27- (2077) Bize Muhammed b. Müsennâ rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Muâz b. Hişam rivayet etti. (Dedi ki) : Bana babanı Yahya'dan ri*vayet etti. (Demiş ki) : Bana Muhammed b. İbrahim b. Haris rivayet etti. Ona da İbni Ma'dan haber vermiş. Ona da Cübeyr b. Nüfeyr haber vermiş, ona da Abdullah b. Amr b. As haber vermiş. (Demiş ki) : Re-sûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) benim üzerimde sarıya boyanmış iki elbise gördü de :
«Şüphesiz ki, bunlar küffânn gİysilerifidendir, Binâenaleyh sen onları giyme!» buyurdular.
(...) Bize Züheyr b. Harb da rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Yezîd b. Harun rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Hişâm haber verdi. H.
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Veki' Alî b. Mübârek'ten rivayet etti.
Her iki râvi Yahya b. Ebî Kesîr'den bu isnadla rivayette bulunmuş ve «Hâlid b. Ma'dân'dan» demişlerdir.
28- (...) Bize Dâvud b. Rüşeyd rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ömer b. Eyyûb El-Mûsılî rivayet etti. (Dedi ki) ; Bize İbrahim b. Nâfi', Sü*leyman El-Ahvel'den, o da Tâvus'dan, o da Abdullah b. Amr'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) benim üzerimde sarıya boyanmış iki elbise gördü de:
«Bunu sana annen mİ emretti?» dedi. — Ben onları yıkarım, dedim. «Hattâ onları yak!» buyurdular.
29- (2078) Bİze Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dedi ki) : Mâlik'e, Nâfi'den dinlediğim, onun da İbrahim b. Abdillah b. Huneyn'den, onun da babasından, onun da Alî b. Ebî Tâlib'den naklen rivayet ettiği şu ha*dîsi okudum. Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Kass ipeklisiyle sarı*ya boyanmış elbise giymeyi, bîr de altın yüzük takınmayı ve Ruku'da Kur'an okumayı yasak etmiş.
30- (...) Bana Harmele b. Yahya da rivayet etti. (Dedi ki) : Bize İbni Vehb haber verdi. (Dedi ki) : Bana Yûnus, İbni Şihâb'dan naklen haber verdi. (Demiş ki) : Bana İbrahim b. Abdillah b. Huneyn rivayet etti. Ona da babası rivayet etmiş ki: Kendisi Ali b. Ebî Tâlib'i şöyle derken işitmiş. Bana Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Rüku'da oldu*ğum halde Kur'an okumayı, altın ve sarı boyalı şeyler giymeyi yasak etti.
31- (...) Bize Abd b. Humeyd rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdür-rezzâk rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ma'mer, Zührî'den, o da İbrahim b. Abdillah b. Huneyn'den, o da babasından, o da Alî b. Ebî Tâlib'den nak*len haber verdi. AH (Şöyle demiş) : Resû'üIIah (Satlallahü Aleyhi ve Sellem) bana altın yüzük takınmayı, Kass ipeklisi giymeyi, Rüku' ve Secde'de Kur'an okumayı ve sarı boyalı elbise giymeyi yasak etti.
Ulemâ sarıya boyanmış elbise giymenin caiz olup olmayacağında ih*tilâf etmişlerdir. Sahabe ve Tabiinin cumhuru ile onlardan sonra gelen ulemâ bunu mubah görmüşlerdir. İmam Âzam 'la İmam Mâ*li k 'in ve İmam Şafii 'nin kavilleri de budur. Yalnız İmam Mâlik başka bir boya ile boyanmış elbiseyi san boyalıdan efdal gör*müştür. Bir rivayette evlerde ve avlu işlerinde giyilmesini caiz toplantı yerlerinde sokak ve pazarlarda mekruh görmüştür. Ulemâdan bir cemaata göre sarıya boyanmış elbise giymek kerâhet-i tenzihiyye ile mekruhtur.
Onlar hadîsteki nehyi bu mânâya hamletmişlerdir. Çünkü Peygamber (Sallailahü Aleyhi ve Sellem)"\n kırmızı bir hülle giydiği, sakalını sarıya bo*yadığı sahih rivayetlerle sabit olmuştur. Hattâbî'ye göre buradaki nehiy kumaşı dokuduktan sonra boyamaya aittir. Evvelâ ipliği boyanır da, sonra dokunursa bu memnu' değildir. Ulemâdan bâzıları buradaki nehyi hac veya ömre için ihrama girmiş olanlara hamletmişlerdir. Bu takdirde hüküm İbni Ömer (Radİyallahu anlı) hadîsine muvafık olur. Mezkûr hadiste : «Peygamber (Saliallahü Aleyhi ve Sellem i iîıramhııın vers veya zâferan değmiş elbise giymesini yasak etti.» denilmektedir. Beyhakî'nin beyânına göre İmam Şafiî usfurla boyanan elbiseyi mubah görmüş, zâferanla boyananı erkeklere tecviz etmemiştir. Halbuki bunların ikisi de sarı boyadır. Hz. Şafiî usfurla boyanan elbisenin giyilmesine bu babda bir yasak delili bulamadığı için cevaz verdiğini söy*lemiştir. Beyhâk i diyor ki: «Nehyin umumî olduğuna delâlet eden birçok hadîsler rivayet edilmiştir. Bu hadîsler Şafii 'nin kulağına varsa inşaallah onunla amel ederdi,» demiş. Sonra Şafiî 'nin şu sö*zünü hatırlatmıştır: «Peygamber (Saliallahü Aleyhi ve Sellem)"m hadîsi be*nim sözüme mııhâlifse hadîsle amel edin; tenim sözümü bırakın!» Yine Beyhakî'nin rivayetine göre İmam Şafiî: «İhramh olmayan
erkeğe her halükârda zaferanh elbise giymesini yasak ederim. Böyle bir elbise giyerse, onu yıkamasını emrederim.» demiştir. Beyhakî : «Zâ-feranlı elbisede Şafiî sünnete tâbi olmuştur. Usfurla boyananda ona tâbi olması evleviyette kalır.» diyor. Ve selefden bazılarının usfurla bo*yanmış elbise giymeyi kerih gördüğünü, bazılarının da giymeye ruhsat verdiğini kaydettikten sonra : «Sünnet tâbi olunmaya daha lâyıktır.» di*yerek sözünü bitiriyor.
Peygamber (Saltallahü Aleyhi ve Sellem) 'in Hz. Abdullah b. Amr'a : «Sana bunu annen mi emreîtî?w diye sormasmm mânâsı ; Usfurla bo*yanan elbise kadın elbisesidir. Bu onlara mahsustur, demektir. Bu elbi*senin yakılmasını emretmesi bir ceza ve ağır şekilde yasaklanmış oldu*ğunu göstermek, başkalarım da bundan men etmek içindir, denilmiştir.