"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) özlü duaları tercih eder, diğerlerini bırakırdı." [Ebû Dâvud, Salât 358, (1482).]
AÇIKLAMA:
1- Özlü diye tercüme ettiğimiz kelimenin aslı câmi kelimesinin cem'i (çoğulu) olan cevâmi'dir, az kelime ile çok mâna ihtiva eden demektir. Çok mânadan maksad, hem dünyaya hem de âhirete ait hayırlardır. Şu âyet-i kerîme özlü duaya en güzel örnektir:
رَبَّنَا آتِنَا في الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفي اŒخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ
"Rabbimiz, bize dünyada da âhirette de iyilik ver ve bizi ateşten koru" (Bakara 201). Dünya ve âhiret için afiyet taleb eden dualar da böyledir.
Aliyyü'l-Kârî der ki: "Câmi (özlü) dualardan maksad, her eşit sâlih gayeleri cemeden, Allahu Teâla hazretlerine övgüyü, senâyı ve isteme âdâbını cemeden dualardır".
el-Muzhir'in açıklaması şöyle: "Bunlar kelimeleri az, mânaları çok olan dünya ve âhiret meselelerine şâmil dualardır. Şu duada olduğu gibi:
اَللَّهُمَّ إنِّى اَسْألُكَ الْعَفْوَ والْعَافِيَةَ فِي الدِّينِ وَالدُّنْيَا وَاŒخِرَةِ
"Allah'ım, senden af; din, dünya ve âhiretim için âfiyet, diliyorum." Şu dua da bir başka örnektir: اَللُّهُمَّ إنِّى أسْألُكَ الْهُدَى وَالتُّقَى وَالْعَفَافَ وَالغِنَى
"Allah'ım senden hidâyet, takva (Allah korkusu), iffet (dünyevî arzulardan korunma), ve (gönül) zenginliği istiyorum."
Bu örnekler hep Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'tan mervî me'sûr dualardır. Dikkat edilirse taleb edilen şeyler hep mutlaktır: "Hidâyet, takva, iffet, zenginlik. Böylece dünyevî, uhrevî, maddî ve mânevî her çeşidi kastedilmiş olmaktadır. Câmi (özlü) kelâm deyince bu kastedilmektedir.
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir hadislerinde, "Bana cevâmiu'lkelîm (özlü sözler) verildi" buyurur.
ـ10ـ وعن ابن مسعود رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال: ]كانَ رسولُ اللّه # يُعْجِبُهُ أنْ يَدْعُو ثََثاً، وَيَسْتَغْفِرَ ثََثاً[. أخرجهما أبو داود .