141- (2480) Bize Muhammed t. Müsennâ ile İbni Beşşâr rivayet et*tiler. (Dediler ki) : Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Şu'be rivayet etti. (Dedi ki) : Katâde'yi» Enes'den, o da annesi Ümnıü Süleym'den naklen rivayet ederken dinledim. Ümnıü Süleym :
— Yâ Resûlallah! Enes hizmetçİndir. Onun için Allah'a dua buyur! demiş. Bunun üzerine:
«Allah'ım, bunun malını ve evladını çoğalt! Ona verdiklerinde ken*disine bereket ihsan eyle!» diye dua buyurmuşlar.
(...) Bize Muhammed b. Müsennâ rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebû Dâvud rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Şu'be, Katâde'den rivayet etti. (De*miş ki) : Enes'i şunu söylerken işittim : Ümmü Süleym :
— Yâ Resûlallah! Enes hizmetçİndir... dedi.
Ve râvi yukarîd hadîs gibi nakletmiştir.
(...) Bize Muhammed b. Beşşâr rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Muham*med b. Ca'fer rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Şu'be, Hişâm b. Zeyd'den ri*vayet etti. (Demiş ki) : Enes b. Mâlik'i yukarki hadîs gibi rivayet eder*ken işittim.
142- (2481) Bana Züheyr b. Harb rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Hâ-şint b. Kaasim rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Süleyman, Sâbit'ten, o da Ehes'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Peygamber (SallaUahü Aleyhi ve Sellem) yanımıza girdi. Evde ben, annem ve teyzem Ümmü Haram'dan başka kimse yoktu. Annem :
— Yâ Resûlallah! Hizmetkârcığındir! Onun için Allah'a duâ et! dedi. O da benim için her hayrı duâ etti. Bana ettiği duanın sonunda şu sözü d; vardır :
«Allah'ım! Bunun malını ve evlâdını çoğalt. Kendisine onda bereket ihsan eyledi
143-(-) Bana Ebû Ma'n Er-Rakâşî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ömer b. Yûnus rivayet etti. (Dedi ki) : Bize İkrime rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ishâk rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Enes rivayet etti. (Dedi ki) : Beni annem Ümmü Enes, ResûlüIIah (SallaUahü Aleyhi ve Sellem)*e getirdi. Beni baş örtüsünün yarısını izâr, yansını da ridâ [20] yapmıştı.
— Yâ Resûlallah! Bu oğlum Enes'cikdir. Onu sana getirdim. Sana rjizmet eder. İmdi onun için Allah'a duâ et! dedi. Bunun üzerine :
«Allah'ım! Bunun malını ve evlâdım çoğalt!» diye duâ etti.
Enes demiş ki: Vallahi malım pek çoktur. Çocuklarım ve çocukları*mın çocuklarının sayısı ise bugün yüz civarındadır.
144- (...) Bize Kuteybe b. SaH rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ca'fer (yâni İbni Süleyman) Ebû Osman El-Ca'd'dan rivayet etti. (Demiş ki) : Bize Enes b. Mâlik rivayet etti. (Dedi ki) : ResûlüIIah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) geçti de annem Ümmü Süleym onun sesini işitti. Ve :
— Annem, babam sana feda olsun ya Resûlallah! Enes'cik... dedi. Bu*nun üzerine ResûlüIIah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) benim için üç şey duâ etti. Bunların ikisini dünyada gördüm; üçüncüyü de âhirette ummak*tayım.
Bu hadîsi buha rî «Kitâbu'd-Deavât»'ın birkaç yerinde tahric etmiştir.
Hz. Enes'in annesi Ümmü Süleym oğlunun ResûlüIIah (SallaUahü Aleyhi ve Sellem)'in hizmetinde olduğunu arzederek ona duada bulunmasını reca etmiş, o da Enes için Cenâb-ı Hak'dan üç şey dile*miştir. Bunların birincisi malının çok olmasıdır. Filhakika malı çoğalmış ve zengin olmuştur. Hattâ Basra'da senede iki defa yemiş veren bir bahçesi olduğu ve içindeki çiçeklerden etrafa mis kokusu yayıldığı riva*yet edilir. İkincisi evlâdının çokluğudur. Bu duâ bereketiyle Enes (Radiyallahu anh)'m yüzyirmi çocuğu dünyaya gelmiştir. Bir rivayette iki*si kız, olmak üzere seksen çocuğu olmuştur. Üçüncüsü hakkında Enes (Radiyallahu anh) : «Bunu âhirette göreceğimi umarım» demiştir.
«Buhârî» şârihi Aynî üçüncü duanın uzun ömür istemesi oldu*ğunu söylemiştir. Fakat bu da diğer ikis gibi dünyaya aiddir. Âhirette um*duğu bunlardan başka olacaktır.
Filhakika Hz. Enes çok yaşamış, bir rivayette yüzyirmi, diğer bir rivayette yüzüç, başka bir rivayette yüzyedi yaşında vefat etmiştir.
Bu Hadisden Çıkarılan Hükümler:
1- Allah'dan zenginlik ve çok evlâd istemek caizdir.
2- Hadîs-i şerîf, Peygamber (Sallallah'û AUyhive Sellem) 'in duasının kabulü hususunda Peygamberliğinin alâmetlerindendir.
3- Zenginliğin fakirlikten makbul olduğunu iddia edenler bu hadîsi delil göstermişlerdir.
4- Hadîs-i şerîf Hz. Enes'in faziletlerine delildir.
145- (2482) Bize Etû Bekr b. Nafi' rivayet etti. (Dedi ki) ; Bize Beliz rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Hammad rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Sa*bit, Enes'den naklen haber verdi. (Şöyle demiş) : Ben çocuklarla oynar*ken Resûlüllah (Sallallah'û Aleyhi ve Sellem) yanıma geldi. Bize selâm verdi. Ve beni bir hacete gönderdi. Bu sebeple annemin yanına dönmekte gecik*tim. (Eve) Geldiğim vakit annem :
— Niye geciktin? diye sordu.
— Beni Resûlüllah (Salktllahü Aleyhi ve Sellem) bir hacete gönderdi, dedim.
— Haceti ne imiş? diye sordu.
— O sırdır! dedim,
— Sakın Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)"m sırrını kimseye söy*leme! dedi.
Enes: «Vallahi bunu bir kimseye söyleyecek olsam sana söyledim ya Sâbît!» demiş.
146- (...) Bize Haccac b. Şâir rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ârim b. Fadl rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Mu'temir b. Süleyman rivayet etti. (Dedi ki) : Babamı Enes b. Mâlik'den naklen rivayet ederken dinledim. Enes şöyle demiş : Nebiyyulluh (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bana bir sır söy*ledi, ondan sonra bu sırrı kimseye haber vermedim. Onu bana Ümmü Süleym de sordu ama ona da haber vermedim.
Bu hadîsi Buhârî «Kitâbu'l-İstizan»'da tahric etmiştir.
Bazıları bu sırrın Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in kadınları*na ait olduğunu söylemiş : «Bilinmesi gereken bir şey Gİsa Hz. Enes 'in onu gizlemesi caiz olmazdı.» demişlerdir. Hz. Enes'in mezkûr sırrı an*nesine söylememesi bu husûsda mübalâğa içindir. Annesinden gizleyince, backalarma sö'ylemiyeceği evleviyette kalır.
Hadisi Şerif'den Çıkarılan Hükümler:
1- Zarar vermeyen husûsatta çocuklara arkadaşlarıyle oyuna müsaa*de etmek caizdir. Bu kazıyyenin aksini alırsak, zarar verdiği takdirde müsaade olunmayacağı meydana çıkar. Ki bugün bu mesele her müslu-man aileyi acı acı düşündüren bir musibet hâline gelmiştir. Çünkü oyun için sokağa salman çocuğa zararsız arkadaş bulmak imkânsız gibidir. Ço*cuk birkaç gün zarfında sanki o aileden değilmiş gibi değişebilmekte, o büyüdükçe yeni yeni edindiği menfi ahlâk da beraber büyümektedr. Bu bâbda söz uzundur. Biz müslüman anne ve babalara bu husûsdaki vazife*lerinin pek büyük olduğunu hatırlatmakla iktifa ederiz.
2- Hz. Enes 'in bir sırrı annesinden bile gizlemesi, küçük yaşta olmalına rağmen akıl ve ilminin kemâline delildir.