Hayseme'den, O da Adiy b. Hatem et-Tâî'den rivayet etmiştir. Resulullah (as) şöyle dedi: "istisnasız her biriniz'arada herhangi bir tercüman (aracı) bulunmaksızın Allah Azze ile (ahirette) konuşacaksınız." Rivayet eden di*yor ki; ama ahirette Allah ile konuşurken sözcükler ve ifadeler yalnızca a-ğızdan, boşluktan, dudaklardan ve dilden olacaktır,
Allah Azze ve Celle göklere ve yere şöyle dememiş midir: "İsteyerek ya da istemeyerek gelin, onlar da İsteyerek geldik demişlerdi." Bu konuşmalara dikkat etmiyor musunuz ki, yer ve gökler bir boşluktan iki dudakla ve bir dille (lisanla) konuşmuşlardır?
Allah Azze ve Celle şöyle buyurmuştur: "Dâvûd ile birlikte teşbih et*sinler diye boyun eğdirdik." Dikkat ediyorsanız dağlar bir ağızla, bir hoş*luktan, bir dille, iki dudakla ve organlarla konuşmuşlardır. Kâfir kişinin or*ganları onun yaptıklarına tanıklık ettiklerinde şöyle demişti. "Siz (organla*rım olduğunuz halde) benim aleyhime ne diye tantkhk ettiniz? Onlar dediler ki, (biz kendiliğimizden konuşmadık) herşeyi konuşturan Al*lah Azze bizi de konuşturdu". Dikkat ediniz ki, bu organlar bir boşluk*tan, bir ağız, iki dudak ve bir dille konuşmuştur. Ama ağız, dil ve dudaklar kendiliğinden konuşmaksızın Allah Azze onları kendi dilediği şekilde konuş*turmuştur.