Giresun Müzesi (Merkez)



Giresun Müzesi XVIII.yüzyılın ortalarında Ortadoks kilisesi olarak yapılan ve 1923 yılına kadar kilise işlevini sürdüren yapıda bulunmaktadır. Bu kilise 1948-1967 yıllarında cezaevi olarak kullanılmış, 1982 yılında Kültür Bakanlığı’na devredilmiş, restore edilerek 1988 yılında müze olarak ziyarete açılmıştır.


Müzede Giresun yöresinde bulunan Eski Tunç Çağı, Hitit, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait çeşitli eserler sergilenmektedir. Bunların arasında pişmiş toprak, maden, mermer, heykel, mimari parçalar ve çeşitli sikkeler bulunmaktadır. Giresun yöresindeki etnoğrafik malzemeler de bu eserleri tamamlamaktadır.


Müzenin bahçesinde çeşitli büyüklüklerde mimari parçalar ve taş eserler sergilenmiştir. Ayrıca kilisenin kuzeyindeki üç katlı papaz evi de teşhir salonu olarak kullanılmaktadır.



Atatürk Evi Müzesi (Şebinkarahisar)


Atatürk’ün 12 Eylül 1924’te Şebinkarahisar’a gelip kaldığı ev, Şebinkarahisar Belediyesi tarafından Atatürk Müzesi’ne dönüştürülmüştür.


Müzede Atatürk’ün Şebinkarahisar’da kaldığı sürede kullandığı ev eşyaları sergilenmektedir. Atatürk’ün ve yaverinin kaldığı odadaki yataklar, çalışma masası, koltuk ve sandalyeler, kanepeler, piyano o günkü hali ile sergilenmiştir. Ayrıca müzede yöresel etnoğrafik eserler de bulunmaktadır.



Giresun Yaylaları


Giresun yaylaları yöre halkının yaz aylarında rağbet ettiği yerlerdir. Bu yaylaların Otçu Göçlerinden doğduğu söylenmektedir. Burada yetişen mısırlar iki karış büyüdüğü zaman aralarında biten yabani otlar çapalanır. Bu çapalama işine ot kazımı denir. Bundan sonra topluluklar halinde yaylalara gidilir. Yaylalara giden bu topluluklara da yörede Otçu Göçü ismi verilmiştir. Toplulukların yaylada kaldıkları 10-15 günlük süre içerisinde de piknikler yapılır ve şenlikler düzenlenir.


Genelde hayvancılık ve diğer ekonomik faaliyetler için kullanılan yaylalardan yaz aylarında dinlenmek amacıyla da yararlanılmaktadır.



Kümbet Yaylası
Giresun il merkezine 60 km. uzaklıkta bulunan ve günümüzde Turizm merkezi olan Kümbet yaylasının Aymaç Mevkiinde her yıl Temmuz ayının ikinci Pazar günü Kümbet Şenlikleri düzenlenmektedir. Aymaç Mevkii, doğal güzelliklerinin zenginliği yanı sıra çevreye hakim bir tepedir. Bu mevkiinin çevresinde ladin ormanları bulunmaktadır.



Bektaş Yaylası
Giresun’a 56 km. uzaklıkta bulunan Bektaş Yaylası; Melikli Obası Yaylası, Kurttepe Mevkii ve Alçakbel Orman İçi Piknik alanı ile bir bütün oluşturmaktadır. Yaylada piknik alanlarının yanı sıra turistik tesisler de bulunmaktadır.



Kulakkaya Yaylası
Giresun il merkezine yaklaşık 45 km. uzaklıkta bulunan, deniz seviyesinden 1.500 m. yükseklikteki Kulakkaya Yaylası günümüzde piknik alanı olarak kullanılmaktadır. Yaylanın yakınında Erizmez Mevkii ile Genlin Kayası bulunmaktadır.



Sis Dağı Yaylası
Giresun il sınırında bulunan, Görele ilçesinin en büyük dağı Aladağ’ın en yüksek yerinde, deniz seviyesinden 2.182 m. yüksekliğindeki Sis (Alimeydan) Dağı yaylası küçük yaylalardan oluşmuştur.


Bu Yaylada yağan karlar Temmuz başına kadar erimez ve her Temmuz ayının üçüncü Cumartesi günü burada Sis Dağı Şenlikleri düzenlenmektedir. Sis Dağı ve çevresi 10 hektarlık bir alana yayılmış olup, Milli Park olarak koruma altına alınmıştır.



Karagöl Yaylaları
Giresun Dereli ilçesinin güneybatısında, Giresun-Ordu-Sivas illerinin birleştiği noktadaki Karagöl Dağları ilin en yüksek dağı olup, deniz seviyesinden 3.107 m. yüksekliğindedir. Dağın üst noktasında bulunan Karagöl krater gölü çevresinde Karagöl yaylaları bulunmaktadır. Bu dağın kuzeybatısında Ordu il sınırına yakın olan bölgede Karagöl Tepesinin de hemen altında bir buzul gölü olan Aygır Gölü bulunmaktadır. Buradan doğuya doğru ise; dağın en büyük gölü olan Karagöl Gölü, Aksu Köyü’ne inen vadide de Bağırsak Gölü bulunmaktadır. Bunların yanı sıra yörede Camlı Göl, Sağrak Gölü bulunmakta, Bozat taşı, İnboynu, Kanıağıl, Avşar, Yukarı Belen ve Aşağı Belen ovaları da bu alanı tamamlamaktadır.



Paşakonağı Yaylası
Giresun Bulancak ilçesinde, denizden 1450 m. yükseklikte bulunan Paşakonağı Yaylası, derin vadileri ve bu vadilerdeki şelaleleri ile tanınmıştır. Yörede Karasay şelalesi, Çiğseli Gölü, Geçilmez Vadisi ve Kızılot Çayırı bulunmaktadır.



Melikli Obası Yaylası
Giresun il merkezine yaklaşık 45 km. uzaklıkta bulunan Kulakkaya Yaylasının yakınında bulunan Melikli Obası yaylası ladin ormanları ile çevrilidir. Aynı zamanda orman gülleri ve küçük şelaleleri ve dereleri ile yöre halkının piknik alanlarından birisidir.



Anastos Yaylası
Giresun Alucra ilçesine 10 km. uzaklıkta bulunan Anastos Yaylası ladin ve çam ağaçları ile çevrilidir. Zengin bitki örtüsü ile ulaşımı zor olmasına rağmen çevre halkının rağbet ettiği bir mesire yeridir.



Tamdere Yaylası
Giresun’a 70 km. uzaklıkta, Dereli ilçesi sınırları içerisinde bulunan Tamdere Yaylasına Şebinkarahisar’dan 27 km.lik bir yol ile ulaşılmaktadır. Kapalı bir yayla konumundaki bu alan bir vadi içerisindedir. Zengin bitki örtüsü ile yöre halkının rağbet ettiği bir piknik ve dinlenme yeridir.



Bu yaylaların dışında ilde bir çok yayla bulunmaktadır. Bunların en çok bilinenleri ise; Bulancak Sanalan, Dereli Çağman ve Isırganlı, Alucra Çakrak, Güllüce, Tohumluk, Seydişıh, Aydın, Çamlı, Akyatak, Ağalıkkıranı yaylaları, Eynesil Panayır, Kanatdüzü, Tirebolu Kavraz, Ağaçbaşı, Espiye Çalal, Günlük, Karadoğa, Karaovacık, Şebinkarahisar Kınık, Eğribel, Başyayla ve Tutak yaylalarıdır.


Giresun Adası (Merkez)



Giresun’un güneydoğu kıyısından 1 mil açıkta bulunan Giresun Adası aynı zamanda Karadeniz’in tek adası olma özelliğini taşımaktadır. Bu ada Gedikkaya’dan kopan bir parçanın denize yerleşmesi sonucu oluşmuştur. Ada 40.000 m2’lik bir alana sahip olup, Akdeniz defnesi ve akasya başta olmak üzere yetmiş bir çeşit bitki örtüsü bulunmaktadır. Karadeniz’de karabatak ve martıların üreme yeri olan bu ada göçmen kuşların da uğrak yeridir.


Grek Mitolojisindeki bir çok mithe konu olan bu adada, Amazonlar başta olmak üzere bir çok topluluğun yaşadığı da bilinmektedir. Antik Çağlara ait kalıntıların bulunduğu adada yeterli bir arkeolojik araştırma yapılmamış bu nedenle de, kalıntıların nitelikleri kesinlik kazanamamıştır.Ada ikinci derece sit alanı olup, her yıl 7 Mayıs günü Uluslar arası Aksu Festivali yapılmaktadır. Ayrıca Giresun’un da önemli bir mesire yeridir.



Kufa Kuyusu (Merkez)


Giresun Kalesi eteğinde bulunan Kufa Kuyusunun Bizans devrinden kaldığı sanılmaktadır. Kuyunun ağız kısmı 2 m. uzunluğunda olup, 80 cm. genişliğinde kesme taşlardan örülmüştür. Ağız kısmından sonra kuyu genişleyerek 7.00-8.00 m. derinliğe kadar inmektedir.



Mağaralar



Giresun Kalesi’nin altında denize yönelik, limana bakan doğal mağaralar tarihi çağlarda sığınak olarak kullanılmıştır.
Tarihi kaynaklardan bu mağaralarda saldırı sırasında 1.500 kişinin barındığı belirtilmektedir.


Bu mağaralardan birisinin içerisinde de Pontus Rum dönemine tarihlendirilen bir kilise bulunmaktadır.



Maden Suları ve İçmeler


Giresun doğal maden suları ile tanınmış olup, bunlar Baltama Deresi üzerindeki İnişdibi Maden Suyu, Çaldağ Maden Suyu ve Şebinkarahisar yolu üzerinde, Kulakkaya yol ayrımındaki Pınarlar Maden Suyudur.


Bu maden suları böbrek taşları ve mide rahatsızlıklarına iyi gelmektedir.



İkiz Taşlar (Tirebolu)


Giresun Tirebolu ilçesinde, denizin ortasında bulunan iki büyük kaya parçası ikiz taşlar ismi ile anılmaktadır. Kıyıya çok yakın bir uzaklıkta olan bu kaya parçalarının çevresinde her yıl 20 Mayıs’ta Bahar Şenlikleri yapılmaktadır. Bu şenlikler sırasında, yöre halkı kayıklarla kayalıkların çevresinde dönerek dilek dilemektedirler.



Karagöl


Giresun-Ordu ve Sivas illerinin birleştiği noktada 3.107 m. yüksekliğinde Karagöl Dağı bulunmaktadır. Bu dağın zirvesinde bulunan krater gölü olan Karagöl yöre halkınca ziyaret edilmektedir. Bu gölde kendi yüzünün yansımasını görenlerin cennetlik olacağına inanılmıştır.