Üç Aylar ve Regâip Kandili
Dinî hayatımızda "Üç Aylar'' olarak bilinen feyizli ve bereketli maneviyat mevsimine bir defa daha girmek üzereyiz. 24 Haziran 2009 Çarşambagünü Üç Ayların ilki olan Recep Ayının birinci günü
Dinî literatürümüzde “üç aylar” diye bilinen çok feyizli ve bereketli bir manevîyat mevsimine bir kez daha kavuşmuş bulunuyoruz.
Üç AylarKamerî Takvime göre
Recep
Şaban ve Ramazan aylarıdır. Bu aylar
rahmet dalgalarının başladığı
mânevî huzur ve sükunun kalplere doğduğu
ilâhî rahmetin coştuğu aylardır. Bu aylar girince
bu mübârek aylar içerisinde öyle feyizli ve bereketli geceler vardır ki
Yüce Allah’ın rahmeti
bu gecelerde mü’minler üzerine yağmur gibi yağar.
Üç aylardan ilki olan Recep ayının mânevî değerine Kur’an-ı Kerim’de ve Hz. Peygamber’in hadis-i şeriflerinde işaret buyurulmuştur. Tevbe Sûresi’nin 36. âyetinde şöyle buyurulmaktadır:
“Şüphesiz Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısındaAllah katında ayların sayısı onikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu
Allah’ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin...”
Âyette ifâde edilen “haram aylar”ın“Zilkâde
Zilhicce
Muharrem ve Recep” ayları olduğunu Sevgili Peygamberimiz
şu hadisleriyle açıklamışlardır:
“Muhakkak zaman Allah’ın yarattığı günkü şekliyle akıp gitmektedir. Sene oniki aydır. Onlardan dördü haram aylarıdır. Bunlardan üçü peşpeşedir: ZilkâdeZilhicce
Muharrem
bir de Cemâziyel-âhir ile Şaban ayları arasında olan ve Mudar Kabilesi’nin ayı Recep’tir.” (Buhârî
Ehâdî
5
Tevhid
24; Müslim
Kasâme
29; Ebû Dâvud
67
Ahmed b. Hanbel
Müsned
1/37
73.)
Recep Ayıgerek İslâm’dan önce
gerekse İslâm’dan sonra mukaddes bilinen bir aydır. İslâm dinî gelmeden önce
bu ay girer girmez
Arap kabileleri arasında harp etmek
baskın ve çapulculuk yapmak yasaklanır
herkes kendisini bu ayda güven içinde hissederdi. İslâm geldikten sonra da
bu aya olan hürmet devam ettirildi. Bu ay
Regâip ve Mirac gibi mübârek geceler ve ilâhî tecellilerle şereflendirildi.
Recep ayının başlangıcında Peygamberimizin şöyle duâ ettiği rivayetler arasında yer almaktadır:
“Ey Allah’ım! Recep ve Şabanı bize mübârek kılbizi Ramazana kavuştur.” (Ahmed b. Hanbel
Müsned
1/259.)
Ülkemizdeyukarıdaki beyanlar ışığında
asırlardır bir “üç aylar” geleneği oluşmuş; Ramazana hazırlık
Recep ayının girmesiyle başlar hâle gelmiştir.
Bu aylar mübârek gecelerle doludur. Recep ayının ilk Cuma gecesiyirmiyedinci gecesi
Mirac gecesidir. Şaban ayının onbeşinci gecesi Berat gecesi
Ramazan ayının yirmiyedinci gecesi de Kadir gecesidir.
Burada19 Ağustos Perşembe akşamı idrak edeceğimiz Regâip gecesine de kısaca temas edelim.
Regâipçok değerli hediye
bağış
içten gelerek ve yoğun bir şekilde arzu edilen şey anlamlarına gelen Arapça bir sözcüktür. Cenâb-ı Hakk’ın
ilâhî ihsan ve manevî hediyelerinin diğer zamanlardan daha çok tecelli etmesi ve samimi kalple Allah’a yönelenlerin affedilme ümitleri dolayısıyla
Müslümanlar tarafından heyecanla beklendiği ve gönülden arzulandığı için Recep ayının ilk Cuma gecesine “Regâip Kandili” denmiştir.
Regâip KandiliRecep ayının 27. gecesindeki Mirâc ve Şaban ayının 15. gecesindeki Berat kandillerini; Ramazan ayını
Kadir gecesini
Bu geceye mahuss bir ibâdet şekli olmamakla berabergeceyi tevbe
Recep ayı içerisinde bulunan bir başka mübârek gece de Mirac gecesidir. Mirac gecesi; Allah’ın Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’i Mekke’deki Mescid-i Haram’danKudüs’teki Mescid-i Aksâ’ya götürdüğü (Bkz. İsrâ
1.) ve oradan da göklere yükselttiği gecedir. Mirac gecesi
Cenâb-ı Hakk’ın Hz. Peygamber’e büyük hakikatlerin ilâhî sırlarını gösterdiği
vasıtaları kaldırarak ilâhî vahye muhatap kıldığı
kendi âyetlerini ve kâinatın sırlarını seyrettirdiği
mü’minlere namazın farz kılındığı ve biz Müslümanlar için de ilâhî lütuflarla dolu olan bir gecedir.
Üç ayların ikincisi olan Şaban ayı ve onun içerisinde bulunan Berat gecesi de Müslümanlarca kutsal sayılmışbu gecenin diğer gecelerden farklı bir şekilde geçirilmesi
bu gecede daha fazla ibâdet edilmesi âdet hâlini almıştır. Bazı rivayetlerden
Hz. Peygamber’in Şaban ayına ve özellikle bu ayın onbeşinci gecesine ayrı bir önem vererek onu ihyâ ettiğini (Tirmizî
Savm
39; Ibn-i Mâce
İkâme
191
Hadis No: 1389.) göz önünde bulunduran âlimler
bu geceyi ibâdetle geçirmenin sevaba vesile olacağını söylemişlerdir. Ayrıca bir kısım bilginlerin
kıblenin Kudüs’teki Mescid’i Aksâ’dan
Mekke’deki Kâbe istikametine çevrilmesinin (Bkz. Bakara
185.); Hicret’in ikinci yılında Berat gecesinde vuku bulduğunu kabul etmeleri de geceye ayrı bir önem kazandırmıştır. (Geniş bilgi için bkz. DİA
V
475-476.)
Üç ayların sonuncusu olan Ramazan ayı ve onda bulunan Kadir gecesinin isedinî hayatımızda ayrı bir yeri ve önemi vardır. Ramazan ayı faziletlerle dolu bir aydır. Ramazan ayı
hayır ayı
yoksullara ve düşkünlere yardım ayı ve bütün anlamıyla Kur’an ayıdır. Ramazanın diriltici özelliği
bütün insanlığı hidâyete ve mutluluğa ulaştırmak için yeryüzüne gönderilen Kur’an-ı Kerim’in bu ayda inmeye başlamasından
(Bkz. Bakara
185.) bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesinin (Bkz. Kadir
3.) bu ay içerisinde bulunmasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca
İslâm’ın beş temelinden biri olan oruç ibâdetinin bu ayda yerine getirilmesi emredilmiştir. (Bkz. Bakara
185.) Böylece Ramazan ayı diğer aylar içinde bir başka aydır. Sanki yeni bir hayatın başlangıcıdır. Hayatımızın kazandığı ve kazanacağı yeni boyutların filizleneceği önemli bir devredir. İnsanî ve sosyal ilişkilerimizin daha güzel bir hüviyet kazanacağı zaman dilimidir.
Ramazan ayının özellikle Müslüman Türk toplumunun dinî hayatında müstesnâ bir yeri vardır. Türk milletiRamazan’ı yılda bir defa gelen önemli bir misafir olarak kabul eder ve hazırlıklarını buna göre yaparlar.
Her yıl Ramazan ayı yaklaşırken neşehareket ve bir canlılık görülür. Toplum geleneğimizin canlı ve dipdiri görüntüsü olarak Ramazan; yıllık takvimimiz içinde hatırı sayılır bir ağırlığa sahiptir. Ramazan
aylar içerisinde sultanlıkla taltif edilen bir pâyenin sahibi olarak
kandillerle karşılanıp
bayramlarla uğurlanır. İftar
sahur
İnsanoğluyaşadığı günlerde farklılıklar olmazsa
belli alışkanlıklarıyla hayatını sürdürür. Fakat alışkanlıklarının dışında ve farklı durumlarla karşılaşırsa kendine bir çeki düzen verir. İşte idrak edeceğimiz üç aylar ve bu aylar içerisinde bulunan mübârek geceler
mü’minin hayatındaki mûtad gün ve geceler arasında fazlasıyla sevap kazanacağı kıymetli zaman dilimidir. Şurası bilinmelidir ki
insan bu dünyada nasıl yaşamışsa
kıyamet gününde
dünyada işledikleriyle birlikte varacaktır. Götürdükleri iyi ise
sevinip mutlu olacak; kötü ise
pişmanlık duyarak mahcûp olacaktır. Ancak bu mahcûbiyetin orada faydası da olmayacaktır. Bu konuda Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulmaktadır:
“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve herkesyarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah
yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” (Haşr
18.)
Önümüzdeki üç ay içerisinde gündelik hayatın tek düzeliğinden ve sıradanlığından bizleri alıpkendi hususî atmosferine götüren bu güzel ve özel günleri ard arda yaşayacağız. Güzel yurdumuzun insanları
kandil
Ramazan ve bayram gibi bu husûsî zamanları sosyal barışın ve huzurun bir vesilesi sayarak karşılıklı sevgi ve hoşgörüyle karşılayıp uğurlayacak kendi inanç ve değerlerini yaşama ve yaşatmayı
bizzat yaşayarak öğreneceklerdir.
“Üç aylar” diye adlandırılan RecepŞaban ve Ramazan ayları
Yüce Allah’ın ruhumuza ikram ettiği faziletli ve feyizli bir zaman dilimidir. Yapılan dileklerin dalga dalga Allah’a ulaştığı
dökülen pişmanlık gözyaşlarının günâhları silip yok ettiği kandiller geçididir. Melekî olduğu kadar
şeytânî özelliklere de sahip ve günâh işlemeye müsait olan insanın günâhlarından tevbe edip temizlenmesi için üç aylar bir fırsattır. Kısaca üç aylar
günâhlardan arınma
sevaplarla bezenme mevsimidir. Ramazandan önce oruçla buluşanlar
Cuma namazına koşanlar
namaza başlayanlar
ibâdetlerini çoğaltanlar
tevbe ile Allah’a yönelenler... gibi mânevî kazanç elde edenlerin çokça görüldüğü anlardır üç aylar.
Hayatımızda âdeta otokontrol sisteminin kurulmasına vesîle olan mübârek üç aylar ve kandillerdünyevî meşguliyetlerimizden sıyrılıp
İşte yakında idrâk edeceğimiz mübârek üç aylar; Yaratıcımızaçocuklarımıza
milletimize ve bütün insanlığa karşı görev ve sorumluluklarımızı hatırlatmalı
hata
ihmal ve kusurlarımızdan dönmemize ve gaflet uykusundan uyanmamıza vesile olmalıdır. Aramızdaki çekişmeleri
tefrika ve ihtilâfları
şahsî menfaat hesaplarını ve basit düşünce farklılıklarını bertaraf etmeli; her zamandan daha çok muhtaç olduğumuz ve Yüce Dinîmizin bizden ısrarla istediği; barış
hoşgörü
kardeşlik
birlik ve beraberliğimizin güçlenmesini
insânî ve ahlâkî meziyetlerin yeniden yeşermesini sağlamalıdır.
Bütün okuyucularımızın üç aylarını ve Regâip Kandillerini kutluyor
bu ayın ilk Cuma gecesi olan 25 Haziran 2009 Perşembe akşamı da "Regaib Kandili'' dir. mü’minlerin ruhlarını mânevî bir hava kaplar Regâip gecesi Ramazan ve kurban bayramlarını müjdeleyen mübârek bir gecedir. dua ve ibâdetle geçirmek sevap kazanmaya vesile olur. terâvih gibi ibâdet meşvesinin ötesinde mânâlar taşıyan bu merasimleriyle de sultan olmanın ayrıcalıklarını yaşar. Allah’ın huzuruna yaratılış gayemizi düşünmemiz; yaratan ve yaratılanlarla olan münâsebetlerimizi güçlendirmemiz için son derece değerli fırsatlardır. âilemize hayırlara vesile olmasını Yüce Mevlâ’dan niyâz ediyorum.
Şükrü Özbuğday
Konya İl Müftüsü