282/1 :Ebû Hüreyre (R.A) İn şöyle dediği rivayet edildi:
Hz. Peygamber 'buyurdu iki: .
«Üç şey vardırki, ciddisi ciddi, şakası da ciddidir: Bunlar «boşanma,» «ni'kâh,» «boşadığı 'kadına ıgeri dönmek.»
283/2 Cabir'in şöyle dediği rivayet edildi:
Resûlullah (S.V.), Sevde'yi boşadığı zaman Ona: «İddet bekle!- diye söyledi.
284/3 Hz. Aişe'nin şöyle dediği rivayet edildi:
Resûlullah (S.V.), Sevde'yJ (boşadığı zaman Ona: «İddet bekle!» diye
285/4 Bir adam, İbn Ömer Radiyallâhü anhümâdan rivayet ederek dedi ki:
İbn Ömer, karısı hayız gördüğü sırada, onu boşadı. Yaptığı, bu işten ötürü ayıplanınca, ikansma geri döndü. Hayızdan temizlenince tökrar boşa*dı. Kadının foekliyeceği Iddetin zamanını, hayızlı iken yapmış olduğu boşa*madan itibaren saydı.
286/5 Ebû Burde'nin babasının şöyle dediği rivayet edildi:
Resûlullah (S.V.) buyurdu ki:
«Şu adamların ne sı'kıntıları var k\, (eşlerine) «Artık -seni boşadım» dedikten sonra (pişman olup): «Seni aidim,» diyerek Allah'ın çizmiş ol*duğu sınırlarla oynuyorlar!»
287/6 Cebir'in şöyle dediği rivayet edildi: Resûlullah (S.V) buyurdu ki:
Matuh'un ('), boşama, satma ve satın alma, gibi işleri hüküm*süzdür.»
288/7 Hz. Aişe'rvin, şöyle dediği rivayet edildi:
Resûlullah (S.V.), biz eşlerine, kendisini koca olarak kabulde devam edip etmemek hususunda selâhiyet verdi; biz de zevceleri c'makta devam edeceğimize karar verdi'k.»
289/8 El-Esved, Hz. Aişe'den şöyle rivayet etmiştir-
«Hz. Aişe (Cariyesi) Berîre'yi âzâd etti. Berîre'nin kocası da Ebû Ahkarmakarp dünya ve ahiret işlerindeki idaresi fâ ıd ofan knmsed.r: (Mecelle. M. 945. 1959 Ankara)med hanedanının azatlı kölesiydi (Mevlâ). Berîre hürriyetine kavuşunca, kocasının nikâhında kalıp kalmama hususunda kendisine, Hz. Peygamber selâhiyet verdi. O da ayrılmak istediğini söyledi-. Bunun üzerine Resûlui-lah (S.V.) onu, kocasından daha önce hürriyetine kavuşmuştu) ayırdı.»
290/9 İbn Ömer'in şöyle dediği rivayet edildi: Hz. Peygamber buyurdu ki:
«Evii köle kadın, iki talakla boşanır. İddeti ise iki hayız görmesiyle bi*ter.»
291/10 Hz. Ömer İ'bn ül-Hattâ'b'ırt şöyle dediği- rivayet edildi:
«Doğru, mu yalan mı söylediğini bilmediğimiz -bîr kadının sözüne itibar ederek", Rahibimizin kitabını ve Peygamberimiz [S.V.) in sünnetini terk ecfömeyiz: «Üç.talakla boşanmış olan bir kadirra"Oturacak bir yer ile nafa*ka verilir,
292/11 El-Esved'in şöyle fdediği) rivayet edildi:
«Ebu Hâris ül-Esiemiye'nin ıkızı Sübey'amn kocası öldü. Kadiri yirmibeş gece kaldıktan sonra doğum yaptı.
Ebû s-Senâbil Amr bin 'Ba!kek, Ona rastladı ve şöyle 'konuştu:
«Bezenip süslendiğine göre evlenmek istiyorsun. Aiiah'a yemin ede*rim 'ki, '(doğumun ile iddetin 'bittiğini zannedip) asla evienemezsin, iki ha*yız müddetinden fazla (bekleyeceksin).»
Bunun üzerine, kadın Hz. Peygarriber'e gelerek dediklerini anlattı. Resûlullah:
«O hata etmiş. Kısmetin çıkar gelirse hana haber ver!» diye tenbih buyurdu.
.
293/12 Abdullah Ibn Mesûl (R.A) in şöyle dediği rivayet edildi:
«İsteyen ile mübâhaleye girerim iki, 'kadınların fiddetinin miktarı*nı) bildiren i'ki sûreden ıkısa !olanı uzun olandan sonra indi.
Diğer'bir rivayette şöyle dedi:
«Kadınların (hallerini 'bildiren) uzun sûre (nin):
«Gebe kadınların da (gerek boşanmış, 'gerök 'kocası vefat etmiş ol*sun-) iddetleri, doğurunca [son bulur.» âyeti, iner çeşit iddet müddetini nesh etti.
294/13 Alkame, Abdullah İ'bn Mesûd'dan (aşağıdaki fetvasını) nakletti:
Bir kadının 'kocası, herhangi' 'bir mihir takdir etmeden, ve kendisiyle cinsî münasebette bulunmadan öldü. (Bu kadın hakkında) İbn Mesûd şöy*le karar verdi:
«Kadın, ait olduğu kavmin kadm-larma verilen miktar kadar mihr'i m'i-sil alır. 'Kocasının malına vâris oîur. Vefat iddetini de, -beklemelidir.»
Bu sırada, Maki! İ'bn Sinan el-Eşceî şöyle konuştu: «Şahadet ederim ki, Hz. Peygamber, Vâsık'ın kızı Birva hakkında tıpkı senin gibi karar ver*mişti.»
295/14 Aikame'nin şöyle dediği rivayet edildi:
«Belli bir müddet için karısı ile yatmamak üzere yemin eden bir kim*senin, eşiy.'e tekrar yatması, yahut bir özür sebebiyle yatmayıp, diliyle söylemesi neticesinde o müddet son bu-lur.»
296/15 Eyyûb üs-Sehtiyânî'nin şöyie dediği rivayet edildi:
Sabit ibn Kays'in karısı Hz. Peygamber'e gelerek: ''Ben de Sabit de artık uyuşamıyoruz» dedi. Resûlullah (S.V.) sordu: '(Ni'kâh esnasında sana verilmek üzere tayin ettiği) bahçeden fera*gat eder misin?»
Kadm:
«Evet, dedi, üstelik kendi, mallardan da veririm.» Hz. Peygamber:
«Hayır, fazlasına hacet yok» diye karşılık verdi.»