CHP’Lİ BAKANA BİR MEKTUP
Bu kısım da, Bediüzzaman Hazretlerinin Birinci Cihan Harbi sonrası herkesin malûmu olan gelişmeler ve yeni yapılanmalar inkılablar ve doğacak mahzurlar ve millî ahengin bozulma sebebleri ve kahraman Ordumuzun gele*ceği hakkındaki endişelerini, bazı devlet ricalinin dikkatle*rini çektiği yazılarından bazılarıdır.
İşte bunlardan birisi 1947 yıllarında Halk Partisinin Genel Sekreteri İçişleri Eski Bakanı Hilmi Uran’dır. Hazret-i Üstad uzun mektubun bir kısmında der ki:
«Eğer şimdi, eski zaman gibi kahramancasına Kur’ân’a ve ha*kaik-i imana sahip çıkmazsanız ve sizler gibi ehl-i hamiyet eskide yanlış bir surette ve din zara*rına medeniyetin propagandası ye*rinde doğ*rudan doğruya hakaik-i Kur’âniye ve imaniyeyi tervice[153] çalışmazsanız, size kat’iyen ha*ber veriyorum ve kat’î hüccetlerle ispat ede*rim ki, âlem-i İslâmın muhabbet ve uhuvveti[154] yerine, dehşetli bir nefret; ve kahraman kardeşi ve ku*mandanı olan Türk milletine bir ada*vet;[155] ve şimdi âlem-i İslâmı mahva çalışan küfr-ü mutlak al*tın*daki anarşiliğe mağlûp olup, âlem-i İslâmın kalesi ve şanlı Ordusu olan bu Türk milletinin parça parça olmasına ve şark-ı şimalîden[156] çıkan dehşetli ejderhanın istilâ etmesine sebebiyet vere*cek.
Evet, hariçte iki dehşetli cereyana (komunizm/ateizm ve masonizm) karşı bu kah*raman millet, Kur’ân kuvvetiyle dayanabilir. Yoksa, küfr-ü mut*lakı,[157] istibdad-ı mutlakı,[158] sefahet-i mutlakı[159] ve ehl-i namusun servetini serserilere ibâha[160] etmesini âlet ederek dehşetli bir kuvvetle gelen bir cereyanı durduracak, ancak İslâmiyet ha*ki*katiyle mezcolmuş, ittihad etmiş ve bütün ma*zideki şerefini İslâmiyette bulmuş, bu millet dayanabilir. Bu milletin hamiyetperverleri ve mil*liyet*perverleri, herşeyden evvel bu mümteziç, müttehid milliyetin can damarı hükmünde olan hakaik‑ı Kur’âniyeyi terbiye-i medeniye yerine esas tut*mak ve düstur-u hareket yapmakla o ce*reyanı durdurur in*şaallah.
İkinci cereyan: Âlem-i İslâmdaki müstemlekât*la*rını[161] kendilerine ısındırmak ve tam bağlamak için bu va*tandaki kuvvetli merkeziyet-i İslâmiyeyi dinsizlikle itham et*mekle bozmak ve âlem-i İslâ*mın irtiba*tını mânen kesmek ve uhuvvetlerini bu millete adavete çevir*mek gibi bir plânla şimdiye kadar bir derece muvaffak da olmuş.
Eğer bu cereyanın (ingiliz masonizmi) aklı başında olsa, bu dehşetli plânı değiş*tirip, ha*riçteki âlem-i İslâmı okşadığı gibi, bu merkezdeki İslâmiyet dinini ok*şasa, hem o da çok istifade eder, hem azîm fütuhatını bir derece muha*faza eder, hem bu vatan ve millet dehşetli belâdan kurtulur.
Eğer şimdi siz kâtib-i umumî[162] olduğunuz hami*yet*perver, milliyetper*ver[163] adamlar, şimdiye kadar cereyan eden ve medeniyet hesabına mukad*de*satı çiğneyen usulleri muhafazaya çalışıp, üç dört şahsın inkılâp na*mında yaptıkları icraatı esas tu*tarak mevcut haseneleri ve inkılâp iyilik*le*rini on*lara verip ve mevcut dehşetli kusurları millete ve*rilse, o vakit üç dört adamın seyyiesi[164] üç dört mil*yon seyyie olup bu kahraman ve dindar milleti ve İslâm Ordusu olan Türk milletinin geçmiş asır*lar*daki milyar*lar şerefli merhum Ordularına ve mil*yonlarla şehidle*rine ve milletine büyük bir muha*lefet ve ervahına bir mânevî azap ve şerefsizlik olmakla beraber; o üç dört inkı*lâpçı adamın pek az hisseleri bulunan ve millet ve Ordunun kuvvet ve himmetiyle vücut bulan haseneleri o üç dört adama verilse, o üç dört milyon iyilikler, üç dört haseneye[165] inhisar edip küçülür, hiçe iner; daha dehşetli kusurlara kefaret olamaz.» (Emirdağ Lâhikası-l sh: 218)