____ İsmail Yediler_____
Bu ulkede kim, neden rahatsiz?
Her nedense biz, hep tarihi tekerrurlerle karsi karsiya kaliyoruz. Su ulkeye gercek manada iyilik yapanlarin yaptiklari hala takdir edilmiyor, bilakis zararli faaliyetler olarak takdim ediliyor.
Bilhassa "Son Sahitler" ile ilgili takdire sayan hizmetleri gecen muhterem Necmeddin Sahiner Bey'in calismalarindan iktibasla seneler once hizmet-i imaniye ve Kur'aniye'de buyuk emekleri gecenlerden ve Bediuzzaman Hazretleri'nin buyuk talebelerinden Husrev Altinbasak'in basindan gecen bir olayi bizzat kendi dilinden aktarmaya calisarak ulkemizde senelerdir hala degismeyen bir talihsizligi sergileyecegim:
"Afyon Mahkemesi'nde bizi iceri aldilar. 70-80 tane caninin bulundugu bir kogusa koydular. Hepsi de muebbetlik. Kogusa girerken "Esselamu aleykum!.." deyip selam verdim, kimse selamimi almadi. Uc gun betonun uzerinde yattim. Namazlarimi da betonun uzerinde kildim. Onlarin her biri adeta bir gurur, bir kibir abidesi... Uc gun sonra onlarin en azginlarindan biri yanima yaklasti, "Sen hoca misin?" dedi. "Namazimi kilarim." dedim. "Peki sana bir sual sorsam, bilir misin?" dedi. Ben de "Bildigim bir seyse soylerim." dedim. Isledigi cinayetleri sayarak "Ben su kadar adam oldurdum, irza tecavuz ettim, hirsizlik yaptim. Simdi ben cennetlik miyim? Yoksa cehennemlik miyim?" diye sordu. Dedim ki "Suraya otur da cevap vereyim. Sen nerelisin?" "Karadenizliyim" diye cevap verdi. "Peki oyleyse, sen once benim soruma cevap ver. Denize bir damla su damlatilsa, fazlaligi hissedilir mi?" dedim. "Yoo!" dedi. "Bir damla su alsak, yine fark edilir mi?" dedim. "Yoo!" dedi. Bunun uzerine ona dedim ki: "Iste Cenab-i Hakk'in okyanuslar gibi ucsuz bucaksiz oyle rahmet denizleri var ki, senin islemis oldugun gunahlar, onlari ne azaltir ne de fazlalastirir. Eger sen, sidk u sadakat ile, islemis oldugun o gunahlara pisman olarak tevbe etsen, bes vakit namazini kilsan, Allah'in yasakladigi seyleri islemeyip, emrettiklerini yapsan ve bu guzel halinde de sebat etsen, yani bir defa daha bu kotu yollara girmesen, hem bu musibetlerden kurtulursun, hem de cennetin tam ortasina girersin."
Bu sozlerimi isiten o katil adam, Allah'in lutuf ve hidayetiyle, kalkti ve arkadaslarina kendi uslubu ile soyle bagirdi: "Ulan dey...lar! Kalkin! Bana cennet olduktan sonra, size haydi haydi cennet olur!" Sonra orada bulunan butun cani ve eskiyalari kaldirdi: "Herkes gusledecek, abdest alacak!" dedi. Tamami, onun dediklerini yaptilar. Bana donerek dedi ki: "Hocam, sen imamsin, biz de cemaatiz."
Boylece aksam ve yatsi namazini kildik. Namazdan sonra "Herkes ayaga kalksin ve herkes yattigi yatagini buraya getirip ust uste yigsin. Bu hoca da uc gun onlarin ustunde yatsin." dedi. Bana donerek: "Hocam sen uc gun betonda yattin. Simdi de biz, hepimiz uc gun betonda yatacagiz." dedi.
Ben "Yoo kardesim, oyle sey olmaz. Siz o muameleyi, bana bilmeyerek yaptiniz. Halbuki ben oyle degilim. Ben boyle bir seyi bile bile isleyemem. Bana bir yatak kafidir." dedim. Boylelikle onu ikna ettim...
Sonra onlardan bir kismi yanima geldiler: "Hocam, sen namaz kildiktan sonra bir seyler okuyorsun, ogretsen de biz de ayni seyleri okusak olmaz mi?" dediler. Onlara, namazdan sonra okunan tesbihati ve Cenab-i Hakk'in Esma-i Ilahisini (guzel isimlerini) ogrettim. Artik namazdan sonra hep bir agizdan "Ya Cemilu ya Allah!" diyerek tesbihattaki ilahi isimleri gur sesle okumaya basladilar. Adeta ortalik yikiliyordu. Ben ise onlara "Durun yapmayin! Aman yavas sesle okuyun!" diyemiyordum. Desem bile "Bizim kimseden korkumuz yok!" deyip devam ederlerdi.
Bu sesleri duyan bir gardiyan hapishane mudurune kosmus, "Efendim herhalde isyan cikti, herkes bagirip duruyor!" demis. Mudur gardiyanlara: "Iyice arastirip bir bakin bakalim orada neler oluyor?" demis. Gardiyanlar bakmislar, hepsi namaz kilip dua ediyor ve tesbihat okuyorlar, hemen gidip "Mudur Bey, o hoca vardi ya.. iste o imam olmus, oburleri cemaat olup namaz kiliyorlar!" demisler. Mudur ise "Eyvah! Demek ki bu adam zehirini buraya da serpmis!" demis.
Simdi su mantiga bakin, sonra da donup 40-50 sene sonra, yapilan egitim hizmetlerinden rahatsiz olarak, tehlikeli bir is yapiliyormus gibi, bunlari olmadik yerlere gammazlayanlara bakin, degisen bir sey yok. Adamlar, PKK'dan, Dev-Sol'dan, TIKKO'dan, uyusturucudan, silah kacakciligindan degil, bunlardan sikayetci... Su ise bakin...
İsmail Yediler, Göze Takılanlarr, Zaman, 23 Mart 1997