Ve Yüce Allah'ın şu kavli:
'İnsanların toplanıp gizli konuşmalarının çoğunda hayır yoktur. Meğer ki toplanıp konuşanlar bir sadaka vermeyi yâhud bir iyilik yapmayı veya insanlar arasını iyileştirip düzeltmeyi emreden kimseler olsun. Her kim bu üç hayrı Allah'ın rızâsını dileyerek yaparsa, biz ona çok büyük bir mükâfat vereceğiz" (en-Nisâ: ıi4)
Ve devlet başkanının (ve onun vekîli olan âmirin) insanlar arasını düzeltmek için adamlarıyle ihtilâf ve çekişme yerlerine çıkıp gitmesi

1-....... Bana Ebû Hazım, Sehl ibn Sa'd(R)'dan tahdîs etti ki (o, şöyle demiştir): Amr ibn Avf oğulları'ndan bir takım insanlar ara*sında bir kavga olmuştu. Bunun üzerine Peygamber (S) bunların ara*sını düzeltmek için sahâbîlerinden bâzı insanlarla birlikte Avf oğullan'na (onların Kubâ'daki yurduna) çıkıp gitti. Namaz vakti gel*mişti. Hâlbuki Peygamber henüz Medine Mescidi'ne gelmemişti. Bi*lâl geldi, namaz için ezan okudu da Peygamber hâlâ gelmemişti. Bunun üzerine Bilâl, Ebû Bekr'e geldi ve:
— Peygamber (ara düzeltmek sebebiyle) alıkonuldu. Namaz vakti de geldi. Sen cemâate imâm olup namaz kıldırır mısın? dedi.
Ebû Bekr:
— Evet, istersen namaza ikaamet et, dedi.
Ve Ebû Bekr öne geçip namaza durdu. Sonra Peygamber geldi, safflar arasında yürüyerek tâ birinci saffta durdu. Peygamber'i gö*ren insanlar el çırpmaya başladılar. Ebû Bekr namazda başım çevi*rip bir tarafa bakmazdı. İnsanlar el çırpmayı çoğaltınca dönüp baktı. Ve Peygamber'i arkasında gördü. Peygamber ona eliyle işaret ede*rek yerinde durmasını ve öylece namazı kıldırmasını emretti. Ebû Bekr de elini kaldırıp (Peygamber'in bu emrinden dolayı) Allah'a hamcletti. Sonra Ebû Bekr birinci saffa girinceye kadar arkasına geri geri çekil*di. Peygamber de ilerledi ve insanlara namazı kıldırdı. Namazı biti*rince insanlara karşı döndü de:
— "Ey insanlar! Namazınızın içinde size bir şey arız olunca el çırpmaya başladınız. Namaz içinde el çırpmak ancak kadınlara mah*sûstur. Her kime namazı içinde (hatırlatmaya değer) birşey arız olur*sa Subhânattah desin. Çünkü onun teşbihini işiten kimse (yânı imâm) muhakkak ona döner" buyurdu.
(Sonra Peygamber):
— "Yâ Ebâ Bekr! Sana işaret ettiğim zaman, seni yerinde dur*maktan ne men' etti de insanlara namaz kıldırmadın?" diye sor*du.
Ebû Bekr:
— (Yâ Rasûlallah!) Ebû Kuhâfe'nin oğluna Peygamber'in önünde insanlara namaz kıldırması yakışmazdı, dedi .

2-....... Bize Mu'temir tahdîs edip şöyle dedi: Ben babam Sü*leyman ibn Tarhân'dan işittim ki, Enes (R) şöyle demiştir: (Medine'*ye gelişinin ilk günlerinde) Peygamber'e:
— (Hazrecliler'in başkanı) Abduilah ibn Ubeyy'in yanına gitse*niz (de İslâm'a çağırsanız hayırlı olur), denildi.
Bunun üzerine Peygamber bir eşeğe binerek; müslümânlar da ken*disiyle beraber yürüyerek, Abdullah ibn Ubeyy'in (Âliye'deki men*ziline) gitti. Gidilen yol çorak bir arazî idi. Peygamber, İbn Ubeyy'in semtine vardığında, o, Peygamber'e:
— Benden uzak dur! Vallahi eşeğinin kokusu bana ezâ veriyor! dedi.
Buna karşı Ensâr'dan Hazrec kabilesinden bir adam:
— Vallahi Rasûlullah'ın eşeği, koku yönünden elbette senden da*ha temizdir, dedi.
Abdullah ibn Ubeyy hesabına onun kavminden biri öfkelendi de, bu iki kişi sövüştüler. Bunlardan herbirinin taraftarları öfkelendiler de aralarında hurma deyneği ile, ellerle ve pabuçlarla vuruşma oldu.
Enes; "Eğer mü 'minlerden iki zümre birbiriyle dönüşürlerse, ara*larını bulup barıştırın...-Hucmat: 9) âyetinin indirildiği haberi bize ulaştı, demiştir .