Çarşı Hamamı (Merkez)

İl merkezinde Saat Kulesi yakınında bulunan Çarşı Hamamı, Kadı Mahmut Çelebi’nin vakfıdır . Bu hamam da diğer hamamlar gibi onarım görmüş ve özelliğini yitirmiştir. Yalnızca sıcaklık bölümü orijinal yapısını korumaktadır . Bayburt Hamamları Osmanlı devri hamam mimarisinde tatbik edilen iki tipin erken örneklerini vermektedir .
Hamam merkezi planlı olup, altı eyvanlı sıcaklık bölümü bulunmaktadır.


Bent Hamamı (Demirözü)

Bent Hamamı, Çoruh Nehri kıyısında, kalenin güneydoğu eteğindedir . Akkoyunlulardan Ferahşat Bey’in vakfı olan bu hamamın yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Bununla beraber hamam, değişik zamanlarda onarım geçirmiş, dışarıda büyük farklılıklar olmakla beraber iç kısımlarda özelliğini korumuştur. Klasik dört eyvanlı hamamlar planındadır. Soyunmalık kısmı dört sütunun taşıdığı, ortasında aydınlık fenerinin bulunduğu bir kubbe ile örtülüdür. Ilıklık bölümü ise, uzun bir beşik tonozdan meydana gelmiştir. halvet bölümündeki merkezi kubbeyi sivri beşik tonozlu eyvanlar desteklemektedir. halvetin dört köşesine kubbeli halvet odaları yerleştirilmiştir.

Paşaoğulları (Kondolotlar) Hamamı (Merkez)

Bayburt Tuzcuzade Mahallesi’nde bulunan bu hamamın hangi tarihte yapıldığı kesinlik kazanamamıştır. Değişik zamanlarda yapılan onarımlar hamamın orijinalliğinden uzaklaşmasına neden olmuştur. Hamamın sıcaklık bölümü klasik haç biçiminde dört eyvanlı plan şeklindedir. Burada kubbelere geçiş pandandiflerle sağlanmıştır. hamamın köşe odaları ve ılıklığı tonozlarla örtülüdür.


Ali Şingâh (Şengül) Hamamı (Merkez)

Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde sözünü ettiği Bayburt’taki Ali Şingâh (Şengül) hamamı günümüzde gelememiş, kalıntıları yakın zamanlarda yıkılmıştır. Akkoyunlu döneminde yapılan bu hamamın sıcaklık bölümünün mukarnaslı trompları ve bir köşe odasının kalıntıları günümüze gelebilmiştir. Buna dayanılarak hamamın klasik dört eyvanlı hamam plan düzeninde olduğu sanılmaktadır.


Bedesten (Taşhan) (Merkez)

Bayburt Bedesteni Ulu Cami’in doğusunda ve çarşı içerisindedir. Geçirdiği bir yangın sonucunda kitabeleri yok olduğundan ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir.

Bedesten iki bölümden meydana gelmektedir. Yapım malzemesi taş ve tuğladan olup, giriş kapısının tümü taş süslemelidir. Bu nedenle de Evliya Çelebi XVII. Yüzyılı başında Bayburt’u ziyaret ettiğinde bu bedestenden “Gayet, süslü ve zarif” diye söz etmiştir.

Günümüzde depo olarak kullanılan, etrafı dükkânlarla çevrili olan bedestenin yalnızca ana kapısının bulunduğu kuzeydoğu köşesi dışarıdan görülebilmektedir. Çevresinde basit bir profil bulunan üç dilimli kemerin çevrelediği kapının iç kısmı değişik zamanlarda yapılan onarımlarla bozulmuştur. Bedesten ortasında 2.20x2.20 m. ölçüsünde kesme taş bir ayak bulunan 17.20x17.00 m. ölçüsünde kare bir mekândan meydana gelmiştir. Bu ayak duvarlardan dışa taşkın plasterler üzerine dört sivri kemerle bağlantılıdır. Böylece bu mekânın üzeri dört kubbe ile örtülmüştür. Bedestenin ana duvarları ortadaki ayak ve kemerler kesme taştan, buna karşılık kubbeler tuğladan yapılmıştır.

Yapının ikinci bölümü esas mekânın batısında yer almaktadır. Bedesten ile bu bölüm arasındaki geçişi sağlayan kapılar günümüzde örülmüştür. Bugün buraya güney duvarında açılan bir kapı ile girilmektedir. Bu bölüm 5.60x24.00 m. uzunluğunda, dikdörtgen planlı olup, üzeri 40 cm.lik bir duvar çıkıntısı üzerine oturan 4.00 m. genişliğinde bir sivri tonoz ve bunun iki yanındaki iki kubbe ile örtülmüştür. Kubbeler tuğladan diğer bölümler kesme taştan yapılmıştır.


Ferahşat Medresesi

Ferahşat Bey Medresesi, Demirözü'nde Ferahşat Bey yapı topluluğunun kuzeydoğu köşesindedir. XVI.yüzyılın başlarında Ferahşat Bey tarafından yaptırılmış, XVIII.yüzyıl sonlarında da Akkoyunlulardan Süleyman Bey tarafından onarılmıştır.

Osmanlı medrese tiplerinden farklı bir konumda olup, avlu etrafında bir L şeklinde yapılmıştır. Beş bölümden meydana gelen medresenin üzeri toprak düz bir damla örtülüdür. Medresenin bölümleri kademeli yuvarlak kemerli bir niş içerisinde avluya açılmaktadır. Aynı şekilde bu kapıların yanlarında ve medresenin dış duvarlarında da yine yuvarlak nişler içerisinde dikdörtgen kemerli pencereler bulunmaktadır. Avluya açılan kapı ve pencere alınlıklarında Farsça yazılmış kitabeler bulunmaktadır. Medrese odalarının her birisinin içerisinde ocaklar ve nişler bulunmaktadır.