Dalga dalga yükselen ummanlarda gezdim de
Görmedim sonsuzluğun sonu nedir, neredir
Ötelere varmaya nice dağlar ezdim de
Anladım ki, her yolun gidişi mahşeredir
Kalbleri mekân tutan uzatırmış zamanı
Her gönül bir bahçedir girilip çıkılmayan
Sevmeyi bilen kullar unuturmuş hicranı
Son nefesi verse de toprağa yıkılmayan
Geceler gafil için uykudur ve rüyadır
Âşıkların derdini gizlemekten kararır
Âşık ki, nazarında hakikat de hülyadır
Sabaha ulaşmadan gönlüyle Hakk'a varır
Kim okur karanlıkta nice bin beyaz Elif
Kim okur yıldızlardan Hakk'ın bir olduğunu
Olur, âşık dilinde sonsuz bir niyaz Elif
Ve yalnız Allah bilir, Allah'ı bulduğunu
Yağmurun lisanından hangi dil anlar ey yâr
Nasıl bilir cümlesi düşeceği toprağı
Depreşir her damlada çöller de diyar diyar
Yeşerir gözyaşıyla kupkuru gönül bağı
Su uyur, toprak uyur, bulut uyur belki de
Gam çekerek seyreder âşık cümle âlemi
Böyledir âşıkların sonu da ve ilki de
Bu yüzden hiç kurumaz, gözü gibi kalemi
Özler misin ey gece görmediğin gündüzü
O ki senden kaçıyor sen ona koşuyorsun
Bahar da kovalıyor görmek için her güzü
Gün gelip susuyorsun, gün gelip coşuyorsun