____ İsmail Yediler_____
Sakk-i Kamer ve Hindistan'daki kitabe
Prof. Muhammed Hamidullah, Hindistan'da bir seyahati sirasinda tarihi bir yapi ile karsilastigini, kitabesinde de "Bu bina Ay ikiye bolundugu zaman yapilmistir." diye bir yazinin bulundugunu soyluyor. Hindistan ziyaretimiz oncesi bunu bazi Hindistanli tanidik ve dostlarimizdan sorduk. Fakat musbet bir cevap alamadik. Insaallah, bir engel olmazsa, siz bu satirlari okurken, biz de Yeni Delhi'ye ulasmis olacagiz. Basta Hint ulemasi olarak, karsilasacagimiz tarihcilere de bu hususta bir bilgileri olup olmadigini sormayi dusunuyoruz. Ayrica bunu takviye eden bir husus, Prof. Muhammed Hamidullah'in bir tebligindeki su ifadelerdir: "Hz. Peygamber'in sagliginda Chakravati Fermas, Hindistan'da Malabar hukumdari idi. Bir gece ayin catlayip bolundugunu gorerek hayrete dusmustur. O, bu isi arastirmaya koyulmus ve neticede dedelerinin kendisine biraktigi vasiyetnamede bunun, son peygamberin bir mucizesi olacagina dair bir kayit bulmustu. Bunun uzerine Mekke'ye gelip Musluman olmustu. Hz. Peygamber ona ulkesine donup orada Islam'i yaymasini tavsiye etti. Giderken yolda hastalandi ve Yemen'de vefat etti. Onun kabri asirlar boyunca 'Hind Hukumdarinin Mezari' olarak ziyaret edilmistir."
Bir onceki yazimizda "insikak-i kamer" yani Ay'in ikiye bolunme mucizesinin, "kaffeten linnas" yani butun insanliga gonderilen Peygamberimiz (s.a.s.)'in sehadet aleminde bulunanlara bir mucizesi oldugunu bildirmistik. Mirac'in ise, gayb alemlerine, beka ve ruhani alemlerde yasayanlara mahsus bir mucize olup, Peygamberimiz (s.a.s.)'in "rahmeten lil alemin" olusunun bir isareti bulundugunu da biraz izahat vererek anlatmaya calismistik.
Bize en cok sorulan husus bu tarihi binanin nerede oldugu meselesi Prof. Muhammed Hamidullah yer ile ilgili bir bilgi vermedigi icin bir sey soyleyemiyoruz. Bir hafta, on gun kadar once Paris'te bulunan arkadaslarimla yaptigim telefon gorusmesinde bunu Hamidullah hocamizdan sormalarini istemistim. Onlar da muhterem zatin su anda hastanede yattigini ve konusamaz halde oldugunu bildirdiler. Eger okuyucularimizdan bu hususta bir bilgisi olan varsa, gazetemize ulastirmalarini istirham ederiz. Cunku hem Efendimiz (s.a.s.)'in peygamberliginin isbati, hem de Kur'an'da ifade edilen bir ayetin mucizeliginin ilani hususunda cok buyuk bir hayir islemis olacaklardir. Bilhassa gundemde olan bir hususa da isik tutacaklardir. Cunku Ay uzerine yapilan son arastirmalarin yayinlanmasi uzerinde "Ay'da hayat var midir?" sorusu gundeme gelirken, uzerinde bulunan ve iki Kibris buyuklugunde (bazi gazete haberlerine gore iki Kosta Rika Adasi buyuklugunde) 13 kilometre (bazi haberlere gore 12 kilometre) derinliginde bir krater icinde buyuk ihtimalle bir suyun (bir gaz kitlesi olacagi da ihtimal dahilinde) mevcudiyeti soz konusu olmakta. Ajanslar ve gazeteler su veya gaz olusumunu bir kuyruklu yildizin carpmasina hamletmektedirler.
1927'de yazilan Sozler isimli eserinde Bediuzzaman Hazretleri acikca soyle demektedir: "Simdi sen ey katre icine giren hakim filozof, senin katre-i fikrin durbunuyle, felsefenin merdiveniyle ta Ay'a kadar terakki ettin. Ay'a girdin. Bak, Ay kendi zatinda kesafetli, zulumatlidir. Ne ziyasi var, ne hayati. Senin calisman beyhude, ilmin faydasiz gitti." (S. Nursi, 24. Soz)
Ayrica, ayni zat baska bir yerde Ay'in ikiye bolunmesinin "Kiyamet yaklasti, Ay ikiye bolundu" (Kamer Suresi'nin ilk ayeti) ile kati oldugunu, bunun ".. bir volkanla bolunen bir dag gibi mumkun" (31. Soz'un zeyli) oldugunu beyan etmektedir.
Neticeyi edebi dehalarin kalemlerine havale edecek olursak:
"Mukaddes parmak goge dogru...
Ve ay iki sak;
Vurdugu granit kaya, kulden daha yumusak.
Cukurlarda su kaynar, onun oku degince;
Yemek tukenmez olur, o 'Bismillah' deyince." (N. F. Kisakurek)
"Hic yazi yazmayan o ummi Zat (s.a.s.) parmak kalemiyle sema sayfasinda bir elif yazmis; bir kirki, iki elli yapmis." (Mevlana Cami)
Bir 40'in iki 50 olmasi meselesini izah edecek olursak: Gokte dolunay, mim harfine benziyordu. Mim'in ebcedi degeri 40'tir. Peygamberimiz (s.a.s.) parmagi ile isaret edince yani bir elif cizer gibi Ay'a isaret edince, Ay ikiye ayrildi. Mim, iki nun gibi oldu. Nun harfinin ebcedi degeri ise 50'dir. Bu guzel tesbihler ve sahane temsil ile Mevlana Cami kendi muhtesem sanati acisindan Insikak-i Kamer'i bizlere anlatmis oldu. Artik gunumuz Muslumanlarinin da caglarinin icabini yerine getirerek Mirac ve Sakk-i Kamer mucizelerinin sahibi Peygamberlerinin ummeti olduklarini, uzay cagina layik bicimde isbatlamalari gerekir.
İsmail Yediler, Göze Takılanlarr, Zaman, 8 Aralık 1996