Seyyid Şerîf-i Cürcânînin (Ta�rîfât) kitâbında kısaca ve (Milel-nihal) kitâbında geniş yazıldığı gibi, Hâricîler yedi fırkadır. Bunlardan (İbâdıyye fırkası) Abdüllah bin İbâd adındaki kimsenin kurduğu fırkadır. Bu adam, hazret-i Alî, hazret-i Mu�âviye ile, hakem yapmak sûreti ile uyuşduğu için, hazret-i Alîden ayrıldı. Trablusgarba gitdi. Orada İbâdıyye fırkasını kurdu. Bundan sonra, adamları [153] yılında, halîfeye ısyân edip Trablusgarbı ele geçirdiler. Kendilerinden başka olan müslimânlara kâfir dediler. Harb zemânlarında mallarını almak câizdir dediler. Büyük günâh işliyen mü�min değildir dediler. Hazret-i Alîyi ve Eshâb-ı kirâmdan çoğunu kâfir bildiler. 1129 [m. 1717] da tevellüd ve 1222 [m. 1808] de vefât eden Abdül�azîz bin İbrâhîm adındaki biri (Kitâb-ün-nîl) adında kitâb yazarak, İbâdîlerin Cezâyirde çoğalmasına sebeb oldu. 749 [m. 1349] da ölen İsmâ�îl Cîlâtînin (Kavâid-ül-islâm) kitâbına da çok önem veriyorlar. Bu kitâb Mısrda basılmışdır.
İbâdıyye fırkası dörde ayrıldı: Bunlardan Yezîd bin Enîsenin adamlarına (Yezîdî) denildi. Bunlar, Acemden bir Peygamber gelecek, buna, gökde yazılmış bir kitâb inecek, Muhammed aleyhisselâmın dîninden çıkacak, Sâbi�iyye olacak, ya�nî yıldızlara tapınacak diyorlar. Küçük, büyük her günâhı işliyen kâfir olur diyorlar.