Son Şahitler 1.Cild s. 22
GAVS-I HİZAN
SEYYİD SIBĞATULLAH
"Şu üslûp, bir silsilenin mübarek hırkalarının parçalarından dikilmiştir. Yani Şah-ı Nakşibend, İmam-ı Rabbanî, Halid Ziyaeddin, Seyyid Tâhâ, Seyyid Sıbğatullah ve Seyda gibi evliyaya işaret var." (Münazarat).
"Ben sekiz-dokuz yaşında iken, bütün nahiyemizde ve etrafında ahali Nakşî tarikatında ve oraca meşhur Gavs-ı Hizan namiyle bir zattan istimdat ederken, ben akrabama ve umum ahaliye muhalif olarak "Yâ Gavs-ı Geylânî' derdim. Çocukluk itibarıyla elimden bir ceviz gibi ehemmiyetsiz bir şey kaybolsa, "Yâ Şeyh! Sana bir Fatiha, sen benim bu şeyimi buldur.' Acibdir ve yemin ediyorum ki, bin defa böyle Hazret-i Şeyh, himmet ve duasıyla imdadıma yetişmiş. Onun için bütün hayatımda umumiyetle Fatiha ve ezkâr ne kadar okumuş isem, Zât-ı Risaletten (a.s.m.) sonra Şeyh-i Geylânî'ye hediye ediliyordu. Ben üç-dört cihetle Nakşî iken, Kadirî meşrebi ve muhabbeti bende ihtiyarsız hükmediyordu. Fakat tarikatla iştigale ilmin meşguliyeti mâni oluyordu." (Sekizinci Lem'a, Osm. s.65.)
Nurs seyahatlerimiz esnasında üç-beş defa Hizan'a uğramıştık. Hizan yakınlarında Gayda kasabası bulunmaktadır. Yukarıdaki nakillerde adı geçen Seyyid Sibğatullah Hazretleri burada bir tepecikte medfundur. Bu tepede ayakkabılar çıkartılarak, hürmet içinde ziyaretler yapılmaktadır.
Gavs-ı Hizan Seyyid Sıbğatullah l87l yılında vefat etmiş, bu vefattan beş yıl sonra da Bediüzzaman dünyaya gelmişti.