Bilişsel tutarlılık (cognitive consistency) teorileribireylerin bilgileri
inançları
duyguları ve eylemleri arasında bir tutarlılık sağlama eğiliminde oldukları sayıltısından hareket eden teorilerdir. Bilişsel öğeler (inanç
değer
hem bireyin kendisi
hem de bireyler arası davranışlar arasındaki ilişkiler için söz konusu edilmektedir.
Genel olarak bu teoriler tutarlılığın istenen bir durum olduğunu ve tutarsızlığınbilişsel öğelerin birinde veya diğerindeki değişimi güdülediğini varsaymaktadır. Literatürde çok sayıda bilişsel tutarlılık teorisi bulunmakla birlikte
bunlar arasında en önemlileri 'denge teorisi' (balance theory; Heider
1958)
'uygunluk teorisi' (congruity theory
Osgood ve Tannenbaum
1955) ve 'bilişsel çelişki teorisi' (cognitive dissonance theory; Festinger
1957) şeklinde belirtilebilir