Bir de (seferinizde) azık hazırlayın. Muhakkak ki azığın en hayırlısı korunmaktır. Ey kâmil akıl sahihleri benden korunun" (ei-Bakam: 197) .
184-.......Esma (R) şöyle demiştir: Rasûlullah Medine'ye hic*ret etmek istediği zaman ben Ebû Bekr'in evinde Rasûlullah'm yol azığını düzmüş hazırlamıştım. Esma (devamla) dedi ki: Fakat ne ye*mek çıkınını, ne de su tulumunu kendisiyle bağlayabileceğimiz bir-şey bulamamıştık. Bunun üzerine ben (babam) Ebû Bekr'e:
— Vallahi ben belimdeki kuşağımdan başka bağlayacağım bir-şey bulamıyorum, dedim.
O da:
— (Kızım) onu ikiye böl, birisiyle su tulumunu, diğeriyle de ye*mek sofrasını bağla, dedi.
Ben de öyle yaptım.
İşte bundan dolayı Esma, "Zâtu'n-nıtakayn ( = İki kuşaklı, ve*ya iki kemerli)" diye isimlendirildi.
185-.......Câbir ibn Abdillah (R): Bizler Peygamber (S) zama*nında (Mekke'de kestiğimiz) kurbanlıkların etlerini Medine'ye gidin*ceye kadar azık edinir idik, demiştir
186-.......Suveyd ibnu'n-Nu'mân (R) şöyle haber vermiştir: Ken*disi Hayber yılında Peygamber'in beraberinde sefere çıktı. es-Sahbâ'ya vardıkları zaman -ki burası Hayber arâzîsindendir ve Hayber'in alt yanındadır- ordu orada ikindi namazını kıldılar. Ardından Peygam*ber (S) yemekleri istedi. Fakat Peygamber'e sevîkten başka birşey ge*tirilmedi. O sevikten ağzımızda çiğnedik de yedik ve içtik. Sonra Peygamber kalktı, ağzını çalkaladı; bizde ağzımızı çalkaladık ve ak*şam namazını kıldık.
187-.......Seleme ibnu'1-Ekva' (R) şöyle demiştir: Mücâhid in*sanların azıkları hafifledi de fakır, yânî muhtâc oldular. Bunun üze*rine sahâbîler Peygamber'e develerini kesmek hususunda geldiler. O da kendilerine izin verdi. Akabinde bunları Umer karşıladı. Onlar bu izni Umer'e haber verdiler. Umer bunlara:
— Develeriniz gittikten sonra (bu uzun yolculukta) hayâtınız kal*maz, dedi.
Ardından Peygamber'in yanına girdi ve:
— Yâ Rasûlallah! Bunların develeri gittikten sonra, bunların bekaası kalmaz (yânî hiçbiri sağ kalmaz), dedi.
Rasûlullah:
— "Ordu içinde i'lân et, herkes geri kalan azıklarını getirsin!" buyurdu.
Sonunda Rasûlullah duâ etti ve sergi üstündeki yiyecek üzerine bereket diledi. Sonra sahâbîlerin kaplarıyle gelmelerini istedi. Mücâhidler avuç avuç aldılar, nihayet hepsi ayrıldılar. Sonra Rasûlullah (S) -şükran olarak-:
— "Eşhedu en lâ ilahe iüe'llâh ve ennîrasûlu'llah (= Ben, Al*lah'tan başka hakk ilâh olmadığına ve kendimin Allah'ın elçisi oldu*ğuma şehâdet ederim)" dedi .