Bir aileyi içeriden çökerten üç şey vardır;
“haram, yalan ve dedikodu.”

Hepimiz kendimize soralım.
“ALLAH aşkına bu üçlü şeytan tuzağına düşmeyen kaç kişi vardır?”
Lafı uzatmaya, dünyayı kurtaramaya, mazeret uydurmaya, yeni yeni şeyler söylemeye gerek yok.
“Evet, kaç aile bu üçlü bermuda şeytan üçgeninden” kurtulma gayreti içerisindedir.

Baba anneye yalan söylerse, anne babaya yalan söylerse, çocuk yalan söylemez mi?
Baba dedikodu yaparsa, anne ona eşlik ederse, çocuk daha fazlasını icra etmez mi?
Daha iyi bir yaşam özlemiyle kazanılan paraya haram katılır, ona da bir kulp bulunarak içine yalan sosu girerse, hangi çocuk ahlaklı büyür, hangi aile bireyi yarına dürüst çıkar?

Sakın yanlış anlaşılmasın, ne nasihat ediyorum, ne öğüt veriyorum ne de dürüstlük falan taslıyorum.
Kimseyi hedef almıyorum, kendimi de sütten çıkmış ak kaşık falan görmüyorum. Yazdıklarım ciddi ve acı bir vaka mıdır değil midir onu soruyorum.

Hepimiz kendimize soralım, verdiğimiz sözleri ne kadar çoklukla tutabiliyoruz? Dünyalık nimetler için ne kadar az yalan söyleyebiliyoruz?
İkiyüzlülük ve riyakârlık mesleğini ne kadar terk edebiliyoruz?
Daha kul hakkına hiç girmek istemiyorum.
Çünkü sadece kul hakkı, bir ailede ve toplumda huzurun bozulması için tek başına yeterli sebeptir.

Kısacası; “Kutlu Doğum” münasebetiyle, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in hürmetine hepimiz kendimizi çek edelim.
Yukarıda zikrettiğim “Bermuda şeytan üçgenine” hangi sıklıkla düşüp düşmediğimize bir bakalım.
Herhalde söz söyleyecek halimiz kalmaz.

Varlıklı bir aileye çobanlık yapan biri, hakkı olan ücretini aldıktan sonra yanında götüremediği bir tek koyunu ev sahibine bırakarak, rızkını başka yerde aramaya gider.
Yıllar sonra koyununu almak için geldiğinde karşısında küçük bir sürü bulur. Şaşırarak sebebini sorar ve cevaben kendisine denilir ki:
“Koyunun kuzuladı ve bugüne kadar da bu sayıya ulaştı. İster sürünü al git, ister bize sat. Yalnız senin sürüne bakmak için biz de şu imkânlarımızı harcadık, karşılığında şunu isteriz” denilir.
Emanete sahip çıkmak böyle olur.
Sadece emanete ihanet bile bir ailenin ve bir toplumun mahvı için yeterli sebeptir.
Vesselam.


Alıntı: Hüseyin Öztürk