Ey Hakk yoluna düşen, o yolda yoklukta mahvolan, yok olan aşık! Sen, yokluğu da geride bırak, yokluktan da yola düş; sen, onu da terket! 21 Gönlünden başını çıkar da, gönlün ta kendisini, özünü seyret!.
21. Hz. Mevlana'nın bu beyitte bahsettiği terk, son merhaledir. Ariflere göre dört türlü terk vardır: l - Terk-i dünya (dünyayı terketmek) 2- Terk-i ukba (ahiretteki nimetleri terketmek) 3- Terk-i hestî (kendi benliğini, varlığını terketmek) 4- Terk-i terk (terki de terketmek, onda yok olmak).
• Gönül, Çin aynasıdır! Gönülle beraber oturup karşında yüzlerce kılıç görürsen korkma; o kılıçlara karşı gözünü kalkan et!
• Biliyorum; herşeyden vazgeçtin, gönülde yok oldun, yokluğun içindesin! Fakat, tam bir başarı için bir saldırış daha gerekmektedir!
• Bir kere daha saldır; saldır da, aşk kaynağının başındaki benlik avını yakala, onu parçala! Ey gönül ormanının arslanı; pençeni, benlik avının çenesine bas!
• Bizler, güneşin ışığı içinde titreyerek oynaşan zerreleriz! Bu balçık zerresinden azıcık toprak al da, sürme gibi ayın gözüne çek!..
• Delilik ve sevdadan ötürü, bizde can kalmadı! Ey herşeyi bilen, herşeyi gören padişah; bize başka şeyden de değil, kendinden bir haber ver! Biz, yalnız seni istiyoruz!
• Ey ateşe benzeyen aşk; şu şekillerle, nakışlarla, resimlerle dolu olan alemde bulunan bütün şekilleri, nakışları, resimleri sil, yok et de, kendinden canlı bir şekil ortaya koy!
• Ey padişahım; seni sevenler, kendilerinden geçtiler, mest oldular, öldüler! Ama, rindlerin yine de sana selamlan var; onların bulundukları yere bir defa daha uğra, ne olur?
• Kaf dağındaki zümrüdanka bile Tebrizli Şems'in aşkıyla kanat çırpar, uçar! Sen de o varlık kanadını kökünden yol, at da, kendine aşktan kanat elde et!