Oruç Bey Mescidi (Merkez)
Kayabey Mahallesi’ndedir. Rumeli’ye geçen Osmanlı komutanlarından Oruç Bey adına 1471 yılında yapılmıştır. Ancak çeşitli yıllarda yapılan onarımlarla özgün biçimini kaybetmiştir.
Alaca Mescit Camisi (Merkez)
Kitabesi günümüze ulaşamadığından yapım tarihi ve banisi belli değildir. Son onarımını 1911’de geçirmiştir. Tarihi yönden önemli olan camide Balıkesir’deki Kuvay-i Milliye Hareketi’nin ilk kararları alınmıştır (1919).
Bu Camilerin dışında Balıkesir merkezinde, Vicdaniye Camisi (1895), Sultan II.Abdülhamid zamanında yapılan Eminağa Camisi (1897 Sultan Abdülaziz tarafından yaptırılan Kırımlılar Camisi (1862) bulunmaktadır.
Saatli Kilise Camisi (Ayvalık)
İlçe merkezinde İsmet Paşa Mahallesi’ndedir. XIX.yüzyılın ikinci yarısında yerli Rumlar tarafından kilise olarak yapılmış, 1928’den sonra camiye dönüştürülmüştür. Dikdörtgen plânlı bir yapı olup, dört sütunlu, revaklı, akantus yapraklarıyla süslü bir kapıdan içeriye girilmektedir. Yapının planı haç düzeninde olup, orta bölüm küçük bir kubbe ile haçın kolları da tonozlarla örtülüdür. Kilisenin Çan kulesi sonraki yıllarda saat kulesine dönüştürülmüş ve bu yüzden de Saatli Cami ismini almıştır.
AliBey (Çınarlı) Camisi (Ayvalık)
Hamdi Bey Mahallesi’ndedir XIX.yüzyılda yerli Rumlar tarafından kilise olarak yapılmış, Cumhuriyetin ilk yıllarında camiye çevrilmiştir. Moloz ve kesme taştan yapılmıştır. Haç plânlı olup, haçın ortası kubbe, yanları da tonoz örtülüdür. Cami içerisinde kompozit başlıklı kalın sütunlar dikkati çekmektedir.
Yeni Cami (Ayvalık)
Hayrettin Paşa Mahallesi’ndedir. XVIII.yüzyılın ikinci yarısında yapılmış, kiliseden camiye çevrilmiştir. Çan kulesinin kaidesi günümüze gelebilmiştir. Mimari yönden bir özellik taşımamaktadır.
Biberli Cami (Ayvalık)
Kasım Paşa Mahallesi’nde, Altunova Caddesi’ndedir. XIX.yüzyılda yapılmış bir kiliseden camiye çevrilmiştir. Haç plânlı olan bu yapının girişindeki altı sütun ile dikkati çekmektedir.
Hamidiye Camisi (Ayvalık)
Sakarya Mahallesi’ndedir. Ayvalık’ta cami olarak yapılmış tek özgün yapıdır. XIX.yüzyılın ikinci yarısında Sultan II.Abdilhamit tarafından eglektik üslupta yaptırılmıştır. Kareye yakın plânlı cami, kırmızı kesme taştandır. Dört sütunlu bir son cemaat yeri, silindirik bir kasnağa oturan tuğla kubbesi bulunmaktadır. Bezeme yönünden önem taşımamaktadır.
Ulu Cami (Bandırma)
Abdullah Efendi tarafından 1382 yılında Edincik’te yaptırılmıştır. Dikdörtgen plânlı basit bir yapı olmasına rağmen cephesindeki taş ve tuğla süslemeleri ile dikkati çekmektedir.
Kurşunlu Cami (Hekimzade Yusuf Sinan Camisi) (Edremit)
Kurşunlu Caddesi’ndedir. Edremit’in tanınmış ulemalarından Yusuf bin Habib için yaptırılmıştır. Kitabesi olmadığından kesin yapım tarihi bilinmemekle beraber, mimari üslubu XV.yüzyıla işaret etmektedir.
Tek kubbeli camilerin klâsik örneklerinden olup, kesme taştandır. Önünde üç bölümlü, sivri kemerli bir son cemaat yeri vardır. İbadet mekanını sekizgen kasnak üzerine oturan bir kubbe örter. Kubbe duvarının ortasında çok kenarlı mihrap nişi bulunmaktadır. Kare kaide üzerindeki minaresi yuvarlak gövdelidir.
Caminin yanında olduğu bilinen medresesinden hiçbir iz günümüze gelememiştir.
Eşrefoğlu Rumi Camisi (Pırasa Cami) (Edremit)
XIX.yüzyılın ikinci yarısında yapılmıştır. Mimari üslubu eglektik özellikler göstermektedir. Kesme taş duvarları kademeli olarak yükselir ve bunlar dış cephede dikey ve yatay çizgilerle bölümlere ayrılmıştır. Orta bölüm kubbe ile, yan bölümler ise tonozlarla örtülüdür. Her yüzde yüzeyleri bölümlere ayıran payelerin üst bölümleri küçük kubbecikler halindedir.
İbadet mekânındaki kubbeyi korint başlıklı dört paye ve bunları birbirine bağlayan kemerler taşımaktadır. Buradaki tonozların içerisi kasetler şeklindedir. Taş minberin kapı ve süslemeleri XIX.yüzyıl üslubunu yansıtan bezemelerle süslüdür.
1910 tarihinde mahalle halkı yardımları ile onarılarak bugünkü halini almıştır.
Haydar Çavuş Camisi (Bandırma)
XIX.yüzyılın başında Haydar Çavuş tarafından yaptırılmış, 1873’te yanmıştır. Bundan sonra Mimar Kemalettin Bey’in çizmiş olduğu plâna göre Neo-klâsik üslupta yenilenmiştir. Kare plânlı cami, tek kubbeli olup, sade bir görünümdedir.
Hacı Ahmet Camisi (Burhaniye)
Burhaniye’nin ilk yapılan camisi olup, 1798’de Hacı Ahmet bey tarafından yaptırılmıştır. Kare planlı olan bu cami, küçük bir avlunun ortasındadır.
İbadet mekânının duvarlarında ve köşelerinde kenar silmelerinde granit kullanılmıştır. Duvarları iki kademe şeklinde olup, her kenarda büyük yuvarlak kemerler içerisine alınmış ikiz pencereler yerleştirilmiştir. Kubbe sekizgen kasnağa oturmaktadır. Bezeme olarak önemli sayılacak bir süslemesi bulunmamaktadır.
Burhaniye’de ayrıca, Mehmedemin Ağa (Memiş) Camisi (1743), Hanay Cami (1750), Hasanağa Camisi (1756), Koca Cami (1890) bulunmakta ve günümüzde ibadete açıktır.
Hacı Bayram Camisi (Ayvalık)
Hacı Bayram Camisi Ayvalık’ın Altınova bucak merkezindedir. Altınova’nın Cami-i Kebir Sokağı’nda bulunan bu yapı kitabesinin ebced hesabına göre tarihlendirilmesi sonucunda1490-1491 yılında yapıldığı öğrenilmiştir.
Kare planlı, içten düz tavanlı, dıştan da kırma çatılı olan cami de kaba yontma taş ve tuğla kullanılmıştır. İki sıra taşı üç sıra tuğla tamamlamıştır. Kuzey cephesine de sonraki yıllarda camekan şeklinde bir son cemaat yeri eklenmiştir. İbadet mekanı doğu-batı yönünde üç yuvarlak kemerle mihrap duvarına paralel iki sahna ayrılmıştır. Mihrabın bir özelliği bulunmamakta olup, sonraki yıllarda pek çok camide görüldüğü gibi buraya yağlı boya ile bir perde resmi yapılmıştır. Mihrap nişi iki yanda birer sütun ile sınırlanmış, nişin üzerine de alçı kabartma ile altın yaldızlı bitkisel süsler yerleştirilmiştir.
Onarım geçiren cami orijinalliğinden büyük ölçüde uzaklaşmıştır. İbadet mekanı iki sıra pencere ile aydınlatılmış olup üst sıradakiler alttakilere göre daha küçük olup onarımlar sırasında bunlar oval şekle dönüştürülmüştür. Bu pencere dizisinin de alttakiler gibi tuğladan yuvarlak kemerli olukları anlaşılmaktadır.
Caminin güneydoğu köşesine 1957 yılında silindirik, tuğladan tek şerefeli bir minare eklenmiştir.
Kadı Camisi (Ayvalık)
Ayvalık Altınova Bucağında bulunan Kadı Camisi’nin kitabesi günümüze gelememiştir. Bu bakımdan ne zaman ve kimin tarafından yaptırılmış olduğu bilinmemektedir. Küçük Cami olarak da isimlendirilen bu yapı 9.80 X 9.80 m. ölçüsünde kare planlı olup, üzeri sekizgen kasnağın taşıdığı bir kubbe ile örtülmüştür. Kaba yontma taştan olan cami onarımlar sonunda özelliğini yitirmiştir.
Caminin kuzey cephesindeki son cemaat yeri yıkılmış, buraya betonarme olarak üç kubbeli bir son cemaat yeri eklenmiştir. Ayrıca batıdaki oldukça güdük minarenin olduğu yere yerleştirilen minare küçük boyutta olup altında 1953 yılında yenilendiği yazılıdır.
Kuzey cephesinin ortasındaki bir kapıdan girilen ibadet mekanın da bulunan mihrap ve minberin mimari bir özelliği bulunmamaktadır.
İbadet mekanı alt dikdörtgen, üstte de yuvarlak kemerli pencereler ile aydınlatılmıştır.
Balıkesir Namazgâhı
Karasi Beyliği döneminden kalan namazgâh 1433’te yapılmıştır. Biri Türkçe, diğeri de Arapça olan iki yazıtı bulunmakta idi. Ancak, Balıkesir Lisesi bahçesindeki namazgâh, lisenin genişletilmesi sırasında yıkılmıştır. İbn-i Batuta seyahatnamesinde Karasi Beyliği zamanında Cuma ve Bayram namazlarının burada kılındığını yazmıştır. Namazgâh 1915 yılına kadar işlevini sürdürmüştür.
Karasibey Türbesi (Kara İsa Bey Türbesi) (Merkez)
Mustafa Fakih Mahallesi’ndedir. Karasibeyoğullarından Karasi Bey ile beş oğlunun mezarı bulunan türbe, Osmanlı döneminde yapılmıştır. Kitabesinde “Kara İsa Bey Türbe-i Şerifesi Tecdiden inşaası 1338” yazılıdır. Türbenin bugünkü yapısı orijinal olmayıp yeni yapılmıştır. Ampir üslubundadır. Yay biçiminde bir plân gösterir. Cephesinde sivri kemerli yedi pencere olup, en solda da yine sivri kemerli kapısı vardır. Cephe görünümünde üst üste konulmuş bir küçük, bir büyük taş ile hareketli bir görünüm elde edilmiştir. Kemer aralarındaki madalyon çukurları pencerelerin altında da yatay panolar içerisinde rozetler görülmektedir. Türbenin üzeri hafif saçaklı kiremit çatı ile örtülüdür.
Paşa Sultan Türbesi (Merkez)
Balıkesir Hacı İlbey İlkokulu’nun yanında, Karacaoğlan Camisi yakınındadır. 1472’de Klasik Osmanlı mimarisi üslubunda yapılmıştır. İçerisinde bulunan iki mezardan bir tanesi Paşa Sultan’a aittir.
Hayrettin Efendi (Üç Pınarlıoğlu) Türbesi (Merkez)
Kayabey Cami bahçesinde bulunan türbenin kime ait olduğu kesinlik kazanamamıştır. Bununla birlikte Ayaz Paşa oğlu Mahmut Bey’e ait olduğu sanılmaktadır (1570). Kesme taştan kare plânlı türbenin üzeri kubbe ile örtülüdür.
Ovaköy Türbesi (Merkez)
Balıkesir yakınında Ovaköy’de olan bu türbenin ne zaman ve kimin için yaptırıldığı belli değildir. Erken Osmanlı dönemine ait olduğu sanılmaktadır. Taştan türbe, sekizgen bir plân gösterir. İçerisinde son derece sade bir lahit bulunmaktadır.
Sinan Efendi (Kız Dede) Türbesi (Bandırma)
Edincik’te bulunan bu türbe, yazıtından öğrenildiğine göre, 1413’te Hacı Yakup oğlu Veli Bey’e aittir. XV.yüzyıl bilginlerinden Sinan Efendi tarafından yaptırılmıştır. Kesme taştan olan türbenin sövelerinde mermer kullanılmıştır. Altıgen plânlı türbenin üzeri kubbe ile örtülü olup, içerisinde mermer bir lahit bulunmaktadır.
Barak Baba Türbesi (Bigadiç)
Türk İslam tarihinin en ünlü simalarından biri olan Barak Baba’nın Türbesi Bigadiç’e 36 km. uzaklıktaki İğciler ile Topalak köyleri arasındadır. Barak Baba Hacı Bektaş-i Veli’nin halifesi olup, Onun vasiyeti üzerine Bigadiç’e gelmiştir. Geniş bir avlu içinde Selçuklu dönemi mimarisi özelliği taşıyan sekizgen kubbeli türbenin çevresinde yirmi kadar mezar vardır. Türbe içinde Selçuklu dönemine ait tunç ve bakırdan keşkül tasları, uçları hayvan ağzı şeklinde alem, iki adet siyah bazalt mezar taşı, taşın üzerinde sekiz köşeli keçeden yapılma "Gülşen-i Takke" ilgi çekicidir.
Oğul Paşa Türbesi (Bigadiç)
Bigadiç’e 15 km. uzaklıktaki İskele kasabası mezarlığında olan türbe, mimari üslup olarak Selçuklu kümbetlerine benzemektedir. Karesi oğullarından Oğul Paşa’ya halk arasında "Sarı Dede" de denilmektedir.
Altıkaraağaç Dedesi (Bigadiç)
Bigadiç’in kuzeyinde panayır yeri civarındadır. Her yıl burada lokma hayrı yapılmakta, yağmur duasına çıkılmaktadır.
Balım Sultan Türbesi (Merkez)
Bir fethinde Geyikli baba ile birlikte bulunduğu bilinmektedir. Türbesi, Dinkçiler Mahallesi’nde bulunmaktadır.
Hasan Baba Türbesi (Merkez)
Hasan baba Çarşısı içerisinde bulunan türbenin yanında bir de çeşme bulunmaktadır. Halk arasında Hasan Baba, Balıkesir’in manevi koruyucusu olarak bilinmektedir.
Çırpıllı Dede Türbesi (Merkez)
Kesin bilgi bulunmamaktadır. Genellikle Hıdrellez sabahı ziyaret edilip dilekte bulunulur.
Fatma Sultan Türbesi (Merkez)
Zağnos Paşa’nın ilk eşi Fatih Sultan’ın ablası Fatma Sultan ile kızı Sitti Hatun’a ait olduğu söylenmektedir. Günümüze sadece temelleri gelebilmiştir.
Ali Şuuri Medresesi (Merkez)
Şahnihisar Mahallesi’nde Alaca Sokak’tadır. Kitabesinden 1862 yılında Ali Şuuri tarafından yaptırıldığı öğrenilmiştir. Medrese 1897 depreminde yıkılmış, 1906’da Kadı Abdülhalim’in yardımı ile yeniden yapılmıştır. Bu yüzden de Yeni Medrese olarak tanınmıştır. Milli Mücadele yıllarında Balıkesir Kongresi burada yapılmış, 1920’de “Milli Alay Karargâhı ve Sevkiyat Dairesi” olarak kullanılmıştır. Günümüzde İlköğretim Okulu olarak kullanılmaktadır.
Yapıldığı tarihten bu yana değişikliklere uğrayan medrese dikdörtgen planlı olup, ortadaki açık avlusunu ahşap sütunlu düz çatılı revaklar çevirmektedir. Bunların etrafında düz tavanlı on beş medrese odası bulunmaktadır. Medresenin giriş kapısı düz ve kesme taştan inşa edilmiştir.