2 sonuçtan 1 ile 2 arası

Konu: Edirne Han, Hamam ve Kervansarayları

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 39.199, Level: 100
    Points: 39.199, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    BuRaK - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Mesajlar
    4.740
    Points
    39.199
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    22

    Standart Edirne Han, Hamam ve Kervansarayları

    Taş Han (Merkez)


    Edirne şehir merkezinde, Üç Şerefeli Cami’nin karşısında, Sokollu Hamamı’nın yanında bulunan Hanı Sokollu Mehmet Paşa yaptırmıştır. XVI.yüzyılın ikinci yarısına tarihlendirilen han Mimar Sinan eseridir.

    Taş Han L planlı olup, alt katta dükkanlar, üst katta da odalar bulunmaktadır. Alt kattaki dükkanların üzeri tuğla sağır kemerlidir. Kesme taştan yapılan hanın üst katı bir sıra kesme taş, iki sıra tuğladan örülmüş olup, derzlidir. Beden duvarları kirpi saçakla sonlandırılmıştır. Hanın pencereleri dikdörtgen sövelidir. Pencereler üç sıra tuğla dizisi ile birbirlerine bağlanmıştır.

    Hanın girişi Horozlu Bayır Sokağı’ndadır. Buranın sağında üst kata çıkan merdiven bulunmaktadır. Odaların içerisinde birer ocak ve dışa açılan birer penceresi vardır.

    Han uzun süre kendi haline bırakılmış, hanın büyük bir bölümü yıkılmış, 1967-1969 yıllarında Anıtlar Kurulu Kararı ile kalan kısımları da yıkılarak yeniden yapılmıştır.


    Deveci Han (Merkez)

    Edirne Üç Şerefeli Cami’nin karşısında, Edirne Valilik binasının ön kısmında yer almaktadır. Kitabesi bulunmadığından yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Yapı üslubundan XV.yüzyılın ilk yarısında yapıldığı sanılmaktadır.

    Deveci Hanı iki katlı olup, 31 odası vardır. Düzgün bir plan düzeni bulunmamaktadır. Duvarları kesme taştan örülmüş olup, aralarına tuğla derzler yapılmıştır. Uzun süre harap bir durumda kalan Deveci Hanı Vali Rüstem Paşa tarafından 1846 yılında onarılarak cezaevine dönüştürülmüştür. Sonraki yıllarda Vali Hacı İzzet Paşa tarafından 1891-1892’de bir kez daha onarılarak bir revir ile dört oda daha eklenmiştir. Hanın güney cephesinde bu onarımı belirten Mustafa Razi’nin yazdığı bir kitabe bulunmaktadır.

    Deveci Hanı 1946 yılına kadar cezaevi olarak kullanılmıştır. Bundan sonra yapı Kültür Bakanlığı tarafından restore edilmiştir. Günümüzde Edirne İl Kültür Müdürlüğü burada bulunmakta olup, aynı zamanda da Kültür Merkezi konumundadır. Merkezin konferans salonunda çeşitli etkinlikler yapılmaktadır.

    Sokollu Mehmet Paşa Kervansarayı (Havsa)

    Sokollu Mehmet Paşa Kervansarayı, Sokollu Külliyesi ile birlikte 1576-1577 yıllarında yapılmıştır. Bu yapı günümüze gelememiştir. Sokollu Mehmet Paşa vakfiyesinden ve Evliya Çelebi ile Kâtip Çelebi’den öğrenildiğine göre külliyenin biri kervansaray olmak üzere iki hanı bulunuyordu. Ayrıca Mimar Sinan’ın yapmış olduğu eserleri belirten tezkirelerde de buradaki bir kervansaraydan söz edilmektedir.

    Günümüzde bunlara ait hücrelerden bazı kalıntılar külliyenin batısında dikkati çekmektedir. Kervansaray Sokollu Mehmet Paşa Camisi ile Dua Kubbesi aracılığı ile birleştirilmişti.

    Evliya Çelebi’nin Havsa Hatun Hanı diye sözünü ettiği hanın yeri de kesinlik kazanamamıştır.

    Ergene Kervansarayı (Uzunköprü)

    Ergene Kervansarayı Şehrliyan (Muradiye) Mahallesi’nde, Gazi Mahmut Saokağı ile Cumhuriyet Caddesi arasında bulunuyordu. 1443 yılında yapılan bu kervansaray 18x20 m. ölçüsünde dikdörtgen planlı ve iki katlı idi. Kervansarayın altı hayvanlar, üstü de insanlar için düzenlenmişti.

    Kervansaray 1914-1918 yılları arasında kaymakamlık olarak kullanılmış, daha sonra meyve haline dönüştürülmüştür. Hal olarak kullanılırken özel bir şahsa satılmış, yıkılmış ve üzerine yeni bir bina yapılmıştır.



    Edirne hamamları konusunda başta Evliya Çelebi olmak üzere Abdurrahman Hıbri Efendi, Osman Nuri Peremeci ve Rıfkı Melûl Meriç bilgi vermektedir. Evliya Çelebi Edirne’de 3150 hamamın bulunduğunu yazmışsa da, bu sayının biraz abartılı olduğu açıkça görülmektedir. O.Nuri Peremeci, şehirdeki on beş hamam ile ilgili bilgiler vermektedir. Ardından da bu hamamlardan Abdurrahman Hıbrı Efendi’nin zamanına gelememiş, bunlar dışında on beş hamamın daha oluğunu ileri sürmüştür. Rıfkı Melul Meriç de on sekiz hamamın daha olduğunu, ancak bunların on dokuzundan hiçbir iz kalmamış olduğunu ileri sürmüştür. Ona göre Edirne’de otuz beş hamam yapılmıştı.
    Günümüzde Edirne hamamlarının büyük bir kısmı yıkılmış, bazıları satılmış ve ortadan kalkmıştır. Bunlardan; Kasım Paşa Hamamı, Sultan Beyazıt Hamamı, Ağa Hamamı, Yıldırım Hamamı, Fil Hamamı, Yeni Hamam, Hıdır Ağa Hamamı, Mahmut Paşa Hamamı, Büyük Hamam, Çıngıllı Hamam, Saruca Paşa Hamamı, Ağaç Pazarı hamamı, Taşlık Hamamı, Kadı Asker Hamamı, Bizans döneminden kaldığı söylenen Çukur Hamam, Yerekan Hamamı, Delikli Kaya Hamamı, Dere Hamamı, Kilimli Hamam, Hundi Hatun Hamamı, Yahşi Fakih Hamamı, Rum Mehmet Paşa Hamamı, Zen-i İbrahim Hamamı, Ahi Çelebi Hamamı, Oğlanlı Hamam, Tahmis Hamamı, Hıdır Ağa Hamamı, Çuhacılar Hamamı günümüze gelememiştir.


    Tahtakale Hamamı (Merkez)


    Edirne, Tahtakale Mahallesi’nde, Saraçlar Caddesi’nde ve Ali Paşa Çarşısı’nın karşısında bulunan Tahtakale Hamamını Sultan II.Murat, Darülhadis Camisi’ne vakıf olarak 1434- 1435’de yaptırmıştır.

    Günümüze oldukça iyi bir durumda gelen bu hamam aynı zamanda Edirne’nin en büyük hamamıdır. Camekanlı kâğir çifte hamam plan düzeninde yapılan hamamın erkekler bölümü kadınlar bölümüne göre daha büyüktür. Yapı tekniği olarak duvarları üç sıra tuğla ve bir sıra taş dizisinden yapılmıştır. Erkekler bölümünün soyunmalık kısmı üç bölümden meydana gelmiştir. Bu bölümün üzerinde aydınlılık pencereleri bulunan, köşelerinde içten mukarnasları olan merkezi bir kubbe ile örtülmüştür. Ayrıca soyunmalığın ikinci katı asma kat konumunda olup iki katlıdır. Bu bölümün ortasına da fıskiyeli bir havuz yerleştirilmiştir. Soğukluk ve halvet bölümleri dıştan kiremitli bir kubbe ile örtülmüştür. Bu bölümün duvarları moloz taştan yapılmıştır. Hamamın güneyinde bulunan halvet kısmı merkezi kubbeyi destekleyen dört yarım kubbe ile örtülmüştür. Aynı zamanda bu bölüm dört eyvan plan düzenindedir. Hamamın kadınlar ve erkeler bölümü arasına külhan, güneyine de su sarnıçları yerleştirilmiştir.

    Kadınlar bölümüne göre soğukluğu biraz daha küçüktür. İki sıra tuğla bir sıra taştan yapılan bu bölüm kare planlı olup üzeri on iki kasnağa oturan bir kubbe ile örtülmüştür. Buradan geçilen soğukluğun üzeri pandantifli bir kubbe ile örtülmüştür. Halvet ve orta mekan, doğu ve batıdaki iki yarım kubbeli eyvan ile daha da genişletilmiştir. Bu bölümün güneyindeki bir kapıdan da hamamın özel yıkanma bölümlerine geçilmektedir.

    Tahtakale hamamı günümüzde özel bir mülkiyette olup kullanılmaktadır.


    Mezit Bey Hamamı (Merkez)

    Edirne, Eski Cami’nin batısında olan Mezit Bey Hamamını Eflak’da Macar Hunyadi Janos ile yapılan savaşta şehit düşen Mezit Bey yaptırmıştır. O.Nuri Peremeci bu hamamın yapılış tarihi olarak l441-1442 tarihini ileri sürmüştür. Ancak Mezit Bey’in l442’de şehit olduğunu göz önüne alırsak hamamın bundan biraz daha önce yapılığını düşünebiliriz.

    Kesme taş ve tuğladan tek hamam olarak yapılan hamam soyunmalık, soğukluk ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiş olup üzeri kubbe ile örtülmüştür. Hamamın yamuk plan düzenindeki camekan bölümünün çevresine ahşap sütunlu bir sundurma eklenmiştir. Buradan geçilen soğukluk çapraz tonoz örtülü olup, sıcaklığın çevresine kurnalı bölümler sıralanmıştır. Sıcaklıkta kare planlı, üzeri kubbeli iki halvet kısmı bulunmaktadır. Hamamın dışına da külhan yerleştirilmiştir.

    Hamam bir gün kadınlara bir gün de erkeklere hizmet vermiştir.


    Sokullu Hamamı (Merkez)


    Edirne’nin merkezinde, Üç Şerefeli Cami’nin karşısında bulunan Sokullu Hamamını, Sokullu Mehmet Paşa Mimar Sinan’a yaptırmıştır. XVI.yüzyılın ikinci yarısına tarihlendirilen hamam, Osmanlı mimarisinin en güzel eserlerinden birisidir. Çifte hamam plan düzenindedir. Sonraki yıllarda bu hamamın yanına yapılan Taş Han ona bitiştirilmiştir.

    Hamamın kadınlar ve erkeklere ait bölümlerinin girişleri ayrı ayrı yerlerdedir. Hamamın doğu yönündeki sivri kemerli sütunlu görkemli bir girişle erkekler bölümünden soğukluk bölümüne girilmektedir. Bu bölümün çift kanatlı giriş kapısının üzerindeki yay kemerin içerisinde biri ters diğeri düz olmak üzere renkli taşlardan palmet motifleri yerleştirilmiştir. Ancak daha önce burada var olan kitabe günümüze gelememiştir.

    Soğukluk bölümünü tromplu merkezi bir kubbe örtmekte olup buradaki kubbe yanlardaki tonozlarla desteklenmiştir. Hamamın duvarları iki dizi tuğla ve bir dizi de kesme taş ile örülmüştür. Aynı zamanda dış duvarlar dar silmelerle sona erdirilmiştir. Kadınlar ve erkekler kısmının soyunmalıklarının üzerleri, sekizgen aydınlık fenerli, on iki kasnaklı birer kubbe ile örtülmüştür. Kadınlar bölümünün soyunmalığı diğerine göre daha küçük ve sadedir. Buradaki kare mekanın üzeri pandantifli kubbe ile örtülmüş, içten kubbe eteği palmet motifleri ve kalem işleri ile bezenmiştir. Hamamın her iki bölümünün halvet kısımları yüksek kasnaklı pandantifli kubbelerle örtülmüştür. Ayrıca halvette özel yıkanma hücreleri bulunmaktadır. Bunlardan kadınlar bölümünde olan kurnaların ilginç bir görünümü vardır. Bu kurnalar gelin ve kaynana kurnaları olarak isimlendirilmişlerdir. Kaynana kurnası daha büyük ve gösterişli, gelin kurnası ise daha küçük ve zarif görünümdedir.

    Hamam özel kişi mülkiyetine geçmiş II.Dünya savaşı sırasında bir ara hamam işlevinden uzaklaşmış ve ot deposu olmuş, bu arada içerisindeki mermer taşları yok olmuştur. Savaş sonrası onarılmış ve Edirne’de günümüzde hamam işlevini sürdürmektedir.

    1960’lı yıllarda Sarayiçi’ne giden yolu genişletmek ve burada bir meydan yapılmak amacıyla hanın yıkılmasına girişilmiş, ancak çalışmalar durdurulmuştur. Bununla beraber hanın ve hamamın cephe görünümleri kısmen yıkılmış ve bugün garip bir hamam görünümü ortaya çıkmıştır.
    :rolleyes:

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 39.199, Level: 100
    Points: 39.199, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    BuRaK - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Mesajlar
    4.740
    Points
    39.199
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    22

    Standart Cevap: Edirne Han, Hamam ve Kervansarayları

    Saray Hamamı (Merkez)


    Edirne’nin en eski hamamlarından Saray Hamamı, Selimiye Camisi’nin kuzey doğusunda bulunmaktadır. XV.yüzyıla tarihlendirilen bu hamamın Sultan I.Murat döneminde yapıldığı sanılmaktadır. Bununla beraber hamamın tarihi tartışmalı olup bu konuda kesin bir yargıya varılamamıştır. Hamam Saray-ı Atik’in (Eski Saray) bir bölümünü oluşturmaktadır. Sonraki dönemlerde halka açılmış, Selimiye Camisi’nin yapılmasından sonra da hamamın geliri camiye vakfedilmiştir.

    Çifte hamam plan düzeninde yapılan hamam kesme taş ve tuğladan son derece özenli bir işçilikle yapılmıştır. Kadınlar ve erkekler kısımlarının üzeri kubbelerle örtülmüştür. Duvar kalıntılarından ve kubbe eteklerindeki izlerden hamamın yapıldığı ilk devirlerde son derece güzel malakari süslü olduğu anlaşılmaktadır.

    Balkan Savaşı sırasında yıkılmış ve günümüze harap bir durumda gelmiştir. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmektedir.


    Beylerbeyi Hamamı (Merkez)


    Edirne’de Saraçhane Köprüsü ile Beylerbeyi Camisi’nin karşısında olan Beylerbeyi Hamamını Sultan I.Murat Döneminde Beylerbeyi Yusuf Paşa yaptırmıştır. Yusuf Paşa burada cami, imaret, türbenin yanı sıra bu hamamı da yaptırmıştır. XV.yüzyılın ilk yarısına tarihlendirilen hamamın, caminin yapım tarihi olan 1429 ile eş zamanda yapıldığı sanılmaktadır.

    Beylerbeyi hamamı kesme taş ve tuğladan yapılmıştır. Uzun süre yapı topluluğu harap bir durumda kalmış, sonradan cami restore edilmiştir. Bugün hamam yarı yıkık durumdadır.


    Gazi Mihal Bey Hamamı (Merkez)


    Edirne-Kapıkule yolu üzerinde Gazi Mihal Bey Camisi’nin yanındadır. Gazi Mihal Bey tarafından 1422’de çifte hamam olarak yaptırılmıştır.

    Kesme taş ve tuğladan yapılmış olan hamamın içerisi malakari süslemeleri ile dikkati çekmektedir. Dikdörtgen planlı hamam ılıklık, sıcaklık, ve halvet bölümlerinden oluşmaktadır. Sıcaklığın iki tarafında birer eyvan bulunmaktadır. Halvet kemerlerle birbirinden dört ayrı bölüme ayrılmıştır. Hamamın arkasında boydan boya külhanı uzanmaktadır.


    İbrahim Paşa Hamamı (Merkez)

    Edirne Araplar Mahallesi’nde bir tepenin yamacında bulunan bu hamam İbrahim Paşa tarafından yaptırılmıştır. İbrahim Paşanın kişiliği ve ne zaman yaşadığı konusunda kaynaklarda bir bilgiye rastlanmamıştır.


    Tahtalı Hamamı (Merkez)

    Edirne Karanfiloğlu Mahallesi’nde bulunan bu hamam Fatih Sultan Mehmet ve Sultan II.Beyazıt’ın sadrazamlarından Koca İshak Paşa tarafından 1483'te yaptırılmıştır.

    Hamam girişi ahşap camekanlıdır. Günümüze gelemeyen, dikdörtgen planlı bu hamamın yalnızca duvar kalıntıları bulunmaktadır. Bunlara dayanarak hamamın taş ve tuğladan yapıldığı anlaşılmaktadır. Sıcaklık hamamın ortasında olup diğer bölümler onun etrafında şekillenmiştir.


    Alaca Hamam (Topkapı Hamamı) (Merkez)

    Edirne, Üç Şerefeli Cami’nin batısında bulunan Alaca Hamamın kitabesinden Sultan II.Murat tarafından 1440- 1441’de yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Günümüzde harap bir halde olan bu hamamın Arapça kitabesi Edirne Müzesindedir.

    Osmanlı mimarisinde çifte hamam plan düzeninde yapılmış olan hamamın soyunmalık bölümünün temelleri günümüze gelebilmiştir. Buna dayanılarak bu bölümün ahşap olduğu sanılmaktadır.
    XIX.yüzyıla kadar faal olan hamam Balkan Harbi'nden sonra terkedilmiştir.


    Yeniçeriler Hamamı (Merkez)

    Edirne Muradiye semtinde bulunan Yeniçeriler Hamamının ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Hamamın yanındaki Yeniçeriler Kışlası ve Yeniçeriler Camisi’nden ötürü bu isimle anılmıştır.

    Günümüze gelebilen izlerinden moloz taş ve tuğladan yapılmış olan hamamın güzel bir taş işçiliği olduğu sanılmaktadır.

    Kum Kasrı Hamamı (Merkez)

    Edirne Sarayiçi'nde, Saray-ı Cedid'in hamamlarından birisidir. Sultan II.Murad veya Fatih Sultan Mehmet döneminde yapıldığı sanılmaktadır.
    Moloz taş ve tuğladan yapılmış, ılıklık, sıcaklık ve halvet bölümlerinden oluşmaktadır. Üst örtüsünde sıcaklık ve halveti ayrı ayrı kubbeler örtmektedir. Soğukluk kısmı üç küçük kubbe ile örtülüdür. Sıcaklık merkezi bir kubbe ile örtülüdür. Bu kubbeler Türk üçgenleri vasıtası ile duvarlar üzerine oturtulmuştur. Giriş kısmı yuvarlak kemerli ve dışarı doğru çıkıntılıdır.
    Günümüzde askeri bölge içerisinde kalan bu hamam harap bir durumdadır.


    Sokullu Mehmet Paşa Hamamı (Havsa)

    Sokollu Külliyesinin bir bölümünü oluşturan hamam cami ile birlikte 1576-1577 yıllarında yapılmıştır.

    Osmanlı mimarisinde çifte hamam plan düzenindeki bu hamam, kadınlar ve erkekler bölümünden meydana gelmektedir. Hamamın erkekler bölümüne çarşı içerisindeki sokakta iki sütunlu bir revaktan girilmektedir. Hamamın giriş kapısı sokak seviyesinin biraz üstünde olduğundan buraya birkaç basamakla çıkılmaktadır.

    Kare planlı, tromplu bir kubbe ile örtülü olan soğukluk kısmı harap durumdadır. Duvarlarında nişler bulunan soğukluktan hamamın diğer bölümlerine geçilmektedir. Günümüze gelen kalıntılardan halvet bölümünün mermer kaplı olduğu anlaşılmaktadır.

    Kadınlar kısmı depo olarak kullanılmıştır. Bu bölüm erkekler kısmı ile aynı plan düzenindedir. Bu bölüme kuzey yönündeki sokaktan girilmektedir. Soğukluk kısmı iki yana küçük eyvanlarla açılmış ve üzeri basık bir kubbe ile örtülmüştür. Bu bölümden halvet hücrelerine iki ayrı kapıdan girilmektedir.

    Hamamın arakasında küçük kubbeli ve tonoz örtülü su deposu ile külhana ait olması gereken bazı bölümlerin izleri görülmektedir.

    Hamamda soğukluklarda kesme taş kullanılmıştır. Kadınlar kısmının soğukluk ve sıcaklık bölümleri moloz taştan yapılmıştır. Kemerlerde ve ara bölmelerin geçişlerinde de tuğlalara yer verilmiştir.

    Çifte Hamam (Uzunköprü)

    Uzunköprü’deki çifte hamamı Sultan II.Murad yaptırmıştır. Kadınlar ve erkekler için ayrı bölümlerden oluşan çifte hamam plan düzenindedir. Her iki bölümün ayrı ayrı soyunmalık, soğukluk ve külhan bölümleri bulunuyordu. Hamam bütünüyle 530 m2’lik bir alanı kapsıyordu. Hamam moloz taş ve tuğladan yapılmıştır.

    Hamamın kadınlar bölümü yıkılmış, sadece bazı duvarları ayakta kalabilmiştir. Erkekler bölümü 1978 yılına kadar işlevini sürdürmüştür. Bundan sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün mülkiyetine geçmiştir.



    Rüstem Paşa Kervansarayı (Merkez)

    Click this bar to view the full image.
    Edirne kervansaray ve hanlarının en büyük örneklerinden olan Rüstem Paşa Kervansarayını Rüstem Paşa (l500-1561) l753’de yaptırmıştır. Rüstem Paşa Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Hürrem Sultan ile evlenmiş, Mohaç seferine katılmış, Diyarbakır ve Anadolu beylerbeyliklerinden sonra l544’de sadrazam olmuştur.

    Rüstem Paşa Kervansarayı, Eski Cami’nin yakınında, Bedestenin de karşısındadır. Bazı kaynaklarda bu kervansarayın ismi Rüstem Paşa Hanı olarak da geçmektedir. Mimar Sinan’ın eserlerinin listesini veren kaynaklarda ve Tuhfet-ül Mimarin’de Mimar Sinan’ın yaptırdığı eserler arasında ismi geçmektedir.

    Bu yapı konaklama amaçlı olmasına rağmen sağlam ve korunaklı oluşundan ötürü Edirneli tüccarlar paralarını ve değerli mallarını burada koruyor, bunun için de kira ödüyorlardı.

    Kervansarayın l00x85 cm.lik kırık kartuşlu iki satırlı kitabesi:

    Açıldıkça kâpânsun Ayn-ı a’dâ
    Bi-hakkın sure-i innâ fetehna
    1167 (1753)

    Click this bar to view the full image.
    Kervansaray birbirlerine bitişik dikdörtgen iki ayrı bölümden meydana gelmiştir. Bunlardan küçük olanı hayvanlara ayrılmıştır. Arazi konumundan ötürü dış cephede bazı uyumsuzlukların olduğu dikkati çekmektedir. Kesme taş ve tuğladan yapılan kervansaray iki katlı olup, avlunun önünde yuvarlak kemerlerle birbirine bağlanan sütunların oluşturduğu bir revak bulunmaktadır. Bu revağın uzun kenarlarında karşılık iki merdivenle ikinci kata çıkılmaktadır. Hanın l00 odası olup bu odaların ve üsk kat revaklarının üzerleri kubbelerle örtülüdür. Odaların içlerinde birer niş ve ocak bulunmaktadır. Avluya bakan pencereleri ise tuğla işçiliği ve bezeme yönünden diğerlerinden farklıdır.

    Avlunun ortasında bulunan, altında bir de şadırvanı olan bir mescidi varsa da bu yapı günümüze gelememiştir. Mescit l877-l878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında yıkılmış, l968 yılında yapılan restorasyonda da yenilenmemiştir. Avlunun iki uzun kenarındaki karşılıklı merdivenlerle ikinci kata çıkılmaktadır. Üst katın avluya açılan pencereleri tuğla bezemelidir. Ayrıca sokağa bakan yüzünde de dikdörtgen söveli pencereler sıralanmışlardır.

    Rüstem Paşa kervansarayı l968-l972 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarılmış ve otel konumuna getirilmiştir. Bugün burası Kervansaray Otelidir.


    Ekmekçizade Ahmet Paşa Kervansarayı (Ayşe Kadın Kervansarayı) (Merkez)

    Edirne Ayşe Kadın semtinde bulunan bu kervansaray bulunduğu semtten ötürü Ayşe Kadın Kervansarayı olarak da tanınmaktadır.

    Kervansaray, Sultan I.Ahmet’in isteği ile Defterdar Ekmekçioğlu Ahmet Paşa l609 tarihinde yaptırmıştır. Mimari Sedefkar Mehmet Ağa ile Edirneli Hacı Şabandır.

    Edirne’nin girişinde bir menzil hanı olarak yapılan kervansaray kesme ve yontma taştan yapılmıştır.Giriş kapısı, kervansarayın avlusuna develerin girebilmesi için oldukça yüksek tutulmuştur. Bu nedenle de bazı kaynaklar buradan Deve Hanı diye de söz etmişlerdir. Kapı oldukça görkemli olup dışarıya doğru da çıkıntılıdır.

    Kervansaray dikdörtgen planlı ve tek katlıdır. Burada ayrı ayrı odalar yerine ortak mekanlar yapılmıştır. Uzun kenarlar dışa kapalıdır. İç mekanı kısa kenarlardaki üçgen alınlıkların içerisindeki üç sıra halinde düzensiz pencereler aydınlatmaktadır. Çatı bunların üzerine meyilli olarak oturtulmuştur. Bu kervansarayın benzeri Bilecik Vezir Han ile Enez’deki kervansaraylardır.


    Enez Kervansarayı (Enez)

    Click this bar to view the full image.
    Enez Trakya’nın Eğeye, oradan da Batı Anadolu’ya yönelik bir ticaret yolu üzerinde bulunmasından ötürü önemli bir yerleşim yeri idi.

    Burada bulunan bir kervansaraya halk arasında Deveci Hanı ismi verilmiştir. Bu yapının kitabesi olmadığından ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir.Günümüze iyi bir durumda gelen bu kervansaray dikdörtgen planlıdır.Taş ve moloz taştan yapılmış yapının üzeri kırma bir çatı ile olduğunu gösteren kısa kenarlarda üçgen alınlıkları bulunmaktadır. Kervansarayın içerisinde bölümleri birbirinden ayıran duvarlar yeterli bir vermemekle beraber duvar kenarlarında yüksek sekiler de yolcuların oturdukları, ortadaki geniş alanda da hayvanların bulunduğu açıkça görülmektedir.
    :rolleyes:

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •