Son Şahitler 2.Cild s. 333
HASAN ZAİMOĞLU
Üstad ile ilgili hatıralarını şöyle anlatıyor:
"Bediüzzaman bizim çarşıdaki bir evde, altı ya da sekiz ay kadar göz hapsinde kalmıştı. l95l-53 seneleri arasındaydı. Bu müddet zarfında Bediüzzaman'ı iki defa Afyon, bir defa da Bolvadin-Emirdağ arasındaki Kapaklı Jandarma Karakolunda ikindi namazında görmüştüm.
"Üstad kalabalıkdan şiddetle rahatsız olurdu"
Kapaklı Karakolu kırdaydı. arabalar karakolun önünde durmuştu. Beş-altı kişi de çimenlerin üstünde namaz kılıyordu. Burası şehirlerarası bir yol olmasına rağmen, şimdiki gibi arabalar sık olmadığından tenhaydı. Saatte ancak üç-dört araba geçiyordu.
Bediüzzaman, Savaklı Köy çeşmesinin önündeki soğütlükte namaz kılmak için durmuştu. O esnada birkaç araba daha durmuştu. Biz de görünce, 'Bedüzzaman var' diye indik. Ellerini öpmeye koştuk. Karakol Bolvadin'e 25-30 kilometre uzaktaydı. en yakınında, yani beş kilometre ötede bir dağ köyü vardı.
"Bedüzzaman Emirdağ'ından Isparta'ya gidiyormuş. Ziyaret için duran arabalar çoğalınca, Bediüzzaman Hazretleri jandarma karakolu olması dolayısıyla dikkati çekti ki, bizlere askerlerin evham edeceklerini söyleyerek, oradan hemen hareket ettiler. Bu arada yine bazı arabalar yine durdu. Bir anda on onbeş araba oldu. Kırda büyük bir kalabalık olmuştu. Üstadı görüp de bırakıp geçen hiç olmuyordu. Talebelerine, 'Hemen gidelim' dedi. Ve hareket ettiler. Bizlere arkasında namaz kılmak nasip olmadı. Zaten Üstad kalabalıklardanlıklardan şiddetle rahatsız oluyordu. Üstad Hazretlerini en yakından görmem böyle olmuştu.
"Bir de Emirdağ'ında kapısında uzun bir kuyruk ve kalabalık vardı. Tabiî ben de onu ziyaret edebilmek için bu kuyruğa girmiştim. Araba geldi ve tam evin önünde durdu. Bediüzzaman içinden indi. Sıra bana gelince, mübarek ellerine kapanarak öptüm. Bu arada benim dikkatimi çeken bir hadise oldu: Üstad bazılarına elini vermemişti. Daha sonra öğrendim ki, bunlar kötü niyetli kişilermiş.