***
DIŞARDA
Points: 155.310, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 0%
Achievements


ÖLÜM sana yetişir...
Hayatın devam etmektedir her zamanki monoton akışıyla. Kafanda hep aynı düşünceler vardır. Derslerin,okulun,arkadaşların, geleceğin,ailen,akşamki maç programı,hafta sonu gideceğin sinema..
Gece birden boğazına birden bir şey düğümlenir,nefes alamazsın... çünkü yutaktan aşağıya gitmesi gereken tükürük,soluk borusuna gitmiştir. Bilinçli yaşayacağın süre ortalama bir buçuk iki dakika. Bilinçsiz fakat biyolojik olarak yaşamının devam ettiği süre beş dakikadır.
O bir dakika içerisinde nefes alamadığın için beynine oksijen gitmediğinden dolayı bir yandan ızdırap çekerken bir yandan da hayatının bütün sahneleri bir film şeridi gibi geçmektedir gözünün önünden..
Çocukluğun büyüklüğün öğrenim hayatın anne babanın hali arkadaşların ilk sevgilin, kırdığın kalpler,
Söylediğin yalanlar, Yaptığın gıybetler, ettiğin yeminler...
Eyvah! Dersin şimdine olacak? Ölümün eşiğindeyken, çırpınırken, sana kimsenin yardım edemeyeceği pozisyonda,hatıralar canlanır bir bir. sen öldükten sonra onların hallerini düşünürsün, kim bilir nasıl üzülürler...?
Beklenen olur hayata gözlerini yumarsın sevenlerini arkada bırakarak. Sen öldükten sonra ayakların bağlanır, kıyafetlerin çıkarılır,temizliği simgeleyen kefen giydirilir.. ertesi sabah sizin oraya en yakın caminin minaresinden semayı kaplayan sela sesleri yükselir, bu okunanda senin selandır. Ve kapıya bir cenaze arabası gelir seni yıkamak için alır götürürler, Vücudunda kuru yer kalmamacasına kaynar denecek kadar sıcak suyla yıkanırsın ve tekrar kefenlenirsin. Yıkanma işlemin bittikten sonrada tabuta konulursun.
Cenaze namazının kılınacağı camiye götürülür adına dünyada iken aşk şarkıları yazılan musalla taşına yatırılırsın. Vakit namazından sonra cenaze namazın kılınacaktır. Başında bir kişi bekler yaşlı gözlerle.
Annen baban senin öldüğüne bir türlü inanmak istemezler inanamazlar. Hıçkırıkları yürek yaralayıcı,sineleri derinden derine neşterle yaracasına acı vericidir, arkadaşlarında oradadır,hiçbirisinde derman yoktur, hepsi dünyada iken kardeşim diye hitap ettikleri arkadaşlarının cansız bedeninin musalla taşı üzerinde bir tabutun içerisinde yatmakta olduğunu, ağlamaktan kan çanağına dönmüş gözleriyle seyrederler. Ortalıkta hep şu sözler vardır ‘Allah rahmet eylesin, başınız sağolsun, Allah sabır versin’..
Ve İmam gelir er yada hatun kişi niyetine deyip namazını kıldırır. Cemaatten haklarını helal etmelerini ister.
İşte senin dünyadan görüp göreceğin budur.!
Seni sırtlarına alırlar ve mezarlığa doğru yavaş adımlarla götürürler.Taşımak için tabutun kollarına kah baban geçer kah arkadaşların.. Mezarlığın başına kadar getirilirsin, bakarlar ki senin mezarın açılmış durumda , mezarın hemen yanında kazma kürekler durmaktadır. Mezarın başına kadar götürülürün,yavaşça yere bırakılırsın.tabutun kapağını açarlar önce, sonra bir kişi mezarın içine girer, iki kişide senin cansız bedenini kucaklar mezarın içinde durana baş kısmın uzatılır. Ve diğer kişide mezarın içine girerek mezara güzelce yerleştirilirsin. Yüzün kıbleye doğru çevrilir, sonra özel olarak yaptırılan tahtalar üzerine çaprazlama yerleştirilir. Sen cansız bedeninle orada yatmakta olursun fakat olan her olaya vakıfsındır. Görürsün dokunamazsın işitirsin konuşamazsın..
Hemen sonra üzerini toprakla örtmeye başlarlar. Kürekteki eller yer değiştirir. Arkadaşların alır,dostların alır ama bir tane kürek vardır. O küreği tutan babandır be küreği kimseye vermez. İşte üzerin toprakla tamamen örtülmüştür. Zürriyetin olan hz.adem’in yaratılış maddesine dönmüşsündür. Başında bulunanlar Kuran-ı kerim den sureler okurlar dualar ederler ve oradan ayrılırlar en nihayetinde.
Sen artık yalnızsındır o kara toprağın altında...
Toprağın buz gibi soğukluğunu hissedersin... Peygamberinin ‘kabir cennet bahçelerinden bir bahçe yada cehennem çukurlarından bir çukurdur’ hadisi şerifini hatırlarsın...
Belkide vücudunun çeşitli haşarat tarafından yenildiğini seyredersin...
Az sonra kabir meleklerinin gelip ‘Rabbin kim?,Dinin ne’ gibi sorular soracağını bilirsin,akıbetini merak ediyorsundur, korkuların d oruk noktasına ulaşmıştır...
Ve işte! Daha önce hiç duymadığn kadar korkutucu bir sesle kabir melekleri gelir, hesabın başlamıştır...
O dakikaları anlatmada kelimelerin yetersiz olucağını bilirsin,dünyaya geri dönmek istersin ama nafiledir.
İş işten geçmiştir artık...
‘İnna lillahi ve inna ileyhi raciun’ (O'ndan geldik, yine O'na döneceğiz) sırrına vakıfsındır tamamen...
Onun için ölüm gelmeden önce öl!,her günün değerini bil, Ferdi muhasebeni bir kez daha yap..!