Menopoz adetlerin kesilmesi olarak adlandirilir. Perimenopoz menopozdan hemen önceki ve sonraki döneme verilen addir. Klimakteryum ise üreme çagindan menopoz sonrasina kadar olan dönemi içerir. Ortalama menopoz yasi Türkiye için tam olarak bilinmemektedirancak bu A.B.D’de 50-52 yaslari arasindadir. Adetlerin ilk baslama yasi ile menopoz yasi arasinda bir iliski bulunmamaktadir. Yüksek yerlerde yasayanlarda ve sigara içen kadinlarda menopoz daha erken yaslarda baslamaktadir. Adet kanamalarinin aralari menopozdan 2 ile 8 yil öncesinden uzamaya baslayabilir. Yani adetlerin seyreklesmesi hemen menopoza girileceginin bir göstergesi degildir.
Menopozda Görülen Belirtiler ve Östrojen Tedavisinin Yararlari:
1. Adet Düzeninin Bozulmasi: Menopoza yaklasildiginda yumurtlama daha seyrek olmaya baslar. Bu nedenle adet kanamasinin miktari azalir ve gebe kalma olasiligi azalir. Ancak bazen adet kanamasinin miktarinda tam tersine bir artma görülebilir.
2. Vazomotor Bozukluklar: Bunlar ates basmasiancak daha sonra görülme orani gittikçe azalir ve menopozdan 4 yil sonra hastalarin ancak % 20’sinde rastlanir.
3. Psikolojik Bozukluklar: Menopoz döneminde sikintiuykuya dalma süresini azaltir ve uykunun REM fazini uzatir. Menopozda östrojen eksikligine bagli olarak uyku kalitesi bozulur.
4. Vajina ve idrar yollarinin örten tabakalardaki incelmeye bagli olarak cinsel iliski sirasinda agrikasinti ve idrar yapmada zorluk gibi yakinmalar görülebilir. Ayrica ciltte kollajen dokusunun azalmasina bagli olarak incelme olusur. Vajen ve idrar yollarindaki bu belirtiler östrojen tedavisine çok iyi yanit verir ve tedavinin birinci ayinda önemli oranda düzelme görülür. Ancak tam iyilesme 6 ile 12 ay sonra saglanir.
5. Kemiklerde Erime (Osteoporoz): Osteoporoz kemik dokusunun mikroskopik yapisindaki bozukluklar sonucunda kiriklara egilimin artmasiyla karakterize bir durumdur. Vücutta kemik dokusu 1) Kortikal kemik 2) Trabeküler kemik olarak ikiye ayrilmaktadir. Trabeküler kemik sirt ve bel kemigini olusturan dokudur. Kemik kaybi aslinda 20 yasindan sonra baslamakla birliktemenopoz dönemine kadar görülen kayip önemsizdir. Menopozdan sonra trabeküler kemikte yilda % 5 ve vücudun total kemik kitlesinde ise yilda % 1-1.5 oraninda bir kayip görülür. Menopozdan 20 yil sonra trabeküler kemik kitlesinde % 50 ve kortikal kemiklerde % 30 kayip olur. Bunun sonucunda boyda kisalma ve kiriklara egilimde artma görülür. Örnegin yapilan çalismalarda 70 yasindaki kadinlarin % 25′inde sirt veya bel kemiklerinde ve 90 yasindaki kadinlarin % 20’sinde kalça kirigi oldugu saptanmistir. Kemik kaybi menopozdan sonraki erken dönemlerde daha hizli oldugu için tedaviye mümkün oldugunca erken baslamak gerekir. Hormonal tedavi ile kemik kiriklari % 50 oraninda azaltilabilmektedir. Tedaviye kalsiyum eklendiginde sirt ve bel kemigi kiriklarinda % 80 oraninda bir azalma saptanmistir. Ayrica 70 yasin üzerindeki kadinlarda ve günesin az oldugu bölgelerde yasayanlarda tedaviye D vitamini eklenmesi gerekir. Kemik kaybinin önlenmesinde yasam seklinin de önemi vardir. Menopoz dönemindeki kadinlara günde 2-2.5 km. yürüyüs önerilmekte ve bunun tedavinin etkinligini artirdigi düsünülmektedir. Ayrica alkol ve sigara kullanimindan kaçinilmasi gerekir. Özellikle sigara kullanimi kemik kaybini artirmaktadir.
6. Kalp ve Damar Hastaliklarinda Artseker hastaligi ve asiri kilodur. Erkeklerde kalp-damar hastaliklarinin görülme riski kadinlara oranla 3.5 kat daha yüksektir. Kadinlarda kalp-damar hastaliklarinin görülme yasi erkeklere oranla 10 yas daha ilerdedir. Bunun en önemli nedenlerinden birisi kadinlarda yüksek dansiteli kolesterolün daha yüksek olmasidir. Ayrica düsük dansiteli kolesterol kadinlarda daha düsüktür. Yüksek dansiteli kolesterolün daha fazla olmasi ve düsük dansiteli kolesterolün daha az olmasi kadinlari kalp-damar hastalyiklarina karsi korumaktadir. Ancak menopozdan sonra kadinlarda düsük dansiteli kolesterolde hizli bir yükselme görülür ve koroner kalp hastaligi riski iki katina çikar.
Menopozda östrojen tedavisi yüksek dansiteli kolesterolde bir artisa ve düsük dansiteli kolesterolde bir azalmaya yol açarak kadinlarda kalp-damar hastaliklarinin riskini azaltir. Yapilan çalismalarda menopozda östrojen kullanan kadinlarda bu riskin yaklasik olarak % 50 oraninda azaldigi görülmüstür. Riskteki bu azalma hasta tedaviyi aldigi sürece devam etmektedir. Bilindiginin aksine bu tedavi tansiyonda herhangi bir yükselmeye yol açmamaktadir.
Östrojenin kandaki kolesterol üzerindeki olumlu etkileri disinda; direk olarak damar sertligini önlemelipoproteinlerin oksidasyonunu önleme ve seker ****bolizmasinin düzenlenmesine yardimci olma gibi etkileride yine kalp-damar hastaligi riskini azaltmaktadir.
Tedaviye genellikle progesteron hormonuda eklenmektedir. Progesteron hormonunun östrojenin tersine kalp-damar sistemi üzerinde olumsuz etkileri bulunmakla birlikteyapilan çalismalarda progesteron hormonunun östrojenin olumlu etkilerini yok etmedigi gösterilmistir.
Cinsellik: Menopozda vajende kayganligi saglayan sivida bir azalma olur ve vajen dokusundaki incelmeye bagli olarak elastisite azalir. Bunlarin sonucunda cinsel iliski sirasinda asiricinsel yasamin daha kaliteli olacagi söylenebilir.
Östrojen Tedavisinin Diger Yararlari:
1. Östrojen tedavisi ile Alzheimer hastaliginin daha az görüldügü bildirilmistir.
2. Kolon kanserinin daha az görüldügüne dair yayinlar bulunmaktadir.
3. Yine karpal-tünel sendromuromatoid artrit ve fibromyaljide belirtilerin daha az görüldügüne dair yayinlar bulunmaktadir.
Tedavi sekilleri: Burada en çok kullanilan agizdan(oral) ve transdermal (cilde yapistirma) tedavi yöntemlerine deginilecektir.
Oral Tedavi: Burada en çok konjuge östrojenler (Premarin) ve estrone sulfat veya mikroiyonize östradiol kullanilmaktadir. Türkiye’de daha çok Premarin kullanilmaktadir.
Tedaviye hastanin uterusu (rahimi) daha önce alinmamissa progesteron eklemek gerekir. Progesteron olarak daha çok medroksiprogesteron asetat (Farlutal) kullanilmaktadir.
Kullanilan Rejimler:
1. Ardisik Tedavi:
Premarin: 0.625 ile 1.25 mg/gün 1-25′ci günler
Farlutal: 10 mg/gün 16-25′ci günler
Kalsiyum: 500 mg/gün
2. Devamli Tedavi:
Premarin 0.625-1.25 mg/gün her gün
Farlutal: 2.5-5 mg/gün her gün
Bu tedavide hafta sonlari ara verilebilir.
Transdermal Tedavi: Bu konuda iki preparat bulunmaktadir.
1. Estraderm TTS 50: Cilde yapistirildiktan sonra 3 günde bir degistirilir. Yine yukaridaki rejimlerde oldugu gibi tedavide ardisik veya devamli seçenekler kullanilabilir ve hastanin uterusu alinmamissa tedaviye Farlutal eklenir.
2. Climara: Bu preparat haftada bir degistirilir.
Bunun disinda piyasada KlimenKliogest gibi kombine hormon içeren ve degisik yapidaki Livial gibi preparatlarda kullanilabilir.
Östrojenin Verilmedigi Durumlar:
1. Aktif karaciger hastaligi
2. Aktif tromboemboli (damarlardan pihtilasma olmasi ve bunun baska bölgelere atmasi durumu) veya daha önce belirli bir neden olmaksizin tromboemboli öyküsü olmasi.
3. Rahim Kanseri: Tedavi edilen hastalarda belirli kosullarda yine östrojen tedavisi verilebilirburada daha detayli bilgi verilmeyecektir.
4. Meme Kanseri: Bu hastalardada yine belli kosullarda östrojen tedavisi verilebilecegi belirtilmektedir.
Bunun disinda tansiyon yüksekligiendometriozis ve myom olmasi tedavi için engel olusturmaz.
Halk Arasindaki Yanlis Bilgiler:
1. Östrojen tedavisi rahim kanserine neden olur mu?
Tedaviye uygun dozda progesteron eklendiginde rahim kanserinde bir artisa kesinlikle yol açmaz.
2. Meme kanserine neden olur mu?
Bu konuda kesin veriler bulunmamaktadir. Meme kanseri riskinde minimal bir artis olduguna dair bazi yayinlar bulunmaktadir. Ancak bu minimal artis kalp hastalisi riskindeki ve kemik kaybindaki azaltici etkisi gözönünde bulunduruldusunda önemsiz olarak kabul edilmektedir.