Bir kimse, sahibi üstünde binicisi olduğu hâlde herhangi bir binek hayvanı yâhud deve satın aldığı zaman, bu satın alış, sahibi binekten inmezden evvel kabz olur mu?
Ve İbn Umer (R) dedi ki: Peygamber (S) Umer'e: "Bu çetin ve sert deveyi bana sat" buyurdu .
Rasûlullah:
— "Kız mı, yoksa dut mu (aldın)?" diye sordu.
Ben de:
— Dul, diye cevâb verdim.
Rasûlullah:
— "Senin onunla, onun da seninle oynaşacağınız bakire bir kız
istemez miydin?" dedi.
Ben de:
— Bakımları bana borç olan bir takım kızkardeşlerim var. Onun için bir kadınla evlenmeyi, bunun da çocukları toplamasını ve saçla*rını, başlarını taramasını ve bunlar üzerinde bir mürebbiye olmasını hayırlı buldum, dedim.
Rasûlullah:
— "Şimdi sen (Medîne'ye) varıyorsun. Vardığında artık ailene karşı akıllı, olgun, bağlı ol. Allah'tan evlâd isteyiniz"buyurdu. Sonra: "Deveni satar mısın?" diye sordu.
Ben de:
— Evet satarım, dedim.
Rasûlullah benden devemi bir ûkıyye(kırk dirhem)ye satın aldı. Sonra Rasûlullah benden önce Medîne'ye gitti. Ben de kuşluk vakti vardım. Mescide geldik. Rasûlullah'ı mescidin kapısı önünde bulduk. Rasûlullah bana:
— "Şimdi mi geldin?" diye sordu.
Ben de:
— Evet, şimdi geldim, diye cevâb verdim.
Rasûlullah:
— "Artık deveni bırak da (mescide) gir ve iki rek'at (geliş na*mazı) kıl" buyurdu.
Ben de girdim ve kıldım. Sonra Rasûlullah, Bilâl'e bir ûkıyye (gümüş) tartıp bana vermesini emretti. Bilâl de, terâzî ağır basarak tartıp verdi. Ben arkamı çevirip eve giderken birden Rasûlullah:
— "Câbir'i bana çağır" buyurdu.
Ben Rasûlullah devemi beğenmedi de şimdi geri verecek sandım. Hâlbuki bana bu deve kadar sevimsiz birşey yoktu. Rasûlullah:
— "Deveni al, bedeli de senin olsun" buyurdu .
49-.......Câbir ibn Abdillah (R) şöyle demiştir: Ben bir gazada
Peygamber'in beraberinde bulundum. (Dönüşte) devem beni geri bı*raktı ve yürümekten âciz oldu. Bu sırada Peygamber yanıma geldi ve:
— "Yâ Câbir" diye seslendi. Ben:
— Evet benim, dedim. Rasûlullah:
— "Zorun nedir (ki geri kaldın)?" diye sordu
Ben:
— Devem beni geri bıraktı ve yoruldu da ben arkada kaldım,
dedim.
Rasûlullah hemen (devesinden) indi ve çengelli deyneği ile deve*mi çekmeye koyuldu. Sonra bana:
— ' 'Haydi şimdi bin!' * dedi.
Ben de bindim. Bu defa da devemi gördüm ki, onu ben Rasûlul-lah'ın devesini geçmekten men' ediyordum. Rasûlullah (yol konuş*ması olmak üzere) bana:
— "Evlendin mi?" diye sordu. Ben de:
— Evet evlendim, dedim.