45- (2905) Bize Kuteybe b. Saîd rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Leys rivayet etti, H.
Bana Muhammed b. Rumh da rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Leys, Nâ-fi'deıı, o da İbni Ömer'den naklen haber verdi ki, kendisi Resûlüîlah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)i doğuya dönmüş olduğu halde şöyle buyururken işitmiş:
«Dikkat! Hiç şüphe yok ki, fitne şuradadır. Dikkat! Hiç şüphe yok kİ, fitne şurada! Şeytanın boynuzunun doğduğu yerdedir.»
46- (...) Bana Ubeydullah b. Ömer El-Kavârîrî ile Muhammed b. Müsennâ da rivayet ettiler. H.
Bize Ubeydullah b. Saîd dahî rivayet etti. Bu râvîlerin hepsi Yahya EI-Kattnn'dan rivayette bulunmuşlardır. Kavârîrî dedi ki: Bana Yahya b. Saîd, Ubeydullah b. Ömer'den rivayet etti. (Demiş ki) : Bana Nâfi İbnû Ömer'den rivayet etti ki: Resûlüîlah (Saliallahü Aleyhi ve Sellem) Hafsa'nın kapısı yanında durmuş ve eliyle doğu tarafına işaret ederek:
«Fitne şurada, şeytanın boynuzunun doğduğu yerdedir.» buyurmuş; bunu iki veya üç defa söylemiştir.
Ubeydullah b. Saîd kendi rivayetinde: «Resûlüîlah (Saliallahü Aleyhi ve Sellem) Âişe'nin kapısı yanında durmuş.» dedi.
47- (...) Bana Harmcle b. Yahya da rivayet etti. (Dedi ki) : Bize tbnû Vehb haber verdi. (Dedi ki) : Bana Yûnus, İbnû Şihab'dan, o da Sa*lim b. Abdillah'dan, o da babasından naklen haber verdi kî, Resûlüllah (Sallalîahii Aleyhi ve Sellem) doğuya dönmüş olduğu halde:
«Hâ işte, fitne buradadır! Hâ işte, fitne buradadır! Hâ işte, fitne bu arada, şeytanın boynuzunun doğduğu yerdedir.» buyurmuşlar.
48- (...) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şcybe rivayet etti. (Dedi ki) : Bİze b. Ammâr'dan, o da Sâlim'den, o da İhni Ömer'den naklen (Şöyle demiş) : Resûlüllah (Sallailahü Aleyhi ve Sellem) Âişe'nin ı da doğuyu kastederek:
başı şu taraftan, şeytanın boynuzunun doğduğu yerdendir.»
49- (...) Bize İbnû Nümeyr de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize İshak (yâni; İbni Süleyman) rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Hanzale haber verdi. (Dedi ki) : Ben Sâlim'i şöyle derken işittim. Ben İbnû Ömer'i şunu söy*lerken dinledim. Ben Resûlüllah (Sallalîahü Aleyhi ve Sellem) 'i eliyle doğu tarafına işaret ederek üç defa :
«Hâ işte, fitne buradadır. Hâ işte, fitne burada, şeytanın İkİ boynuzu*nun doğduğu yerdedir.» buyururken işittim.
50- (...) Bize Abdullah b. Ömer b. Eban ile Vâsıl b. Abdi'1-A'la ve Ahmed b. Ömer El-Vekiî rivayet ettiler. Lâfız İbni Ebân'ındır. (Dediler ki) : Bize İbnû Fudayl babasından rivayet etti. (Demiş ki) : Ben Salim b. Abdillah b. Ömer'i şöyle derken işittim : Ey Iraklılar! Size küçüğü so*racak ve sizi büyüğe bindirecek değilim! Ben babam Abdullah b. Ömer'i şunu söylerken işittim: Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)i:
«Şüphesiz kİ, fitne şu taraftan gelecektir.» buyururken dinledim ve eliyle doğu tarafına işaret ederek:
«Şeytanın iki boynuzunun doğduğu yerden!» buyurdular. Halbuki siz birbirinizin boyunlarını vuruyorsunuz. Musa, Fir'avn hanedanından Öldür*düğü şahsı ancak hata suretiyle öMürmüş; bunun üzerine Allah (Azze ve Cell'e) kendisine :
«Sen bir nefis öldürdün de, biz seni üzüntüden kurtardık ve seni adam*akıllı imtihan ettik.» [1] buyurmuştur.
Ahmed b. Ömer kendi rivayetinde: «Sâlim'den» dedi. «İşittim» de*medi.
Bu hadîsi Buharı ile Tirmizî «Kitabu'I-FHen»'de tahric etmişlerdir.
Heravî: «Şeytanın boynuzlarından murad; başının iki tarafıdır.» de*miş. Bâvûdî ise şeytanın hakikaten boynuzlan olduğunu söylemiş*tir. Bâzılarına göre hadîsdeki boynuzdan murâd; kuvvettir. Bu takdirde hadîsin mânâsı: «Güneş şeytanın kuvvet bulduğu zaman doğar...» demek olur.
'Resûlullah(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in doğu tarafa işaret buyurması o zaman doğuluların ekseriyetle kâfir olmasındandır. Nitekim şimdi de en azılı küffâr oradadır. Fitnenin doğudan zuhur etmesi aynı zamanda Cemel ve Sıffın vak'alarına da işaret olmuştur. Kezâlik Hari*cîler Necid, Irak ve daha Öteye doğru şark taraflarında zuhur etmiş; Müslümanların başına en büyük fitne olmuşlardır. Resûlüllali (Sallaliahü Aleyhi ve Sellem) bunları vukuundan evvel bilmiş, haber vermiş*tir. Hadîs-i şerîf onun mucizelerinden biridir.