Evet, âlimlerin en fazîletlisi, mahlûkâtın da en üstünüdür. Hatta, Beyhâkî’nin (rh.) İbn Mes‘ûd’dan (r.a.) rivâyet ettiği bir hadîs-i şerifte şöyle buyrulur: Âlimlerin mürekkepleri, kıyâmet günü, Allah yolunda şehit olanların kanları ile tartılır; âlimlerin mürekkepleri daha ağır gelir.”(1)
Kezâ, insanların en kötüsü de, âlimlerin en kötü ve fenâ olanıdır.(2)
Binâenaleyh insanların kurtuluşu, âlimlerin varlığına bağlı olduğu gibi, âlemin hüsrânı da aynı şekilde onlara bağlıdır! Bu sebeple Ehl-i Sünnet âlimleri, dilleri ve kalemleri ile bu kötü âlimlerin hücumlarına mukâbele etmişler, onların inkâr ve itirazlarına cevap vermişlerdir.