Eş-Şerîd Süveyd, Resulullah'a (as) şöyle sordu: -'Annem, kendisi yerine Allah'a inanını? bir cariye azat etmemi vasiyet etmişti. Şimdi benim yanım*da Sudanlı zenci bir cariye var. Onu annemin yerine azad edebilir miyim''" Resulullah (as), "onu bana getir" dedi. (Cariye getirildikten sonra) Resulullah (as) ona, "Hahbin kimdir?"'diye sordu. Cariye, "Allah'tır" dedi. Resulullah (as), "ben kimim?" diye sordu. Cariye, "sen Allah'ın elçisisin" d^di. Resulul*lah (as), Şerîd Süveyd'e hitaben, "onu azad et. Zira o Allah'a inanmış bir mü'm indir "dedi.
Sünen sahipleri bu hadise kitaplarında yer vermektedirler.
Bir adam Resulull'ah'a (as) şöyle dedi: "Mü'min bir cariye azad etmen gerekiyor." Sonra Resulullah'a (as) siyah bir yabancı cariye getiidi. Resulullar. (as) ona, "Allah nerededir?" diye sordu. Cariye şehadet parmağıyla gögi gösterdi. Resulullah (as), "ben kimim?" dedi. Bu defa cariye parmağıyla fc sulullah'ı (as) ve göğü gösterdi. Yani "sen Allah'ın elçisisin" der gibiydi. Bu*nun üzerine Resul ullan (as) adama hitaben, "onu azad et" dedi.
Bu hadisi îmanı Ah med rivayet etmiştir.
Muaviye el-Hakern es-Sülemî Resulullah'a (as), "Necd ve el-Cevvabv.? taraflarından olan ve koyunlarımı güden bir cariyem vardı. Bir gün bir kır-dun sürüden bir koyun alıp gittiğini gördüm. Ben de diğer insanlar gibi bir insanım, onlar gibi üzülürüm. Bu nedenle onu fena dövdüm" dedi. Bu durum Resulullah'a (as) çok ağır geldi ve "onu azletmeli değil miydin?" diye sorup, "git onu bana getir'" dedi. Cariye geldiğinde ona, "Allah nerede?" diye sordu. Cariye, "gökte" dedi. Resulullah (as), "ben kimim?" dedi. Cariye, "sen Allah'ın elçisisin" dedi. Resulullah (as) adama hitaben, "onu azad et, çünkü o mü 'mindir" dedi.
İmam Şafiî şöyle demiştir: Resulullah (as) cariyeye, "Allah nerede?" diye sorduğunda Allah Teala'nın göklerde olduğunu söylediği için mü'min olarak nitelendirilmiştir. Nitekim Resulullah (as) adama hitaben, "onu azad et çün*kü o cariye muinindir"demiştir.
Resulullah (as), "Allah nerede?" diye sorduğunda kendisine soru spruUO kişi, "göklerde" diye.cevap vermiştir. Resulullah (as) bu cevaptan hoşnut ol*muş ve onun, Rabbı olan Allah'a gerçekten iman etmiş olduğunu anlamıştır. Resulullah (as) kendisine, "kim ona Allah nerededir diye soru sordu"denik'i-ğinde cevap vermiş ve bu sorudan dolayı soruyu soranı kınamamış ve az'tf-lamamıştır. Cehmiye ekolüne göre "Allah nerededir?" sorusu, "Allah'ın rengi nedir?" "Allah ne yer?', "Allah'ın cinsiyeti nedir?", "Allah'ın soyu nedir?" v'e benzeri batıl, boş ve saçma sorularla aynı değerde bir sorudur. Müslümanların böyle sorulara cevap vermeye çabalamamaları, bu tip tehlikelerin fime °~ iuşturmasına ve birer fitne olmalasına müsaade etmemeleri gerekir.
Mü'minlerin annesi Hz. Meymune Resulullah'a (as), "biliyor musun bin cariyemi azad ettim" dedi. Resulullah (as), "eğer cariyene sahib olduğt'n mallardan da verdinse bu sana sevap bakımından çok büyük bir şey olü^ dedi.
Süleymoğullarından biri, Resulullah'a (as), "adam öldürmesinden dolayı cehennemi haketti" denen bir arkadaşının durumunu sordu. Resulullah (a.s) "onun yerine köle azad edin. Zira Allah Azze azad edilen kölenin her bir or*ganı için o arkadaşınızın bir organını cehennemden (ateşten) kurtarır" de' di.
Bu hadisi Ebu Davud kitabına almıştır.