Karagöz Ahmet Paşa Camisi (Merkez)

Kütahya Cumhuriyet Caddesi’nde, Küçük Çarşı denilen semtte bulunan bu camiyi Beylerbeyi ve Anadolu Valisi Karagöz Ahmet Paşa başlatmış, cami, medrese ve sıbyan mektebi, Paşa’nın Şahkulu isyanında, 1511’de öldürülmesinden sonra vasiyeti üzerine eşi tarafından tamamlanmıştır. Vakfiyesi de 1512’de düzenlenmiştir. Caminin ikisi kuzey ve doğu kapılarında, birisi doğu kapısının yanındaki pencere alınlığında, diğeri de minberin süpürgeliğinde olmak üzere dört kitabesi varsa da bunlardan hiç biri caminin yapımı ile ilgili olmayıp onarım kitabeleridir. Bunlardan caminin 1509-1510; 1780; 1893 yıllarında onarıldığı öğrenilmektedir.
Cami kesme taştan kare planlı olup, üzeri merkezi bir kubbe ile örtülmüştür. Eski durumunu gösteren resimlerde kubbe kasnağı üzerinde iki kademeli bir kiremit çatı olduğu görülmektedir. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün 1970’li yıllarda yaptığı onarımda bu örtü kaldırılmış, son cemaat yerinde de bazı değişiklikler yapılmıştır. Caminin kuzeyinde iki tarafında üçer odası ve bir dershanesi bulunan medresesi bulunuyordu. Günümüzde bu medrese yıkılmış ve ortadan kalkmıştır.
Caminin kuzeyinde ortada iki sütunun taşıdığı üç kemerli ve üç bölümlü bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Buradan geniş bir giriş kapısı ile ibadet mekânına girilmektedir. İbadet mekânının üzerini örten kubbe dört yönden dışa taşkın kemerler üzerine oturtulmuştur. Kubbeyi taşıyan pandantifler ise oldukça alçaktan başlamaktadır.
Mihrabın bir kısmı mermerdendir. Yarımşar ongen bir niş içerisinde ve mukarnas dolguludur. Oldukça sade bir görünümdeki mihrap yakın tarihlerde yağlı boya ile boyanarak özelliğini yitirmiştir. Minber de taştan yapılmış oldukça sadededir. Minber de mihrap gibi yağlı boya ile boyanmıştır. Tuğla minare, tek şerefeli ve kesme taş kaidelidir.
Şengül Cemil (Celal Efendi) Mescidi (Merkez)
Kütahya Börekçiler Mahallesi’nde bugün üzeri kapatılmış olan eski derenin kenarında bulunan bu cami, XVI. yüzyılda yanındaki çeşme ile birlikte yaptırılmıştır. Osmanzade Ahmet Paşa zamanında, XVII.yüzyılın sonlarında yanına bir de sıbyan mektebi eklenmiştir. Günümüze gelemeyen sıbyan mektebinin bugünkü sundurmanın bulunduğu yerde olduğu bilinmektedir. Kitabesi bulunmamaktadır. Çeşmenin iki yanına yerleştirilmiş kitabelerin yapı ile ilgisi olmayıp büyük olasılıkla buraya başka bir yerden getirilmiştir. Tarihlendirilmesi konusunda arşiv kayıtlarından yararlanılmıştır. Kanuni Sultan Süleyman devrinde tutulmuş evkaf defterinde 1571 tarihli giderler listesinde ismi geçmektedir. Küçük bir avlu içerisindeki caminin doğusunda çeşmesi vardır.
Cami kesme taştan yapılmış, kare planlı ve tek kubbelidir. Caminin doğusundaki, çatılı küçük bir sundurma son cemaat yeri konumundadır. Bunun kuzeyinde küçük bir oda ile minare kaidesi bulunmaktadır. Günümüzde evler arasında sıkışıp kalmış olan caminin kubbesinin üzerinde piramidal bir çatı oturtulmuştur.
Mihrap yedi sıralı mukarnaslı niş durumundadır. Ağaç minber geç devir özellikleri göstermesine rağmen başarılı bir geç devir uygulamasıdır. Cami içerisindeki bir kapıdan çıkılan, taş kaide üzerindeki minarenin pabuç kısmı şişkin ve halat silmelidir. Bu yönden de halk arasında karpuz minare olarak isimlendirilmiştir. Gövde kesme taştan ve tek şerefelidir.
Lala Hüseyin Paşa Camisi (Merkez)
Kütahya Lala Hüseyin Paşa Mahallesi’nde bulunan cami geniş bir avlunun ortasındadır. Yanında bir de hamamı bulunmaktadır. Caminin giriş kapısı üzerinde onarım kitabesi olmasına rağmen yapım kitabesi bulunmamaktadır. Mimar Sinan ile ilgili tezkirelerde bu caminin ismine Mimar Sinan eseri olarak rastlanmaktadır. Lala Hüseyin Paşa’nın bu cami ile ilgili uzun bir de kitabesi vardır. Bu vakfiyeye dayanarak caminin Lala Hüseyin Paşa’nın Rumeli Beylerbeyi olduğu dönemde yapıldığı sanılmaktadır. Lala Hüseyin Paşa 1566 yılında Kütahya valiliği yapmıştır. Ardından da 1566-1568 yıllarında da Anadolu Beylerbeyi olmuştur.
Lala Hüseyin Paşa Camisi kesme taştan, kare planlı olarak yapılmıştır. XVI. yüzyılın klasik özelliklerini taşımaktadır. Son cemaat yeri dışarıya doğru hafifçe çıkıntı Caminin içeriye dönük yan duvarlarını ortasına yerleştirilmiş iki baklava başlıklı mermer sütunla beş bölüme ayrılmıştır. Ortadaki üç bölüm kubbe, yanlardaki iki bölüm ise ayna tonozlarla örtülüdür. Bu bölüm sivri kemerlerle birbirlerine bağlanmıştır. Son cemaat bölümü ortada daha geniş ve yüksek tutulmuş, böylece hareket girişe yöneltilmiştir. Giriş kapısı sade olup, üzerinde sekiz beyitlik onarım kitabesi bulunmaktadır.
Kitabe:
“İbadethaneye hizmet eden ashab-ı hayratı
İder dergâh-ı izzetinde Hüda-yı lemyezel ihsan.
Liveçhillah muzaffer oldular ihyasına derhel
Sudurunda ziya versün bu nûr-ı pertev-i iman
Bu Lala Hüseyin Paşa bina ettiği camii
Edüp ta’mir ahalisi biavn-i Hazreti Yezdan
Ferâh bahşeyledi cami’eda oldukça farzullah
Musalliler eda etsün selât-ı hamse i her ân
Kılarsa lûtunu irad vallah_i Zülcelâl-i Ekber
Edaer mi anı hiç ebter bufi’li Hazret’i Mennan
Müezzinler okur ihlas, imam allah’u ekber der
Cemaat iktida eyler melekler de olur hayran
Gel ey Rüştdi dehanın aç tekellüm eyle tarihi
Kusur-ı pür küsûr olur belki sebeb_i gufrân
Gelüp sâl-i bin üç yüz on hitam buldu bu ta’mirat
Bihamdillah muvaffak eyledi hatmın Ulu Sübhan
1310 (1892-1893)”.
Mihrap nişi ongen şeklindedir ve sade bir silme ile çerçeve içerisine alınmıştır. Minber de taştandır. Bezeme olarak batı duvarında, minberin yanındaki pencere üzerinde eshab-ı gemisi istifi, kuzey duvarında da “Ketebe Mahir bin Mehmet Tekfurdağızade Kütahyevi” imzası bulunmaktadır. Ayrıca kapının dışındaki alınlıkta da “Ketebe Hüsnü” imzası görülmektedir.
Minare gövdesi ve pabucunda tuğla kullanılmıştır. Yuvarlak gövde üzerinde rozet, çarkıfelekler, kuşaklar ve şerefe altında da mukarnaslar bulunmaktadır.
Caminin avlusundaki şadırvan sekizgen şekilde ve mermer plakalıdır. Ortasında fıskiye çanağı vardır ve üzeri ahşap sundurma şeklinde bir çatı ile örtülmüştür.
Hatuniye Camisi (Merkez)
Kütahya Mecidiye Mahallesi, Hatuniye Sokağı’nda bulunan bu caminin yapım tarihi ve banisi çelişkilidir. Minare kaidesinde görülen ve zorlukla okunabilen kitabesinden, Rabia Hatun tarafından onarıldığı ve minare eklendiği öğrenilmektedir. Caminin girişindeki bir levhada ise 1573-1574 tarihi yazılıdır. XVI.yüzyıl arşiv kayıtlarında bu yapının ismine rastlanmamaktadır. Bu bakımdan caminin yapımı ile ilgili kesin bir tarih verilememektedir. Yapı üslubundan XVI.-XVII.yüzyılda yapıldığı düşünülmektedir.
Cami kesme taştan, kare planlı olarak yapılmış, üzeri de kubbe ile örtülmüştür. Yanında aralarında kod farkı bulunan iki sandukalı bir türbe bulunmaktadır. Son cemaat yeri duvar uzantıları ve bunların arasındaki iki mermer sütunla üç bölüme ayrılmıştır. Bu bölümlerin üzeri üç kubbe ile örtülmüştür.
Onarım kitabeli giriş kapısı son cemaat yerinin orta ekseninde olmayıp, biraz yana kaymıştır. Onarım kitabesi sekiz satırlık olup, bozuk yazılmış ve okunaksızdır. Bu nedenle bilgi vermekten çok uzaktır.
İbadet mekânını örten kubbe aşağıdan başlayan pandantifler üzerine oturtulmuştur. Mihrap geniş ve derin bir niş şeklinde olup, mukarnaslıdır. Beş köşeli mihrap nişi sütunçelerle çevrelenmiş ve kaval silmeli bir bordürle de çerçevelenmiştir. Ağaç minberi ise basit olmasına rağmen son derece kaliteli bir işçiliğe sahiptir.
Son cemaat yerinde bulunan minare, kesme taş kaideli olup, tuğladan tek şerefeli ve çokgen gövdelidir.
Caminin yanındaki türbede Kütahya’da bunun dışında onarımlar yapmış olan Rabia Hatun ile kızının sandukaları bulunmaktadır.
Sultanbağı (Hisaraltı-Dükkancık) Mescidi (Merkez)
Kütahya Sultanbağı Mahallesi, Gediz Caddesi, Dükkancı Sokağı’nda bulunan bu caminin yapım tarihi ile ilgili bilgi bulunmamaktadır.
Sultanbağı Mescidi kerpiç sıvalı duvarlı, kareye yakın dikdörtgen planlıdır. Üzeri kiremit örtülü bir çatı ile kaplanmıştır. Caminin doğusunda giriş bölümü bulunmaktadır. Bunun da üzeri ibadet mekânını örten çatının altına alınmıştır. Mihrap ve minberinin bir özelliği bulunmamaktadır. XIX.yüzyılın ilk yarısında yanına taş bir minare eklenmiştir.
Sultanbağı, Çatalçeşme (Ahi Arslan) Mescidi (Merkez)
Kütahya Sultanbağı Mahallesi’nde, günümüzde üzeri doldurulmuş olan bu caminin yapım tarihi bilinmemektedir. Büyük olasılıkla XVIII.yüzyılda yapıldığı sanılan bu cami, 1803-1804 ve 1962-1963 yıllarında onarılmıştır. Caminin yanında bulunan çeşmenin kitabesinde Ağaçköylü Zeynelabidin’in ismi geçmektedir.
Caminin girişi kuzeydedir. Alt katında çamaşırlık, üstünde de mescit kısmı bulunmaktadır. Kareye yakın dikdörtgen planlı mescidin ibadet mekânı mihrap duvarındaki iki geniş pencere ile aydınlatılmıştır. Mihrap dışarıya hafif taşkın yuvarlak bir niş şeklinde olup, bir özellik taşımamaktadır.
Özbek Camisi (Merkez)
Kütahya Hamidiye Mahallesi’nde, Küçük Meydan’da bulunan bu mescidin yapım tarihi bilinmemektedir. Değişik zamanlarda onarılmış ve özelliğini korumuştur. Caminin XVIII.yüzyılın sonlarında yapıldığı sanılmaktadır.
Dikdörtgen planlı, ahşap tavanlı ve çatı örtülü bir yapıdır. Son cemaat yeri çatı içerisine alınmıştır. Mihrap nişi mermer taklidi boya ile boyanmış ve özelliğini yitirmiştir. 1974 yılında mihrap Vedat Çinicioğlu imalâtı çinilerle kaplanmıştır. Caminin son cemaat yerinden çıkılan minaresi kesme taş kaideli olup, yuvarlak tuğla gövdeli ve tek şerefelidir.
Ali Paşa Camisi (Merkez)

Kütahya Gazi Kemal Mahallesi, Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan bu yapının külliye şeklinde yapıldığı bilinmektedir. Yanındaki şadırvanı, medrese hücreleri ve sıbyan mektebi günümüze gelememiştir. Kaynaklardan ahşap olduğunu öğrendiğimiz bu bölümler yanmış, sonraki yıllarda yalnızca cami kısmı yenilenmiştir.
Kitabesi bulunmayan bu camiyi Seyit Süleyman Ağa oğlu Anadolu Valisi Ali Paşa 1796’da yaptırmıştır.
Cami kareye yakın dikdörtgen planlıdır. İbadet mekânı batı yönüne eklenen yapılarla daha da genişletilmiştir. Kuzey yönünden camekânla çevrilmiş, üzeri kubbeli bir mekândan içeriye girilmektedir. Ayrıca batısında iki mermer sütun arasına küçük kubbeli bir mekânla da ikinci bir girişi daha bulunmaktadır. İbadet mekânı yüksek ve peş peşe pencerelerle aydınlatılmıştır. İbadet mekânının üzeri ahşap bir tavanla örtülmüştür. Tavana ortada bir göbek, çeşitli çiçekler ve kalem işleri yapılmıştır.
Mihrap ve mihrap duvarı çini ile kaplıdır. Mihrap duvarındaki çiniler çok çeşitli olup, bunların toplama olduğu açıkça görülmektedir. Bu çinilerde kandil motifleri dikkati çekmektedir. Çoğunlukla mavi beyaz çiniler kullanılmıştır.
Caminin orijinal minaresinin nasıl olduğu bilinmemekle beraber, bugünkü minare kesme taş kaide üzerine tek şerefeli, yuvarlak gövdeli ve taştan yapılmıştır.
Ahırardı Camisi (Dilsizoğlu Hacı İbrahim) Camisi (Merkez)
Kütahya Saray Mahallesi’nde bulunan bu caminin kitabesi bulunmamaktadır. Kütahya Kadı Sicillerinden öğrenildiğine göre; Hacı İbrahim bin Osman bin Mustafa tarafından 1876 yılında yaptırılmıştır. Çeşitli dönemlerde cami onarılmıştır. En son onarımı 1965 yılında yapılmış, mihrap duvarının alt kısmı Kütahya çinileri ile kaplanmış, mihrap ve vaaz kürsüsü yenilenmiştir.
Cami kısmen tuğla, kısmen de taştan yapılmıştır. Dikdörtgen planlı olup, üzeri dört yöne doğru meyilli çatı ile örtülmüştür. İbadet mekânının kuzeyinde iki direğin taşıdığı bir mahfil bulunmaktadır. Böylece asıl ibadet mekânı kare şekline dönüştürülmüştür. Dışarı taşkın olmayan mihrap yuvarlak bir niş şeklindedir. Kuzeybatı köşesine camiden dışarıya doğru taşan taş kaideli, tuğla gövdeli, tek şerefeli bir minare eklenmiştir.
Saadet (Saadettin) Camisi (Merkez)

Kütahya’da Büyük Bedesten’in karşısında bulunan bu cami, 1700 yılında yanmış ve 1824’te Derviş Mehmet tarafından yaptırılmışsa da 1866 yılında yeniden yanmıştır. Bugünkü cami İşkodralızade Hasan Hakkı Bey’in önderliğinde halktan toplanan paralarla yaptırılmıştır. Günümüze değişik zamanlarda yapılan onarımlar ve küçük çaptaki değişikliklerle gelebilmiştir. Orijinal yapısının ne şekilde olduğu bilinmemektedir.
Caminin düzensi bir planı bulunmaktadır. Bu durum arazi konumundan kaynaklanmış, kesme taş duvarlı fevkâni bir yapıdır. Güney cephesinde yuvarlak basık kemerli bir tonoz ile ulaşılan Sakahanesi bulunmaktadır. Sokak seviyesinde, batısında iki, güneyinde üç dükkân camiye eklenmiştir. Bunların arasından camiye çıkılan iki kapı vardır. Bu kapılardan batıdaki kitabelidir. Diğeri de güneydoğusundadır.
Caminin batı ve güney cepheleri kesme taştan, kuzey yönü moloz taştan yapılmıştır. Dış görünümünde batı ve güney cephelerinde saçak hizasının altını kademeli silmeli bir korniş dolanmaktadır. Kuzey cephesinde ise yedi kademeli bir tuğla saçak bulunmaktadır.
Caminin güney duvarının ortasına mihrap yerleştirilmiştir. Batıdaki giriş kapısı çift kanatlı bir kapı olup, iki yanında kabartmalar bulunmaktadır. Bunun üzerinde mermer 1870-1871 tarihli kitabesi yer almaktadır. Güneydoğu kapısı kitabesizdir.
Fevkâni cami yüksek görünümde olup, düzensiz planı olduğundan içerisi ağaç direklerle üç bölüme ayrılmıştır. Bunlardan orta bölümü örten bağdadi tavan, beşik tonoza benzemekte olup, üzeri kalem işi ve nakışlarla bezenmiştir. Bunun yanındaki bölümler yine kare tavanlıdır. Üst örtüyü taşıyan ağaç direkler Bursa tipine benzer kemerlerle birbirlerine bağlanmıştır ve üzerleri nakışlıdır. Yuvarlak kemerli mihrap nişinin etrafı çerçeve içerisine alınmıştır. Bu mihrap nişine yer yer kare çiniler yerleştirilmiştir. Mihrap kitabesinin altında 1899-1900 tarihi okunmaktadır. Ayrıca burada Mehmet Hilmi Kütahyalı’nın imzası bulunmaktadır. Minber ahşap olup, çakma tekniğinde yapılmıştır. Her bölüm çiçeklerle bezelidir.
Minare kesme taştan olup, şerefe altında altı sıra kirpi kuşak görülmektedir. Külahın altında da çini bir kuşak dikkati çekmektedir.
Caminin bodrumundaki Sakahane’de yalaklı bir çeşme kitabesi bulunmaktadır.
Yeşil Cami (Recep Ağa Mescidi) (Merkez)

Kütahya Hükümet Caddesi’nde bulunan bu mescidin yerinde Recep Ağa Mescidi olarak tanınan bir yapı bulunuyordu. Sonradan Yahya Paşa bu mescidi yenilemiş, genişletmiş ve fevkâni bir cami haline dönüştürmüştür. Bu mescit yanmış 1858’de ahşap olarak yenilenmiştir. Kütahya Mutasarrıfı Fuat Paşa’nın önderliğinde 1905-1906 yılında bugünkü şeklini almıştır. Caminin giriş kapısındaki mermer kitabe ile içerideki bir levhada ve Vakfiye suretinden bu durum öğrenilmektedir.
Kitabe:
“Bi hamdillah bu mabethane gör, yapıldı tamam oldu.
….derun’u beldede nam-u benâm oldu
Bunu Tab’ı beşerle hatm-i inşa etme nâkabil
Mücerret avni Hak ile peziray-ı hitam oldu
Gelüp bunda cemaat ile kulluk etmeli Hakka
İbadet etmeli Allahca layıklı makam oldu
Buna herhangi zat-i muhterem oldu ise baiz
O zat-ı kadr-i âli mashar-ı feyz-i meram oldu
Yazup bu levhamı vaz’ı eser etmekti maksudum
Hakka şükür müyesser gerde-i Rabb’ül enam oldu
Didim tarihi tam ahseni… Hakka hamdolsun
Yapıldı layıkında pek yeşil cami tamam oldu 1275 (1858-1859)”.

Cami kesme taştan ve kare planlı olarak yapılmıştır. Üzeri tek kubbe ile örtülüdür. Caminin önünde iki sütunlu ve kubbeli bir giriş bulunmaktadır. Caminin girişi camekânlı olup, bundan önce saraçlı, keçe-kilim örtülü idi. Giriş kapısı mermer sövelidir. İbadet mekânı sivri trompların yardımı ile içten daire şeklinde, dıştan da sekizgen kasnağa oturan kubbeyle örtülmüştür. İbadet mekânı kubbenin ortasından zemine kadar boş bir yüzey kalmamacasına bezenmiştir. Burada geç devir yağlı boya motifleri tekrarlanmıştır. Barok ve ampir üslup açıkça kendini göstermektedir.
Mihrap sütunçelerle çevrelenmiş, dışa taşkın olmayan yuvarlak bir niş şeklindedir. Buraya zincire asılı kandil motifi, malakâri yıldızlar yerleştirilmiştir. Minber geometrik yıldız geçmeli olup, kabartma ince Rumiler, madalyonlar ve Edirnekâri üsluba yakın yazı kartuşları ile dikkati çekmektedir. İbadet mekânı dar, uzun ve sivri kemerli pencerelerle aydınlatılmıştır.
Minare, köşklü minare tipinde olup, ince sütunlara oturtulmuş olan şerefe üstünde galeri biçiminde bir köşk bulunmaktadır. Yuvarlak gövdeli ve kesme taştan yapılmıştır.
Kaditler Camisi (Merkez)
Kütahya Lala Hüseyin Caddesi’nde bulunan Hasır Pazarı’ndaki bu cami ile ilgili, İbrahim Hakkı Uzunçarşılı 1835-1836 yılında tek katlı olarak yapımına başlandığını, Yağcı Hacı Abdil bin Mehmet tarafından 1847-1848 yılında da üst katın eklendiğini belirtmiştir. Kadı Sicillerinden öğrenildiğine göre de üst kat yapıldıktan sonra cami, halktan toplanan paralarla 1909 yılında yeniden onarıma başlandığı ve bu onarımın 1919 yılında tamamlanmıştır.
Cami kâgir bir yapı olup, cadde üzerindeki batı cephesinde iki dükkân ve iki mermer sütuna oturmuş kapısı bulunmaktadır. Caminin batı cephesi kesme taştan, diğer cepheleri tuğla hatıllı moloz taştan yapılmıştır. Üzeri çift meyilli çatı ile örtülmüştür.
İbadet mekânı kare planlıdır. İçerisinde basit bir mihrap nişi bulunmaktadır. Caminin yapımından kısa bir süre sonra eklenen üst kat asıl ibadet yeridir. Ahşap merdivenlerle çıkılan bu bölüm pencerelerle aydınlatılmıştır. Kuzeydoğu köşesindeki taş minare 1953 yılında buraya eklenmiştir.
Küpecik Camisi (Merkez)
Kütahya Hamidiye Mahallesi, Müderris Yolu üzerinde bulunan bu cami, 1911-1912 yıllarında iki katlı olarak yaptırılmıştır.
Kâgir ahşap tavanlı caminin alt katında iki dükkân ve iki mermer sütuna oturtulmuş kapısı bulunmaktadır. Batı cephesinin üst katı kesme taştan, diğer cepheler tuğla hatıllı moloz taştan yapılmıştır. Üzerini çift meyilli bir çatı örtmektedir. Alt katta dükkânların arkasında kalan ve dar bir koridorla geçilen kare bölüm bugün son cemaat yeri olarak kullanılan mekân ilk mescittir. Burada basit bir mihrap görülmektedir. Merdivenle çıkılan üst kat bugünkü cami kısmıdır. Cami kısmında son devirde yapılmış motiflerle bezeli mihrap ve basit bir ağaç minber bulunmaktadır.
Caminin kuzeybatısındaki kesme taştan kaidesi olan minaresinin gövdesi tuğladan, şerefe altı da tuğla mukarnaslıdır. Külah altında sıvaya gömülmüş bir sıra çini kuşak görülmektedir.
Bülbül (Yakup Çavuş) Mescidi (Merkez)
Kütahya Mecidiye Mahallesi ile Hamidiye Mahallesi arasında bulunan bu caminin ne zaman yapıldığı konusunda bir bilgi bulunmamaktadır. XIX.yüzyılda bu caminin bulunduğu kayıtlardan anlaşılmaktadır.
Cami dikdörtgen planlı olup, duvarları oldukça kalındır ve üzeri ahşap bir çatı ile örtülmüştür. İbadet mekânının ortasındaki enine mekân ile üç bölüme ayrılmış, geniş ve yuvarlak kemerler ahşap çatıyı taşımaktadır. Mihrabı son derece basit bir niş şeklindedir. Kuzeydoğusunda taş minaresi XX.yüzyılın ortalarında eklenmiştir. Daha önce burada ahşap bir minare olduğu bilinmektedir.
Deveyatağı Mescidi (Merkez)
Kütahya Hamidiye Mahallesi, Deveyatağı Sokağı’nda bulunan bu mescidin ne zaman yapıldığı kesinlik kazanamamıştır. Kadı Sicilinde 1837 tarihi geçmektedir. Mimari yönden de bir özelliği bulunmayan bu yapının XIX.yüzyılın başlarında yapıldığı sanılmaktadır. Son onarımlarla özelliğini bütünüyle yitirmiştir.
Dikdörtgen planlı olan mescidin üzeri ahşap bir çatı ile örtülmüştür. İçerisinde basit bir mihrap ve minberi bulunmaktadır.
Cedid (Yeni Mahalle) Mescidi (Merkez)
Kütahya Cedid Mahallesi’nde, Nallı Medrese’nin karşısında bulunmaktadır. Yapıldığı tarih bilinmemektedir. XIX.yüzyılın başlarında yapıldığı veya yenilendiği sanılmaktadır.
Cami dikdörtgen planlı olup, arazi konumundan ötürü dikdörtgenin kısa kenarı eğridir. Üzeri ahşap bir çatı ile örtülmüştür. Altında araziden kazanılmış bir bodrum bulunmaktadır. Dört pencere ile aydınlatılan ibadet mekânında basit bir mihrap nişi bulunmaktadır. Mimari yönden de bir özellik taşımamaktadır.
Karadonlu (Pirler Mahallesi) Mescidi (Merkez)
Kütahya Pirler Mahallesi, Karadonlu Sokağı köşesinde bulunan bu mescidin yapım tarihi bilinmemektedir. Ancak, eski kayıtlarda XVI.yüzyılda burada bir mescit olduğu yazılıdır. Günümüze gelen bu mescidin onun yerine XIX.yüzyılın sonlarında yapıldığı sanılmaktadır.
Mescit ahşap, yer yer moloz taştan yapılmıştır. Son onarım sırasında duvarları kâgir hale getirilmiştir. Mihrabının bir özelliği bulunmamaktadır. Yakın tarihlerde yeniden yapılırcasına onarılmıştır.
Ahi Evren (Hacı Evren) Mescidi (Merkez)
Kütahya Ahi Evren Mahallesi, Cennet Sokağı’nda bulunan bu mescidin ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. Ancak kaynaklardan bu mescidin olduğu yerde XVI.yüzyılda yapılmış Hacı Evren Mahallesi Mescidi bulunuyordu.
Mescit kareye yakın dikdörtgen planlı olup, kesme taştan yapılmıştır. Üzeri çatı ile örtülüdür.1956-1957 yılında yeniden onarılmıştır. Bu onarım sırasında kuzeybatı köşesine kesme taştan minare eklenmiştir. Caminin mihrap duvarında penceresi bulunmamaktadır. Giriş ile doğu ve batı duvarlarındaki pencerelerle iç mekân aydınlatılmıştır. Mimari yönden bir özellik taşımamaktadır.