Son Şahitler 1.Cild s. 138
KİNYAS KARTAL
l900 yılında Kafkasya'da doğdu. Van Milletvekilli ve TBMM Başkanlığı yaptı. Bediüzzaman'la birlikte Batı Anadolu'ya nefyedilenlerdendir. l988'de vefat etti.
Anadolu kulübünde görüşüyoruz
Van Milletvekili Kinyas Kartal'dan l977 seçimlerini müteakip Anadolu Kulübünde görüşmek üzere randevu almıştık.
Kulübün giriş holünde bir müddet beklemiştik ki, açılan kapıdan uzun boylu, yaşlı, fakat yakından çok daha dinç görünen bir adam, bize doğru gelmeye başlayınca, bu zatın beklediğimiz Kinyas Kartal olduğunu anlamıştık.
Kendisi o sırada, Meclis'in en yaşlı parlamenteri olmak sıfatıyla Meclis Başkanlığı makamında bulunuyordu. Önce kendimizi tanıttık.
"Hoş geldiniz" diyerek, bizi üst salona götürmek için asarsöre davet etti. Bu arada elimde bulunan Bilinmeyen Taraflariyle Bediüzzaman Said Nursî isimli eserimizi kendilerine takdim ettim. Kitabı eline alır almaz, "Allah ona rahmet etsin" diye başladı konuşmaya.
Ak saçlı, ak kaşlı Kinyas Kartal, bir Şarklının samimiyet ve safveti içinde konuşuyordu.
Bazı sualler tesbit etmiş ve sırasiyle kendilerine bu sualleri tevcih edecektim. Fakat Kartal Bey, ben sormadan anlatmaya başlamıştı:
"Ben sizin randevu talebinizden sonra, diğer gazetecilerden biri sanmıştım. Çünkü bugünlerde çeşitli gazeteciler görüşmek için hep arayıp duruyorlar. Sizi onlardan birisi zannetmiştim. Fakat bilseniz beni ne kadar memnun ettiniz. Ne kadar çok memnun oldum sizden."
Çok rahat ve sade bir dille anlatıyordu yaşlı parlamenter.
Yarım yüzyıl önce cereyan eden bir hâdiseyi ana hatlarıyla gayet net ifade ediyordu.
Hâdiseyi diğer bütün şahitlerden de dinlediğimiz için teferruatiyle ve bütün detaylarıyla bilmenin rahatlığı içinde, kendisini dinliyor ve kelime atlamadan not almaya çalışıyordum.
Said Nursî'nin ikazlarıyla Van, Şeyh Said isyanına katılmamıştı
Elli bir yıl öncesine hayalen gitmiş, hatırında kalanları şöyle anlatıyordu Kinyas Kartal:
"l926 yılında Mart ayı başlarıydı, zannediyorum ilk günleriydi. Bizi Van'dan batıya sürgün gönderiyorladı. Önce bir ortaokul binasında toplamışlardı. Daha sonra ikişer ikişer ellerimizi kelepçeleyerek dışarı çıkarttılar. Ben Said Nursî'nin, daha önceleri Van'da ismini, faziletini ve şöhretini duymuştum. Fakat kendilerini hiç görmemiştim. İlk görüşüm bu sürgün sırasında oldu.
"O yıllarda 25 - 26 yaşlarındaydım. Okuldan çıkarırken bizi kendisiyle birlikte bağladılar. Birçok nüfuzlu kimseler de Van'dan çıkartılıyordu. Van Müftüsü, Gevaş Müftüsü de bu sürgünler kafilesindeydi. Said Nursî'nin ikazlarıyla, Van vilâyeti Şeyh Said isyanına katılmamıştı.
"Göl kenarına öküz kızakları hazırlamışlardı. Mevsim itibariyle hep kar ve buz vardı.
"İlk gece, Ağrı'nın Hamur kazasında geçti. Kafile konakladı, herkes yattı. Fakat Seyda yatmamış, geceyi hep ibadetle geçirmişti. Sonra geç vakit gelip amcamların ayak ucunda bir yerde yatmıştı. Amcam, 'Aman efendim hiç oraya yatılır mı?' diye kendisini orada yatmaya bırakmadı."