Son Şahitler 4.Cild s. 462
MUSTAFA CAHİD TÜRKMENOĞLU
1930 Aralık ayında doğdu. Kur'ân hakikatları olan Nur Risalelerine hizmet ettiği için çok çileler çeken bir hakikat kahramanıdır.
(1957-1977) yılları arasında Risale-i Nurları okuduğu ve neşrinde bulunduğu için; Erzurum, Ankara ve Salihli hapishanelerinde, 'Medrese-i Yusufiye' mânâsında çileler çekmişti.
Avukat Bekir Berk'in ilk Nur davası olan Ankara Mahkemesinin zabıtlarında şunları okumaktayız:
"Mustafa Cahid Türkmenoğlu. Babası Mehmed Ali, annesi Saadet, (Aralık 1930) doğumlu. İstanbul-Kartal-Pendik 156'da kayıtlı. Ankara Turgut Reis Mahallesi Çamlıca sokak 27/3'e mukim. Hukuk mezunu, stajer hâkim."
Nur kervanının bu bahtiyar siması Mustafa Cahid Türkmenoğlu'nu 1975-76'larda dinleyerek, sadece bir-iki sayfacık tesbit ettim. Mustafa Türkmenoğlu Ağabeyimiz, Nur hizmetinin yolunda, belki de, Üstad Bediüzzaman'ı on defa ziyaret edip görüşerek, ellerin öpüp dualarını almıştır. Yazdığı Nur Risalelerine Bediüzzaman kendi el yazılariyle Türkmenoğlu'na dualar yazmıştı. Ama din düşmanlarının Nur Talebelerini çeşitli yalanlarla, çeşitli iftiralarla zindanlara atmak için, tutup tutup, yakalayıp götürdüklerinde Üstadın davasının yazılı defterleri muhafaza etmek mümkün olmamıştır.
Üstad Bediüzzaman'la ilk defa Gülhane Parkı-Beyazıt arasında tıramvayda henüz hukuk talebesi olduğu gencecik günlerde görüşen Türkmenoğlu bu ziyaretten beş yıl sonra 1957 senesinin son aylarında Isparta'da Üstad Bediüzzaman'a gittiği zaman yarım saat kadar görüşebilmişti.
Türkmenoğlu, Üstad Bediüzzaman'ı bir başka ziyaretindeki bir hatırasını ise şöyle anlatıyordu:
"Birgün Yirmi Üçüncü Söz'deki temsilde bulunan tünel meselesini okurken Üstad:
"Kardeşim, bu hayal değil, hakikattır' diye buyurdu. Ben de tam o esnada içimden aynı meseleyi düşünüyordum. Benim düşündüğüm meseleye ben sormadan cevap vermişti."
Üstad Bediüzzaman'ı son ziyaretlerinde, vefatından bir kaç ay evvel, o zamanlar Ankara Tıp Fakültesinde okuyan kardeşi Macid Türkmenoğlu'nun namaz kılmadığını üzülerek düşünüyor. Bu kalbî düşünce ve üzüntüye karşı Bediüzzaman: 'Kardeşim merak etme! O namazını kılacak!' diyerek bu manevî suale, maddî cevap veriyor. O senenin yani 1960'ın Ramazan'ında Dr. Macid Türkmenoğlu namazlarını hiç geçirmeden kılmaya başlıyordu.
Bu on beş-yirmi satırlık giriş yazısından sonra Mustafa Cahid Türkmenoğlu Ağabeyimin bizzat kendisi kaleme alarak, göndermek lütfunda bulunduğu yaşadığı hatıraları geliniz birlikte okuyalım: