29- (2842) Bize Ömer b. Hafs b. Giyâs rivayet etti. (Dedi ki) : Bize babam, Aîâ1 b. Hâli d El-Kâhilî'den, o da Şakık'dan, o da Abdullah'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : ResûlvıNalı(Sallaliahü Aleyhi ve Sellem):
«Cehennem getirilecek. O gün onun yetmiş bin yedeği olacak. Her ye*dekle beraber onu çeken yetmiş bin melek bulunacaktır.» buyurdular.
Bu hadîs hakkında Darekutnî, İmam Müslim'e itiraz etmiş : «Bunu merfu' rivayet etmek vehmdir. Sevrî ile Mervân ve başkaları onu Ala' b. Hâlid'e mevkuf olarak rivayet etmiş*lerdir.» demişse de, Nevevî buna cevab vermiş : «Hafs mu'temed bir hafız ve imamdır. Onun merfu' olarak yaptığı ziyade makbuldür. Ni*tekim ekseri ulemâ ile muhakkikin onu bu şekilde rivayet etmişlerdir.» demiştir.
Cehennemin yetmiş bin yedeği olmasını İmam Mâzirî zahiri üzere kabul etmiş : «Bu sözü hakikata hamletmeye hiçbir mâni yoktur.» demiştir.
30- (2843) Bize Kuteybe b. Saîd rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Mu-ğîra (yâni; İbni Abdirrahman El-Hızâmî) Ebû'z-Zinad'dan, o da A'rac'dan, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivayet etti ki : Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Âdemoğlunun yaktığı şu ateşiniz, cehennem sıcağının yetmiş cüzün*den bir cüzdür.» buyurmuş. Ashab:
— Vallahi gerçekten bu yetecekmiş yâ Resûlallah! demişler.
Resülüllah (SaUallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Hakikaten cehennem ateşi her bîri dünya ateşi kadar olmak üzere ondan altmış dokuz cüz. daha fazla yaratılmıştır.» buyurmuşlar.
(...) Bize Muhammed b. Râfi' rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdürrez-zâk rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ma'mer, Hemmâm b. Münebbih'den, o da Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (Sallalhhü Aleyhi ve Setlem)den nak*len Ebû'z-Zinad'ın hadîsi gibi rivayet etti. Yalnız o «küllühû» yerine «kül-Iühiine» demiştir.
31- (2844) Bize Yahya b. Eyyûb rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Halef b. Halife rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Yezid b. Keysan, Ebû Hâzim'den, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivayet etti. (ŞÖyle demiş) : Resülüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellemy\e birlikte idik. Ansızın düşen bir şey sesi işitti. Bunun üzerine Peygamber (SaUallahü Aleyhi ve Sellem)
«Bu nedir bilir misiniz?» dedi. Biz;
— Allah ve Resulü bilir, cevâbını verdik.
«Bu bîr taştır. Yetmiş sene önce cehenneme atılmış, henüz şimdi düşü*yor. Nihayet dibine erdi.» buyurdular.
(...) Bize bu hadîsi Muhammed b. Abbâd ile İbnû Ebî Ömer de rivâyet ettiler. (Dediler ki) : Bize Mcrvan, Yezîd b. Keysaıı'dan, o da Ebû Hâzim'den, o da Ebû Hüreyrc'den naklen bu isııadla rivayet etti : «Bu cehennemin dibine düştü de, siz onun sesini işittiniz.» dedi.
32- (2845) Bize Elû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Yûnus b. Muhammed rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Şeybân b. Abdirrah-man rivayet etti. (Dedi ki) : Katâde şunu söyledi. Ben Ebû Nadra'yı Samura'dan rivayet ederken dinledim. O da Nebiyyullah (Sallal'.ahii Aleyhi ve Seilemyi şöyle buyururken işitmiş :
«Şüphesiz kİ, cehennemliklerden bazılarım aîeş topuklarına kadar, ba*zılarını oturağına kadar, bazılarını da boğazına kadar alacaktır.»
33- (...) Bana Amr b. Zürâra rivayet etü. (Dedi ki) : Bize Abdü'I-Vehhab (yâni; İbni Ata') Saîd'den, o da Katâde'den naklen haber verdi. (Şöyle demiş) : Ben Ebû Nadra'yı» Semura b, Cûndeb'den rivayet ederken dinledim ki: Peygamber(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'den şöyle buyurmuşlar:
«Onlardan bazılarını ateş topuklarına kadar, bazıların: dizlerine ka*dar,, bazılarını oturağına kadar, bazılarını da köprücük kemiğine kadar alacakdır.»
(...) Bize bu hadîsi Muhammed b. Müsennâ ile Muhammed b. Beş-şar rivayet ettiler. (Dediler ki) : Bize Kavli rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Saîd bu isnadla rivayet etti. Ama «huczctihî» yerine «hakveyhî» kelime*sini koydu.
Bu hadîsin Ebû Hüreyre rivayetini Buhârî «Bed'ü'I-Halk» bahsinde tahric etmiştir.
Bu mânâda İbnü Mace, Hz. Enes'den, İbnü Uyeyne , Hz. İbnû Abbas 'dan hadîsler rivayet etmişlerdir.
İbnü Abbâs Hazretlerine dünya ateşinin neden yaratıldığı so*rulmuş; cehennem ateşinden yaratıldığını, yalnız yetmiş defa su ile sön*dürüldüğünü söylemiş. «Böyle olmasaydı ona yaklaşılmazdı. Çünkü o ce*hennem ateşindendir.» demiştir.
Ulemâ cehennem ateşinin her bir cüz'ünün bütün dünyanın odunu yakılsa, onun ateşinden daha şiddetli olacağını beyan etmişlerdir.
Meymûn b. Mihran demiş ki: «Allah cehennemi halket-tiği vakit bir soluk almasını emir buyurdu. O da aldı. Bundan göklerde yüzüstü kapanmadık hiç bir melek kalmadı. Teâlâ onlara :
"Başlarınızı kaldırın. Bilmez misiniz ki; Ben sizi taat için yarattım, bunu da günahkârlar için yarattım, buyurdu. Melekler : Ey Rabbimiz, buna gire*cekleri görmedikçe biz ondan emin olamayız, dediler." İşte Teâlâ Hazret*lerinin (Onlar Rablerinden korkularına çekinirler...) âyet-i kerîmesinin mâ*nâsı budur."»
Terkuve ve hakv aynı mânâya gelirler ve ikisi de gömleğin boğaza iliklendiği yer, demektir.
Huccetü'l-İslâm Gazâ1î şöyle diyor : «Dünya ateşi cehennem ateşine uymaz. Lâkin dünyada en şiddetli azab bu ateşin azabı olduğu için cehennem ateşi onunla tarif olunmuştur. Heyhat! Cehennemlikler bu ateşi bulsalar, içinde bulundukları ateşten kaçarak kendilerini ona atarlardı.»