NİHAT YAZAR
Volkan gazetesi sahibi Nihat Yazar, gazetesinde Üstad hakkında 'Bediüzzaman'ı zehirlediler' başlığı altında bir yazı yazmıştı. Bu yazıyı daha sonra Üstad kendi Tarihçe-i Hayat'ına konmasını emretmişti. Nihat Yazar, yazdığı bu yazıyı ve Üstadı ziyaret istediğini şöyle anlatmaktadır:
"Bediüzzaman Said Nursî ve onun cumhuriyet dönemindeki Müslüman Türk nesillerine örnek, izzet, vakar ve celâlet içersinde geçmiş hak mücadelesini benim neslime ve bütün Türk milletine önce Necip Fazıl Bey Büyük Doğu'suyla, sonra Eşref Edip Bey merhum Sebilürreşad'ıyla, daha sonra da Cevat Rifat Atilhan Bey merhum makale ve kitaplarıyla duyurdular ve tanıttılar. Daha sonraları ben onu çeşitli fırsat ve vesilelerle bizzat Necip Fazıl, Cevat Rifat ve hele de Eşref Edip Bey merhumun ağzından dâsitânî bir şekilde dinledim.
"Bana gelince, be bu mücahidler ordusuna yaşımın küçüklüğü sebebiyle ancak 1950'lerde İktisat Fakültesinde öğrenciyken yayınlamaya başlayacağım Volkan dergisiyle bir çömez olarak katılabildim. Dergideki 'Bediüzzaman'ı zehirlediler' yazısı onun şahsında Müslüman Türk milletine, Ramazan'da ve iftar sofrasında revâ görülen işkence ve bir zehirleme haberi üzerine kaleme alınmıştır.
"Adı geçen yazımın neşrinden, hatırımda kaldığına göre, on gün kadar sonraydı. Sinan Omur merhumu Vilâyet karşısındaki matbaasında dergimin tashih ve tertibiyle meşguldüm. Matbaada çalışanlardan bir tanesi, 'Ağabey, biri geldi seni görmek istiyor' dedi.
"Nerede?' dedim.
"Sinan Omur Beyin odasında' dedi.
"Kalktım ve gittim Odaya girdiğim zaman temiz giyinmiş Nur yüzlü, ben yaşta bir gencin oturduğunu gördüm. Tanıştık. Edebiyat Fakültesinin, yanılmıyorsam coğrafya kısmında okuyordu ve adı da Hüsâmettin idi galiba. Bana kendisini Bediüzzaman Hazretleri tarafından gönderildiğini, Üstadın beni gıyâben çok sevdiğini ve duâlar ettiğini ve beni ölen yeğeninin yerine kabul ettiğini söyledi.