Ebu'd-Derdâ'dan: Bizler birtakım toplulukların yüzlerine karşı dişlerimizi meydana çıkarıp gülümserdik, hâlbuki kalblerimiz onlara muhakkak la'net ederdi, dediği zikrolunur.
156-.......Âişe(R) Urve'ye şöyle haber vermiştir: Bir adam Peygamber(S)'in huzuruna girmeye izin istedi. Peygamber:
— "Ona izin veriniz. O aşiretin ne kötü oğludur- yâhud; Aşire*tin ne kötü kardeşidir-!" buyurdu.
O kimse yanma girince Peygamber ona karşı yumuşak sözler söy*ledi. Ardından ben kendisine:
— Yâ Rasûlallah! Biraz önce Sen onun için söylediğin sözü söy*ledin. Sonra da ona yumuşak konuştun? dedim (sebebini sordum).
Rasûlullah:
— "Ey Âişe! Allah katında mevkVi bakımından insanların en senlisi (dünyâda) kötülüğünden korunmak için insanların terkettiği -yâhud: Karşılaşmak ve konuşmaktan vazgeçip bıraktığı- kimsedir" buyurdu .
157-.......Bize Eyyûb, Abdullah ibn Muleyke'den şöyle haber verdi: Peygamber(S)'e dîbâc kumaşında altın düğmeli birçok kaftan*lar hediye edilmişti. Kendisi bu kaftanları sahâbîJerinden bâzı insan*lar arasında taksim etti de onlardan birini Mahrame için ayırdı. Mahrame yanına gelince:
— "Bunu senin için sakladım" buyurdu.
Râvî Eyyûb kendi elbisesiyle işaret edip: Peygamber bu sözü söy*lerken kaftanı Mahrame'ye böyle gösteriyordu. Mahrame'nin huyunda bir sertlik vardı, demiştir.
Bu hadîsi Hammâd ibn Zeyd, Eyyûb'dan rivayet etti. Hâtem ibnu Verdân da şöyle dedi: Bize Eyyûb, İbnu Muleyke'den; o da el-Misver'den: Peygamber'e birçok kaftanlar gelmişti, diye tahdîs et*ti.