"Yâ Allah, müşriklere karşı bana Yûsuf'un zamanındaki yedi yıl gibi, yedi şiddet yılı ile yardım et!" diye beddua etti, dedi.
Ve yine İbn Mes'ûd: (Ka'be'de namaz kıldığı sırada üzerine deve son'u attıklarında namazı tamamlayınca):
"Yâ Allah! Ebû CehVi Sana havale ediyorum..." diye beddua etti, dedi.
Abdullah ibn Umer de:
Peygamber (S) namaz içinde kunûtta: "Yâ Allah, fulâna vefulâna la'net et" diye beddua etti. Nihayet Azîz ve Celîl olan Allah:
"(Kullardaki) işten hiçbirşey sana âid değildir. Allah ya onların tevbesini kabul eder, yahud kendileri zâlimler
oldukları için azablandırır" (âiu îmrân: 128) âyetini indirdi..., demiştir .

85-.......Abdullah ibn Ebî Evfâ (R) şöyle demiştir: Rasûlullah (S) müşrik orduları aleyhine şöyle duâ etti:
"Allâhumme, munzile'l-KitâbU serîa'l-hisâbU EhzimVl-ahzâbe eh-zimhum ve zehilhum [ = Yâ Allah! Ey hesabı çabuk görücü olan
(Rabb'im)! Sen (Medine önünde toplanan) şu Arab kabilelerini da*ğıt, onların topluluklarını kır, irâdelerini sars]/" .

86-....... Bize Hişâm ed-Destevâî, Yahya ibn Ebî Kesîr'den; o da Ebû Seleme'den; o da Ebû Hureyre(R)'den şöyle tahdîs etti: Pey*gamber (S) yatsı namazının son rek'atinde başını rukû'dan kaldırıp Semiallâhu limen hamideh dediği zaman, kunût yapar, şu duayı söy*lerdi:
— "Yâ Allah! el-Velîd ibnu'l-Velid'i kurtar.
Yâ Allah, Seleme ibnu'l-Hişâm'ı kurtar!
Yâ Allah, (müşrikler elinde) zatfve âciz görülen diğer mü'min-leri de kurtar!
Yâ Allah, Mudar (müşrikleri) üzerine baskını şiddetlendir.
Yâ Allah, içinde bulundukları bu yılları onlara Yûsuf Peygam-ber'in kıtlık yıllarına benzet!"

87-.......Enes ibn Mâlik (R) şöyle demiştir: Peygamber (S) (Munzir ibn Amr'ın başkanlığı altında) kendilerine Kurrâ denilen (kırk yâ-hud yetmiş kişilik) bir birliği Necd halkının isteği üzerine, onlara dîni öğretmek üzere göndermişti. Bunlar Maûne Kuyusu başında pusuya düşürülüp öldürüldüler. Ben Peygamber'in onların öldürülmelerine üzüldüğü kadar hiçbirşeye üzüldüğünü görmedim. Peygamber, sa*bah namazında bir ay kunût yaptı da;
— "Usayya kabilesi Allah'a ve Rasûlü'ne âsî oldular!" buyu*rurdu.

88-.......Âişe (R) şöyle demiştir: Yahudiler Peygamber (S) üze*rine selâm verirler de "es-Sâmu aleykum ( = Ölüm üzerinize)" der*lerdi. (Ben) Âişe onların bu sözlerini farkedip anladı da:
— AleykumuVsâmu ve'l-la'netu( = Ölüm ve la'net sizin üzeri*nize olsun)! dedi.
Bunun üzerine Peygamber:
— "Yavaş ol yâ Âişe! Muhakkak ki Allah herşeyde yumuşak muamele etmeyi sever!" buyurdu.
Âişe:
— Ey Allah'ın Peygamberi! Onların söylemekte oldukları sözü işitmedin mi? dedi.
Peygamber:
— "Sen de benim bu sözü onlara reddettiğimi işitmedin mi? Ben onlara: Ve aleykum (-Sizin üzerinize de)! şeklinde söylüyordum" buyurdu .

89-....... Bize Alî ibn Ebî Tâlib (R) tahdîs edip şöyle dedi: Biz Hendek harbi gününde Peygamber(S)'in beraberinde bulunduk. O:
— "Allah bu müşriklerin kabirlerine ve evlerine ateş doldursun! Çünkü onlar bizi tâ güneş batıncaya kadar orta namazını kılmaktan alıkoydular; orta namazı ikindi namazıdır" buyurdu.