58-.......Bana Amre bintu Abdirrahmân haber verip şöyle de*di: Ben Âişe(R)'den işittim, şöyle dedi: Peygamber'e (Mûte şehîdle-ri) Zeyd ibn Hârise'nin, Ca'fer'in, Abdullah ibn Revâha'nın şehîdlik haberi geldiği zaman, Peygamber (mescidde) oturmuştu. Yüzünde hü*zün ve keder eseri fark ediliyordu. Ben de kapının Rasûlullah'ın gö*rülebileceği bir aralığından, yânı kapının yarığından kendisine bakıyordum. Bu sırada Rasûlullah'a bir adam geldi ve:
— Ca'fer'in kadınları, dedi ve onların ağlaştıklarım söyledi. Rasûlullah (S) o kimseye kadınları bu çığlıktan men' etmesini
emretti. O adam gitti. Sonra ikinci defa Rasûlullah'a geldi ve kadın*ların kendisine itaat etmediklerini haber verdi. Rasûlullah yine:
— "Kadınları nehyet!" buyurdu. O adam üçüncü defa geldi ve:
— Yâ Rasûlallah! Vallahi kadınlar bize galebe ettiler, dedi. (Râvî Amre dedi ki Âişe: Rasûlullah o adama: "Bu kadınların
ağızlarına toprak saç" buyurdu, dedi.
Âişe dedi ki: Ben de o adama: Allah senin burnunu topraklasın, yânı Allah seni zelîl etsin. Sen ne Rasûlullah'ın sana verdiği emri ye*rine getirdin, ne de hüzün ve keder içinde bulunan Rasûlullah'i ken*di hâlinde bıraktın! dedim.

59-.......Enes ibn Mâlik (R) şöyle demiştir: Rasûlullah (S) Maûne kuyusunda yetmiş kadar kurrâ şehîd edildiği zaman bir ay kunût yaptı (ve müşrikler aleyhine duâ etti). Ben Rasûhıllah'ın o zaman*dan daha şiddetli bir hüzünle üzüldüğünü asla görmedim.