1. Malik, şunları rivayet etti: Bir kişi Abdullah b. Abbas'a: «Ben kanını yüz talak ile boşadım. Hakkımdaki görüşün nedir?» deyince îbn Abbas ona:
«— Kadın senden üç talak ile boş oldu. (Geri kalan) doksanye-di talakla da Allah'ın âyetlerini alaya almış oldun» dedi.
2. îmam Malik'ten rivayet olundu: Bir adam Abdullah b. Mes'ud'a gelerek:
«— Karımı sekiz talak boşadım» deyince îbn Mes'ud: «— Sana nasıl fetva verildi?» diye sordu. O da:
«— Karın üç talakla boş olmuş denildi» diye cevap verdi. îbn Mes'ud devamla şöyle dedi:
«— Doğru söylemişler, kim Allah'ın emrine uygun olarak bo-şarsa Allah (bu boşamanın hükmünü) açıklamıştır. Bir kimse de kendi aleyhine gevezelik yaparsa, bu hatası kendine aittir. Kendi aleyhinize mugalata yapıp da bizi uğraştırmayın. Hüküm, onla*rın dediği gibidir. (Karın senden üç talak ile boştur)».
3. Ebû Bekir b. Hazm şöyle demiştin Ömer b. Abdülaziz bana:
«Elbette (kesinlikle) sözü (Taîak-ı bain) hakkında âlimler ne hüküm veriyor?» diye sorunca, ben ona şöyle cevap verdim:
«Ebân b. Osman elbetteyi bir talak sayıyor.» Bunun üzerine Ömer b. Abdülaziz:
«Şayet talak (Boşama hakkı) bin tane olsa, elbette kelimesi hepsini içine alır. Elbette sözünü kullanan, son sözü söylemiş olur. (Yani karısı üç talak ile boş olur).» dedi.
4. Ibn Şihab'dan rivayet edildi: Mervan b. Hakem, Elbette kaydıyla karısını boşayanın karısının üç talak boş olduğuna hük*mederdi.
îmam Malik der ki: Üç talak hakkında duyduklarımın en uy*gunu budur.