143- (2365) Bana Harmele b. Yahya rivayet etti. (Dedi ki) : Bize İbni Vehb haber verdi. (Dedi ki) ; Bana Yûnus İbni Şihab'dan hâkleh haber verdi. Ona da Ebû Seleme b. Abdirrahman haber vermiş ki: Ebû Hüreyre şunu söylemiş: Ben-Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Ji şöyle buyururken işittim:
«Meryem'in oğluna insanalrın en yakını benim. Peygamberler baba bir kardeşlerdir. Benimle onun arasında Peygamber yoktur.»

144- (...) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebû Dâvud Ömer b. Sa'ıî. Süfyan'dan, o da Ebû'z-Zinad'dan, o da A'rac'dan, o da Ebû Seleme'den, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivayet
etti. (Şöyle demiş) : Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)
«İsa'ya insanların en yakımı benim. Peygamberler baba bir kardeşler*dir. Benimle İsa'nın arasında Peygamber yoktur.» buyurdular.

145- (...) Bize Muhammed b. Râfi' de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdürrezzâk rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ma'mer Hemmam b. Müneb-bih'den rivayet etti. Hemmam : Ebû Hüreyre'nia, Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Setlem) den bize rivayet ettikleri bunlardır diyerek bir takım ha*dîsler zikretmiştir. Onlardan biri de şudur : Resûlüllah (Satlailahü Aleyhi ve Sellem):
«Ben dünyada da, âhirette de Meryem'in oğlu İsa'ya insanların en yakınıyım.» buyurdu. Ashab:
— Nasıl yâ Kesûlallah! dediler.
«Peygamberler baba bir kardeşlerdir. Anneleri ise muhteliftir. Dinleri birdir. (Isâ ile) bizim aramızda peygamber yoktur.» buyurdular.
Bu hadîsleri Buhârî *Kitâbu'l-Enbiya»'da tahric etmiştir.
Hz. îsâya en yakın insanın Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) olması İncil'de İsâ'dan sonra Ahmed isminde bir âhir zaman Peygamberi geleceğinin müjdelenmesindendirl Bâzıları aralarında başka Peygamber olmadığı için, ikisi bir zamanda (gönderilmiş gibi, birbirine yakın olduklarını sö'ylemişlerse de bu söze itiraz edenler olmuştur. Bura*da şöyle bir sual hatıra gelebilir; Bu hadîste;Resûlüllah {Sallallahü Aleyhi ve Sellem) kendisinin Hz. İsa'nın en yakihı olduğunu bildiriyor. Hal*buki Kur'ân.ı Kerîm'de Teâlâ Hazretleri onun Hz. İbrahim'in en yakım olduğunu haber vermiştir.
Cevab: Bu iki yakınlık arasında bir münafat ve zıddiyet yoktur. Pey*gamber {Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Hz. İbrahim !in yolundan gitmesi itibariyle onun en yakını, zaman itibariyle de Hz. İsâ 'nın en yakınıdır.
Evlâd-ı Allâd yahut Benû AHâd: Baba bir anne ayrı kardeşler de*mektir. Anne bir kardeşlere evlâd-ı Ahyaf' anne-baba bir kardeşlere de evlâd-ı A'yân denilir.
Cumhûr-u ulemâya göre hadîsten murad: Bütün peygamberlerin iman esasları bir, şeriatları muhteliftir. Bir Allah'a inanmakta hepsi müt*tefiktirler. Yalnız şeriatlarının fürûunda ihtilâf vâki olmuştur. Peygam*ber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in :
«Dinleri birdir...» sözünden murad da biudur. Yâni bütün Peygamber*lerin getirdikleri dinlerin aslı birdir. O da^tevhiddir, demektir.
Ulemâdan bâzıları:
«Benimle İsa'nın arasında peygamber yoktur...» sözüyle istidlal ederek Hz. İsâ ile Peygamberimiz {Sallallahü Aleyhi ve Setlem) arasında başka Peygamber gelmediğine kail olmuşlarsa da bu istidlal kuvvetli görülme*miş ve ikisinin arasında Circis ile Hâlid b. Sinan bulun*duğunu, bunların da birer Peygamber olduğunu söylemişlerdir. Bu tak*dirde hadîsin manâsı: Benim ile İsâ 'mn arasında müstakil şeriat sa*hibi Peygamber yoktur, demek olur. Maamafih Circis'le Hâlid hakkındaki hadîsin sabit olmadığını, sahîh hadîsin bunu reddettiğini söy*leyenler de olmuştur.

146- (2366) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdü'I-A'Ia Ma'mer'den, o da Zührî'den, o da Said'den, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivayet etti. Ki: Resûlüllah (Sallallahü A leyhi ve Sellem) şöyle buyurmuşlar :
«Dünyaya gelen hiç bir çocuk yoktur ki, şeytan ona dokunmasın. Ço*cuk şeytanın dokunmasından feryad ederek ağlar. Bundan yalnız Mer*yem'in oğlu ile annesi müstesnadır.»
Bundan sonra Ebû Hüreyre:
«İsterseniz ben onu ve zürriyetİni koğulmuş şeytandan sana sığındı*rırım.»[16] âyetini okuyun, demiştir.

(...) Bana bu hadîsi Muhammed b. Râfi de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdürrezzâk rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ma'mer haber verdi. H.
Bana Abdullah b. Abdirrahman Ed-Darimî dahi rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebû'l-Yeman rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Şuayb haber verdi.
Bu râvilerin ikisi de Zührî'den bu isnadla rivayette bulunmuşlar ve:
«Doğduğu vakit çocuğa dokunur. O da Şeytanın kendisine dokunma*sından feryad ederek ağlar.» demişlerdir. Şuayb'uı hadîsinde : «Messeti'ş-Şeytan» yerine «Messi Şeytan'dan» denilmiştir.

147- (...) Bana Ebû't-Tahir rivayet etti. (Dedi ki) : Bize İbni Vehb haber verdi. (Dedi ki) : Bana Amr b. Haris rivayet etti. Ona da Ebû Hü-reyre'nin azatlısı Ebû Yûnus Süleym Ebû Hüreyre'den, o da * Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellemyd&n naklen rivayet etmiş ki, şöyle buyur*muşlar :
«Âdemoğullarının hepsine anneleri doğurduğu gün şeytan dokunur. Yalnız Meryem'le oğlu müstosna.»

148- (2367) Bize Şeyban b. Ferrûh rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebû Avâne Süheyl'den, o da babasından, o da Ebû Hüreyre'den naklen haber verdi. (Şöyle, demiş) : Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem);
«Çocuğun doğarken feryad etmesi şeytandan bir dürtme sebebiyledir.» buyurdular.

149- (2368) Bana Muhammed b. Kâfi' rivayet etti. (Dedi ki) : Bize -Abdürezzâk rivayet etti. (Dedi ki) :' Bize Ma'ırier Hemmam b. Müneb-bih'den rivayet etti. Hemmam: Ebû Hüreyre'nin Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellemi'den bize rivayet ettikleri bunlardır, diyerek bir takım hadîsler zikretmiştir. Onlardan biri de şudur. Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
«Meryem'in oğlu İsâ hırsızlık eden bir adam gördü. ona: Çaldın mı? dîye sordu. Adam : Asla! Kendinden başka ilâh olmayan Allah hakkı içini dedi. Bunun üzerine İsâ ; Allah'a inandım; kendimi yalanladım, dedi.»
Nalıse, ta'ne ve nezğa: Dokunmak ve dürtmek manâsına gelen mü*teradif kelimelerdir. Müslim 'den başkalarının rivayet ettiği bir hadîste: Şeytan çocuğun böğrüne dokunayım derken kalbini dürttü, denilmiştir. Nevevî bundan yalnız Hz. İsâ ile annesinin müstesna olduğunu, Kaadî Iyâz ise tütün Peygamberlerin bu istisnada dahil bulun*duklarını söylemiştir.
Kaadî Iyâz'a göre Hz. Îsâ’nın :
«Allah'a inandım, kendimi yalanladım...» sözünden murad: «Sen Al*lah'a yemin ederek çalmadığını söyleyince ben de tasdik ettim. Kendi zannımı da yalanladım...» demektir. Çünkü onun zannına göre adam hır*sızlık etmişti. Yemin edince, kendinin olan bir malı yahut sahibinin iz*niyle başkasının malını almak istediği, maksadının gasb ve hırsızlık ol*madığı anlaşılmıştır. Hz. İsâ'nın o şahsı elini uzatırken görerek hırsız*lık ediyor zannetmesi, halbuki hakikatte böyle bir şey olmaması da müm*kündür. Adam yemin edince İsâ (Aleyhisseiam) da zannından dön*müştür.