21- (2836) Bana Züheyr b. Harb rivayet etti, (Dedi ki) : Bize Ab-durrahman b. Mehdi rivayet elti, (Dedi ki) : Bize Hammâd b. Seleme, Sâbit'den, o da Ebû Kâfi'den, o da.Ebû Hüreyre'dcn, o da Peygamber (Sallallahü A leyhi ve Sellem)den naklen rivayet etti. Şöyle buyurmuşlar:
«Cennete giren nimet görür, fakirlik görmez; elbisesi eskimez, gençliği de tükenmez.»
22- (2837) Bize îshak b. İbrahim ile Ahd b. Humeyd rivayet etti*ler. Lâfız İshak'ındır. (Dediler ki) ; Bize Abdürrezzâk hater verdi. (Dedi ki) : Sevrî şunu söyledi: Bana da Ebû îshak rivayet etti ki, kendisine Egar, Ebû Saîd-i Iîudrî ile Ebû Ilüreyre'den, onlar da Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Selîem)fden naklen rivayet etmişler. Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Selîem) şöyle buyurmuşlar :
«Bir dellal : Gerçekten sizin için sağlamlık vardır. Artık ebediyen hasta olmayacaksınız. Sizin için hayat vardır. Artık ebediyen Ölmeyeceksiniz. Si*zin için gençlik vardsr. Artık ebediyen ihtiyarlamıyacaksınız. Sizin için ni-metpezîr olmak vardır. Artık ebediyen fakirlemeyeceksiniz diye nida ede*cektir.»
Allah (Azze ve Celle) 'nin :
«Kendilerine, İşte size cennet! Sİz ona amellerinizle mirasçı oldunuz.» âyet-i kerîmesinin mânâsı budur.
Bü's, be's, be'sa; fakirlik şiddeti hâl mânâsına gelen kelimelerdir.
Bu hadîsler dahî cennete girecek bahtiyarların hallerini anlatmakta*dır. Cennete girenler daimî nimetler içinde safa sürecek, hastalık görme*yecek, ihtiyarlamayacak, gençliklerinin baharında ebedî bir hayat süre*ceklerdir.