42-.......Bize Eyyûb es-Sahtıyânî, İkrime'den şöyle haber verdi:
Rifâa karısını (Temime bintu Vehb'i) boşadı. Sonra o kadınla Abdur-rahmân ibnu'z-Zubeyr el-Kurazî evlendi.
Âişe dedi ki: Bu kadının üzerinde yeşil bir baş örtüsü vardı. Ben Âişe'ye geldi de kocası Abdurrahmân'dan şikâyet edip derd yandı ve cildi üzerinde (döğmeden meydana gelmiş) yeşil bir lekeyi gösterdi. Ni*hayet Rasûlullah gelince -İkrime: Kadınlar, birbirlerine yardım eder*ler, dedi- Âişe:
— Yâ Rasûlallah! Ben mü'min kadınların karşılaşmakta olduk*ları böylesine meşakkat görmedim. Vallahi bu kadının cildi, üzerin*deki örtüden daha yeşildir, dedi.
İkrime dedi ki: Kadının kocası, kadının Rasûlullah'a gidip şikâ*yet ettiğini işitti de, o da Peygamber'e geldi. Beraberinde başka ka*dından doğma iki oğlu da vardı. Karısı Temime:
— Vallahi (yâ Rasûlallah) benim ona karşı beni döğmesine sebeb olacak hiçbir günâhım yoktur. Ancak ondaki cinsiyet âleti şu elbise saçağı gibi gevşek olduğundan, benim şehvetimi gideremiyor, dedi ve elbisenin kenarında dokunmamış vaziyette sarkmakta olan bir saçağı tuttu (gevşekliği gösterdi).
Bunun üzerine kocası Abdurrahmân:
— Vallahi yalan söyledi yâ Rasûlallah! Muhakkak ki, ben onu deri silker gibi silkeliyorum {yânı cima kuvvetim kemâlindedir), fa*kat o benimle cinsî münâsebet yapmaktan çekiniyor, (eski kocası) Ri-fâa'yı istiyor! dedi.
Bunun üzerine Rasûlullah (S) kadına:
— "İş böyle ise, sen Rifâa'ya halâl olmazsın -yâhud: Sen ona elverişli olmazsın-; tâ bu kocan Abdurrahmân senin balağından ta-s dıncaya kadar!" buyurdu.
İkrime dedi ki: Rasûlullah, Abdurrahmân'm beraberindeki iki oğlana baktı da:
— "Bunlar senin oğulların mı?" diye sordu. Abdurrahmân:
— Evet, dedi.
Rasûlullah, kadına:
— "Kocanın iktidarsızlığından iddia edegeldiğin iddia işte bu-
dur! Allah'a yemin ederim ki, Abdurrahmân'm bu çocuklara ben*zerliği, karganın kargaya benzerliğinden daha açıktır!" buyurdu.