***
DIŞARDA
Points: 155.310, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 0%
Achievements


Aksaray Türbe, Müze ve Köprüleri
Yusuf Hakiki Baba Türbesi ve Mescidi (Merkez)
Aksaray Şeyh Hamit mahallesi’nde Eğri Minare yakınlarında bulunan Yusuf Hakiki Baba Türbe ve Mescidi’nin ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. Günümüze kitabesi gelmediği gibi kaynaklarda da onunla ilgili bilgiye rastlanamamıştır.
Türbe ve mescit bir avlu içerisinde, su kanalı üzerindeki küçük bir köprüden geçilmektedir. Mescid’in L şeklinde bir planı olup, 1990 yılında onarılmıştır. İç mekan iki pencere ile aydınlatılmıştır. Mescit mimari yönden herhangi bir özellik taşımamaktadır.
Mescidin içerisinden Yusuf Hakiki Baba Türbesi’ne geçilmektedir. Taştan kare planlı türbenin üzeri kubbe ile örtülüdür. Batı ve güney yönündeki iki pencere ile aydınlatılan türbenin içerisinde Yusuf Hakiki baba’nın sandukası vardır. Türbe, mescit ile birlikte 1990 yılında onarılmıştır. Mimari yönden bir özelliği bulunmamaktadır.
Yunus Emre Türbesi (Ortaköy)
XIII.yüzyılda yaşamış olan Yunus Emre’nin doğum yeri, yaşadığı ve öldüğü yer konusunda birbirinden farklı görüş ve iddialar ortaya atılmıştır. Bu konuda Prof. Fuat Köprülü, Abdülbaki Gölpınarlı, Prof. Şehabettin Tekindağ, Halim Baki Kunter, Cahit Öztelli, İ. Hakkı Konyalı gibi araştırmacılar Yunus Emre’nin kişiliği ve türbesinin nerede olduğu konusunda ortaya attıkları iddiaları belgeleyememiş ve kesinlik kazandıramamışlardır.
Anadolu’da Yunus Emre’ye ait olduğu ileri sürülen bir çok makam, mezar veya türbe bulunmaktadır. Bunların başında Afyon’un Emre Sultan Köyü’nde, Isparta’nın Uluborlu ilçe merkezinde, Eskişehir’in Yunus Emre Köyü’nde, Karaman’daki Yunus Emre türbesi gelmektedir.
Aksaray İli Ortaköy ilçesi Sarıkaraman’da da Yunus Emre ile ilgili bir türbe bulunmaktadır. Buradaki türbe köfeki taşından yeni yapılmış olup, birkaç basamakla çıkılan yuvarlak kemerli türbe girişinin ardından Yunus Emre’ye ait olduğu söylenen sanduka vardır. Türbenin üzeri de yine köfeki taşından yarım pramidal bir çatı ile kapatılmıştır. Ortaköy’deki bu türbe de Yunus Emre’nin bir makamıdır.
Şeyh Hamid-i Veli (Somuncu Baba) Türbesi (Merkez)
Şeyh Hamid-i Veli Türbesi Aksaray İl merkezinin kuzeydoğusundaki Kılıçarslan Tepesi’nin eteğinde Evliyalar Mezarlığı olarak tanınan Ervah Mezarlığının içerisindedir. Etrafı mezarlarla çevrili olan bu türbe ile yanındaki mescidin ne zaman yapıldığı kesin değildir.
Mescit, iki kubbeli olup, ikinci kubbenin bulunduğu yerden demir bir kapı ile türbedar odasına girilmektedir. Burada da çilehane kısmı ile türbe bulunmaktadır. Mescit ve türbe kesme taştan yapılmıştır. Yeşil renkte boyanmış ve yapı orijinalliğini yitirmiştir.
Şeyh Hamid-i Veli’ye ait olan türbe, beyaz mermerden olup, üzerindeki baş taşında 1412 tarihi okunmaktadır. Bu mezar taşına dayanılarak türbenin XV.yüzyılın başlarında yapıldığı, sonradan dergâha dönüştürüldüğü sanılmaktadır. Bugünkü hali ile mimari yönden bir özellik taşımamaktadır.
II. Kılıçarslan Türbesi
Sultan II. Kılıçarslan Aksaray Kalesi önünde savaşırken ölmüş, mumyalanarak burada yapılan bir kümbete gömülmüştür. Aynı zamanda bu türbede Aksaray’da boğdurulan IV.Kılıçarslan’ın iç organları da gömülüdür. Türbenin orijinal hali bilinmemektedir. Bir deprem sonucu yıkılan türbe sonradan yeniden yapılmıştır. Türbenin ne zaman yapıldığı kesinlik kazanamamıştır. Türbe üzerinde kitabe yeri olmasına rağmen, kitabe günümüze ulaşamamıştır.
Kaynaklardan öğrenildiğine göre bu türbenin de Konya’daki II.Kılıçarslan’ın türbesinde olduğu gibi sandukalarının ve kubbesinin çinilerle süslü olduğu sanılmaktadır. I.Dünya Savaşı sırasında Kılıçarslan Tepesi denilen bu yerde Alman askerleri karargâh kurmuş, türbenin çini ve sandukaları Almanya’ya kaçırılmıştır. Yakın tarihlerde define arayıcılarının tahrip ettiği bu türbe Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce onarılmıştır.
Selime Sultan Türbesi (Güzelyurt)
Güzelyurt Selime Köyü’ndeki Selime Sultan Türbesi’nin kitabesi günümüze ulaşamadığından ne zaman yapıldığı konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Selime Sultan’ın kimliği konusunda da bazı söylentiler dışında da hiçbir bilgi bulunmamaktadır. Bununla beraber mimarisi, taş ve tuğla işçiliği türbenin Selçuklu döneminde, XIII.yüzyılda yapıldığını göstermektedir.
Sekizgen planlı türbenin üzeri külah şeklinde bir üst örtü ile kapatılmıştır. Taş ve tuğla işçiliği iç içe yapılmıştır. Girişin bulunduğu yerde kapı söveleri, altıgenler, geometrik ve zigzak motiflerle bezenmiştir.
Vakıflar Genel Müdürlüğü bu türbeyi 1976 yılında onarmıştır.
Ali Paşa Türbesi (Güzelyurt)
Güzelyurt Selime Köyü Mezarlığı’nda bulunan Ali Paşa Türbesi, Selçuklu türbelerinde olduğu gibi ölünün gömüldüğü mumyalık ile sandukanın bulunduğu kısımdan ibarettir.
Sekizgen planlı konik kubbeli türbe kesme taştan yapılmış, yer yer de kırmızı tuğlalarla hareketlendirilmiştir. Türbenin kapısı kemerli olup, 1.70 m. yüksekliğindedir. İçerisinde burada öldürülen Ali Paşa’nın sandukası ile birlikte yedi tane basit sanduka bulunmaktadır.
Baydı Hatun Türbesi (Güzelyurt)
Baydı Hatun Türbesi, Ihlara’da Ihlara deresine hakim bir tepe üzerindedir. Türbenin kitabesi bulunmadığından ne zaman ve kim tarafından yaptırıldığı bilinmemekle beraber, yapı üslubundan Karamanoğulları dönemine ait olduğu sanılmaktadır.
Türbe, 6x3.5 m. ölçüsünde dikdörtgen planlı olup, üzeri beşik tonozla örtülüdür. Kesme taştan türbenin kapısı kemerlidir.
Aksaray Müzesi
Aksaray Müzesi 1969 yılında Niğde Müzesi’ne bağlı memurluk olarak kurulmuştur. 1985 yılına kadar da müze deposu olmuş, aynı yıl Müze Müdürlüğü’ne dönüştürülmüştür. Müze, kuruluşundan bu yana Karamanoğulları döneminde, 1336 yılında yapılmış olan Zinciriye Medresesi’nde ziyarete açıktır.
Müzede Neolitik Çağ (MÖ.10.000-5.000), Kalkolitik Çağ, Eski Tunç, Asur Ticaret Kolonileri, Frig, Klasik, Helenistik, Roma ve Bizans çağlarına ait yörede bulunmuş olan eserler sergilenmektedir. Ayrıca Aksaray İlinin çevresinden derlenmiş çeşitli folklorik eserler, giyim kuşam örnekleri, halı ve kilimler, çorap, para kesesi ve kesici, vurucu silahlardan oluşan koleksiyonlar bulunmaktadır. Bunların yanı sıra Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait altın, gümüş, bronz ve bakır sikkeler de sergilenmektedir.
Arkeolojik eserler arasında hayvan heykelleri, kabartmalı ve kitabeli mezar taşları, kitabeler, sanduka tipi lahitler, pişmiş toprak kaplar, çeşitli madenlerden yapılmış süs eşyaları, el aletleri, silahlar ve cam eşyalar yer almaktadır. Arkeolojik eserlerin büyük bir bölümü Acemhöyük ve Aşıklıhöyük kazılarından gelmiştir. Bunlar Aksaray ve çevresinin Anadolu Arkeolojisindeki yerinin belirlenmesi açısından çok önemlidir
Müzeye bağlı ören yerleri bulunmakta olup, bunların başında Ihlara Vadisi, Manastır Vadisi (Güzelyurt), Antik Nora Kenti (Heklvadere), Acem Höyük (Yeşilova) ve Aşıklı Höyük (Kızılkala Köyü) bulunmaktadır.
Aksaray’da Roma, Bizans ve Selçuklu dönemlerinde köprüler yapılmıştır. Bu köprülerin geçtiği yolların ter edilmesi ile köprüler önemlerini yitirmiştir. Bu nedenle de köprülerin taşları halk tarafından sökülerek kullanılmış, bazıları da taş ocağı haline getirilmiştir.
Günümüze Aksaray’ın içerisinden geçen Uluırmak üzerindeki dört köprü gelebilmiştir.
Kalanlar Köprüsü
Sultan II.Abdülhamid’in Seraskeri Hacı Ali Paşa Selçuklu döneminden kaldığı sanılan bu köprüyü onararak ayaklarını takviye ettirmiştir. Köprü 36 m. uzunluğunda olup dört gözlüdür.
Başköprü
Uluırmak üzerindeki bu köprünün kitabesi olmadığından ne zaman ve kim tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Yapı üslubundan Selçuklu dönemine ait olduğu sanılmaktadır.
Evliya Çelebi Seyehatnamesi’nde bu köprünün Sultan Alaaddin zamanında yapıldığını yazmıştır. İbrahim Hakkı Konyalı da, köprünün II.Kılıçarslan tarafından yaptırıldığını ileri sürmüştür. Üç gözlü olan bu köprü kesme taştan yapılmıştır.
Nakkaş Köprüsü
Aksaray, Nakkaş ve Meydan mahalleleri ile Dere Mahallesi arasındaki bağlantıyı sağlayan, Uluırmak üzerindeki bu köprünün kitabesi olmadığından ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir.
Yapı üslubundan XIII.yüzyıl Selçuklu dönemine ait olduğu sanılmaktadır. Üç gözlü köprü kesme taştan yapılmıştır.
Debbağlar Köprüsü
Aksaray Debbağlar Mahallesi’nde, Uluırmak üzerindeki bu köprünün de kitabesi olmadığından ne zaman ve kim tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir.Debbeğlar Mahallesi’nde bulunduğundan ötürü bu isimle tanınmaktadır.
Yapı üslubundan XIII.yüzyıl Selçuklu dönemine ait olduğu sanılmaktadır. Osmanlı döneminde Hacı Ali Paşa XIX.yüzyılda bu köprüyü onarmış ve payandalarla takviye ettirmiştir.