Bölük bölük hicret etmeye basladilar


Islâmiyetin günden güne yayilmasi üzerine saskina dönen müsrikler, bu sefer de Müslümanlari Ebû Tâlib Mahallesinde kusatma altina aldilar. Giris-çikisi yasakladilar. Yiyecek, giyecek ve hiç bir ihtiyâç maddesi sokmadilar. Üç sene büyük sikintilara mâruz biraktilar.

Mekkeli müsriklerin her gün artan düsmanlik ve zulümlerine ragmen Müslümanlarin sayisi gittikçe artiyordu. Peygamberimiz hak dîni, insanlara duyurmaya ve ögretmeye sabir ve yumusaklikla devâm ediyor, karsilastigi herkesi, Allahü teâlâya îmân etmelerini, kendinin Allah’in resûlü oldugunu, putlara tapmaktan vazgeçilmesini anlatiyordu. 620 senesi hac mevsiminde Medîne’den gelenlerden 6 kisi Müslüman oldular. Bir sene sonra 12 kisi olarak geldiler ve Akabe denilen yerde Peygamberimize bîat ettiler. 622 yili hac mevsiminde de 73’ü erkek 2’si kadin 75 kisi Akabe Bîatini yaptilar. Peygamber efendimizin ugrunda canlarini seve seve fedâ edeceklerine söz verdiler ve Medîne’ye döndüler. Peygamber efendimizi de Medîne’ye dâvet ettiler. Bundan sonra Islâmiyet, Medîne’de süratle yayildi. Ikinci Akabe Bîatini duyan Mekkeli müsriklerin tutumlari, çok siddetli ve pek tehlikeli bir hâl aldi. Müslümanlar için Mekke’de kalmak tahammül edilemeyecek derecede idi. Peygamber efendimize durumlarini arz ederek, hicret için müsâde istediler. Bir gün sevgili Peygamberimiz, sevinçli bir hâlde Eshâb-i kirâmin radiyallahü anhüm yanina gelip; “Sizin hicret edeceginiz yer bana bildirildi. Orasi Yesrib (Medîne)dir. Oraya hicret ediniz.” ve “Orada Müslüman kardeslerinizle birlesin. Allahü teâlâ onlari size kardes yapti. Yesrib’i (Medîne’yi) size emniyet ve huzûr bulacaginiz bir yurt kildi.” buyurdu. Resûlullah efendimizin izni ile tavsiyesi üzerine, Müslümanlar, Medîne’ye birbiri ardinca bölük bölük hicret etmeye basladilar.