Bu üçünden biri yapılmazsa hac sahîh olmaz.
1 � İhrâmdır. (İhrâm), niyyet ile birlikde zikrden [telbiye] ibâret olup, ba�zı şeyleri kendine yasak etmekdir. Nemâzda iftitâh tekbîri gibidir. Alâmeti, peştemal gibi, iki beyâz bez olup, biri belden aşağı sarılır, öteki, omuzlara sarılır. İple bağlanmaz, düğümlenmez. Bunun için kuşanılan bu iki beze de ihrâm denildi. Tavâfa başlarken, ihrâmın ortasını sağ koltuk altından geçirip, iki ucunu sol omuz üstüne getirmek sünnetdir.
Hac için, ömre için, ticâret için veyâ herhangi birşey için uzakdan gelenlerin, mîkât denilen yerleri, ihrâmsız geçerek, Mekke-i mükerreme Haremine girmeleri harâmdır. Geçenin, geri mîkâta gelip ihrâma girmesi lâzımdır. İhrâma girmezse, kurban kesmek lâzım olur. (Mîkât) denilen yerler ile, Harem-i Mekke arasına (Hil) denir. Mîkâtdan geçerken, bir iş için Hilde kalmağı niyyet edenlerin ve Hilde oturanların, hacdan başka niyyet ile, ihrâmsız Hareme girmeleri câizdir. Meselâ Cidde şehri Hildedir. (Harem), Mekke-i mükerremeden biraz dahâ geniş olup, hududunu İbrâhîm aleyhisselâmın dikdiği taşlar göstermekdedir. Bu taşlar, çok kerre yenilenmişdir. Mescid-i harâma (Harem-i Kâ�be) veyâ (Harem-i şerîf) denir. Hac için, Hilde oturanlar Hilde, Harem-i Mekkede oturanlar Haremde ihrâma girer. Mîkât yerlerini geçerken, niyyet ederek ve telbiye yaparak, ya�nî, emr olunan şeyi okuyarak, usûlü ile, ihrâma girilir. Mîkât yerinden önce, hattâ kendi memleketinde de giymek câiz, hattâ dahâ iyidir. Hac aylarından önce giymek de câiz ise de, mekrûhdur. Mekke ve Medîne şehrlerine (Haremeyn-i şerîfeyn) denir.
İhrâm giyen kimseye, ba�zı şeyler yasak olur. Meselâ, karadaki av hayvanlarını öldürmesi, dikilmiş elbise giymesi, bir yerini traş etmesi, cimâ� etmesi, kavga ve münâkaşa etmesi, koku sürünmesi, tırnak kesmesi, erkeğin mest, ayakkabı giymesi ve başını örtmesi, hatmi ile başını yıkaması, eldiven, çorap giymesi, hamâma girmesi, kendiliğinden çıkan ot ve ağaçların koparılması, kendi üzerinde bulunan bitin öldürülmesi ve öldürmek için gösterilmesi câiz değildir. Bunları bilerek veyâ bilmiyerek, unutarak yapanlara, kurban, sadaka cezâları lâzım olur. Müt�a, ya�nî temettü� kurbanı ve kırân kurbanı etinden sâhibi yiyebilir. Cezâ olarak kesilenlerin etlerinden yiyemez. Müfrid hacda bir kurban îcâb etdiren suçu, kârin hâcı işlerse, biri ömre için, iki kesmesi lâzımdır.