6 sonuçtan 1 ile 6 arası

Konu: Kralın Rüyası (Hz.Yusuf 4)

    Share
  1. #1
    ***
    DIŞARDA
    Points: 42.870, Level: 100
    Points: 42.870, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 4,9%
    Overall activity: 4,9%
    Achievements
    Zümrüt - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jan 2009
    Yer
    ıstanbul rize
    Mesajlar
    7.510
    Points
    42.870
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    24

    Standart Kralın Rüyası (Hz.Yusuf 4)

    Gül yüzlü Yusuf hala zindandadır.
    Arkadaşının krala haber vermesini beklemektedir.
    Ancak şeytan ona Yusuf’u unutturmuştu.
    Bir müddet sonra yüce Allah,
    Yusuf’un gül yüzünü güldürecek bir rüyayı
    Mısır kralının uykusuna girdirir.
    Kral ter kan içinde kalmıştır.
    Ne yapacağını bilmez bir şekilde kalkar.
    Hemen tahtına çıkar ve muhafızlara emreder;
    Derhal bana bilginleri, sihirbazları ve
    Rüya yorumundan anlayan ne insan varsa getirin.
    Bu emri alan muhafızlar hemen koşarlar.
    Kralın emrini yerine getiriler.
    Vezirler,sihirbazlar ve bilginler sarayda
    Kralın huzurunda toplanmışlardır.
    Merakla ne söyleyeceğini beklemektedirler.
    Kral seçkin insanların toplandığını görünce;
    Değerli bilginlerim ben bir rüya gördüm.
    Yedi tane zayıf ineği yiyen
    Yedi tane besili inek gördüm.
    Bununla birlikte yedi yeşil başakla birlikte
    Yedi tane de kuru başak görüyorum.
    İşte gördüğüm rüyam budur.
    Şayet sizler rüya yorumundan anlıyorsanız
    Hadi bana bunu açıklayın.
    Adamlar düşündüler, sakallarını çekiştirdiler,
    Başlarını karıştırdılar, sonra da;
    Ey saygı değer kralım dedi en yaşlıları,
    Bu gördüğün rüya karmakarışık bir şeydir.
    Bizler böyle rüyaların yorumunu bilmeyiz, dedi.
    İşte tam o sırada Yusuf’un zindan arkadaşı
    Kralın rüyasını duymuştur.
    Kralın önünde saygıyla eğilerek ona;
    Saygı değer kralım, izin verirseniz şayet
    Rüyanızı yorumlayacak birini biliyorum,der.
    Genç doğruca Yusuf’un yanına koşar.
    Oraya vardığında Yusuf’a rüyayı anlatır.
    Yusuf rüyayı dinledikten sonra
    Rüyanın yorumunu şu şekilde yapar;
    Yedi sene boyunca ekin ekeceksiniz
    Bu seneler içinde ektiğiniz ekinlerden
    Yiyeceğiniz miktarını alırsınız.
    Gerisini de başağın üzerinde bırakırsınız.
    Bu yedi yılı kurak yedi yıl takip edecektir.
    Bu kurak yıllar sakladığınız her şeyi bitirecektir.
    Ancak sakladığını az bir kısmı kalacaktır.
    Bunun ardından da bir yıl gelecektir ki
    Onda çok bereketli ürünler alacaksınız.
    Yağmurlar yağacak,meyveler artacak
    Halk hasret kaldıkları süte kavuşacaktır.
    Genç rüya yorumunu krala bu şekilde anlattı
    Kral, onu hemen bana getirin,dedi.
    Genç, Yusuf’a müjdeli haberi verdi;
    Ancak Yusuf bu teklifi hemen kabul etmedi.
    İlk önce kendisinin suçsuzluğunu
    Ve masumluğunu ispatlamak istedi.
    Çünkü iman ve ahlak bunu gerektirirdi.
    İnanan gence yakışan davranış da budur.
    Mesele zindandan kurtulmak değildir.
    İlk önce sürülen lekeden arınmak gerekir.
    Çünkü iftira güveni sarsan bir bomba gibidir
    Yusuf’ da bunu bildiği için gence;
    Git kralına elini kesen kadınları sor .
    Onlar mı yoksa ben mi haklıymışım öğren.
    Rabbim onların hilesini çok iyi bilir,dedi.
    Kral kadınları yanına çağırdı.
    Onlara Yusuf’un durumunu sordu.
    Kralın huzurunda yalan söylemek
    Ona ihanet etmek olacağı için
    Olayı olduğu gibi anlattılar.
    Züleyha’da bir adım öne çıkarak;
    İşte şimdi gerçek ortaya çıktı.
    Ben onunla gönül eğlendirmek istedim.
    Ama o doğru ve güvenilir bir insan.
    Hiçbir zaman kötülüğe yaklaşmadı.
    Kral bunu duyunca Yusuf’u daha çok sevdi.
    Onu bana getirin ve ona,
    Suçsuz olduğunun anlaşıldığı da söyleyin,dedi.
    Yusuf, kralın huzuruna gelince
    Büyük bir saygıyla karşılandı.
    Kral ona yanında büyük bir mevki verdi.
    Yusuf’ da bunun üzerine krala;
    Ben Azize o yokken ihanet etmediğimi
    Ve Allah’ın, hainlerin hilesini de
    Kendi ayaklarına dolayacağını göstermek istedim.
    Bu şekilde savunmasını yaptıktan sonra
    Krala şu teklifte bulunur;
    Beni hazinelerini yönlendirmek için
    Maliye bakanı olarak görevlendir.
    Çünkü ben güvenilir ve işi bilen biriyim.
    Böylece yüce Allah, Yusuf’u
    Ahlak ve inancına düşkünlüğünden dolayı
    Mısırda büyük bir yetkiyle ödüllendirmişti.
    İman eden ve kötülükten sakınanlar için
    Ahiretteki mükâfat daha büyüktür.

    alıntıdır

    Mecnun Misali Leylâ’nın Zülfüne Hemen Gönül Bağlama.
    Çünkü seni AŞK Çöllerinde Gezdirip Duran Leylâ Değil Mevlâ’dır Hep…

  2. #2
    ***
    DIŞARDA
    Points: 25.810, Level: 96
    Points: 25.810, Level: 96
    Level completed: 46%,
    Points required for next Level: 540
    Level completed: 46%, Points required for next Level: 540
    Overall activity: 0%
    Overall activity: 0%
    Achievements
    mihrab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Mesajlar
    4.559
    Points
    25.810
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart Cevap: Kralın Rüyası (Hz.Yusuf 4)

    emeğine sağlık
    allah razı osun canım
    Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır





    hasretin rüzgarında savrulan bir hayat

  3. #3
    ***
    DIŞARDA
    Points: 42.870, Level: 100
    Points: 42.870, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 4,9%
    Overall activity: 4,9%
    Achievements
    Zümrüt - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jan 2009
    Yer
    ıstanbul rize
    Mesajlar
    7.510
    Points
    42.870
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    24

    Standart Gerçekleşen Rüya (Hz. Yusuf 5)

    Yusuf Mısır’da güçlü biri olmuştu.
    Kral ona bütün yetkilerini devretmiş,
    Ve ülkeyi yönetmesini istemişti.
    Yusuf bunun üzerine tarıma önem verdi.
    Kralın rüyasının yorumunu bildiği için de
    Ürünlerden bir kısmını depolarda biriktirdi.
    Bir müddet sonra kıtlık baş göstermeye başladı.
    Her taraftan insanlar ürün için geliyordu.
    İşte bu kelen kervanların içinde
    Yusuf’un yakından tanıdığı insanlarda vardı.
    Yakup peygamberin büyük oğulları yani,
    Yusuf’u kuyuya atan kardeşleri de gelmişti.
    Onların içinde sadece Bünyamin yoktu.
    Yusuf peygamber onları tanıdı ve gülümsedi.
    Nereden geldiklerini kim olduklarını sordu.
    Onlarda Kenan ilinden geldiklerini
    Babalarının da Yakup isimli birisi olduğunu,
    Kardeşlerinin birinin çölde kaybolduğunu
    Diğeri de babamızın yanında kaldı.
    Yusuf onların, kendisi hakkındaki sözlerine güldü.
    Erzakları hazırlandıktan sonra onlara;
    Babanızın yanında kalan kardeşinizi de getirin.
    Görüyorsunuz ki ben, ölçüyü tam yapan birisiyim.
    Ve size karşı oldukça konukseverim.
    Onu bana getirmezseniz size ürün vermeyeceğim.
    Bunun için de benim yanıma yaklaşmayın.
    Bun üzerine kardeşler Yusuf’a şöyle derler;
    Sen merak etme biz onu da sana getireceğiz.
    Onun babasını ikna etmeye gayret edeceğizi
    Bunun üzerine Yusuf peygamber yardımcılara;
    Onların eşyalarını yüklerinin içine tekrar koyun,
    Evlerine döndüklerinde bunun fark ederler,
    Buraya erzak için gelmeye çalışırlar.
    Kardeşler hep beraber memleketlerine dönerler.
    Hemen babalarının yanına giderek ona;
    Ey babamız, Bünyamin’i de bizimle gönder
    Yoksa Aziz bize erzak vermeyecek.
    Söz onu koruyacağız, ona bir şey olmayacak!
    Size daha önce Yusuf için güvenmiştim
    O zaman ne oldu söyleyin bakalım?
    Ben onu ancak Allah’a havale ediyorum.
    Bunun üzerine kardeşler ürünlerini indirmişlerdi.
    Yükü indirdiklerinde sevinçten coşarak;
    İşte eşyalarımız olduğu gibi duruyor.
    İzin verirsen bir deve yükü eşya fazla alırız.
    Çaresiz kalmadıkça mutlaka getireceğinize
    Söz vermedikçe size izin vermeyeceğim.
    Allah adına bana söz vermenizi istiyorum.
    Çocukların gözleri ışıl ışıl parlamıştı.
    Hemen babalarına istedikleri sözü verdiler.
    Çocukların bu sözlerinden sonra Yakup;
    Oğullarım hepiniz aynı kapıdan girmeyin.
    Size bir tehlikenin dokunmasından korkarım.
    Ama Allah’tan gelecek olan hiçbir şeyin
    Size isabet etmesini de engelleyemem.
    Hüküm ancak Allah’ındır.
    Kardeşler Bünyamin’i de alıp Mısır’a giderler.
    Babalarının dediği gibi şehre girerler.
    Yusuf Bünyamin’i görünce çok sevinir.
    O gece kardeşini yanına alır ve ona sarılarak;
    Ben senin kardeşin Yusuf’um, der.
    Onların yaptıklarına da sakın üzülme!
    Ertesi gün yükleri hazırlanmıştı.
    Yusuf o gece kardeşinin devesine
    Kralın altın tasını gizlice yerleştirmişti.
    Kervan hareket ettikten az sonra,
    Bir tellal bağırarak onları durdurdu;
    Ey hırsızlar durun bakalım!
    Kardeşler şaşkın şaşkın birbirine baktılar.
    Ne olduğunu anlamamışlardı.
    Ne arıyorsunuz söyleyin, dediler.
    Biz kralın altın tasını arıyoruz.
    Bunun üzerine büyük kardeş onlara;
    Biz buraya bozgunculuk yapmaya gelmedik.
    Üstelik biz hırsızda değiliz, dedi.
    Bunun üzerine muhafızlar onlara;
    Peki siz yalancıysanız sizde bunun yani,
    Hırsızlığın cezası nedir söyleyin, dediler.
    Onlar da; eşya kimin yükünde bulunursa
    O kişiyi burada alıkoymaktır,dediler.
    Tası ararken, Bünyamin’in yükünde bulurlar.
    Kardeşleri bunu görünce hemen;
    Bu çalmışsa kardeşi Yusuf’da çalmıştı,dediler.
    Yusuf bu sözü içinde sakladı,kendini tanıtmadı.
    Siz daha kötü bir durumdasınız çünkü,
    Allah sizin anlattığınızı çok iyi bilir,dedi.
    Kardeşler Yusuf’a üzüntüyle gelerek;
    Ey Aziz onun yerine bizlerden birini al.
    Çünkü onun çok yaşlı bir babası var.
    Üzüntüsüne dayanamaz kahrolur,dediler.
    Yusuf’ta bunun üzerine onlara;
    Başkasını almaktan Allah’a sığınırız,dedi.
    Kardeşler ümitlerini kesmişti.
    Büyükleri babalarının yanına gitmek istemedi.
    Babamıza gidin ve ona deyin ki;
    Ey babamız oğlun hırsızlık etti.
    Biz ancak bildiğimizi söylüyoruz.
    Bize inanmıyorsan kervandakilere sor, deyin.
    Yakup, Bünyamin’in de yakalandığını öğrenince
    Üzüntüden gözlerine ak düştü.
    Gören gözü görmez oldu evlat acısından dolayı.
    Yusuf ve Bünyamin Yakup’un dilindeydi.
    Sabah akşam onların isimlerini tekrarlıyordu.
    Çocukları babalarına şöyle dediler;
    Yeter baba Yusuf’u anmaktan helak olacaksın.
    Yakup’ta ; ben sizin bilmediğinizi biliyorum.
    Şimdi gidin ve onları iyice arayın, dedi.
    Kardeşler tekrar Yusuf’un yanına gittiler;
    Ey Aziz bizim fazla sermayemiz yok,
    Bize tam olarak ölçerek ver, bize bağışta bulun.
    Bu sözler üzerine Yusuf, onlara;
    Siz cahilliğinizi hiç düşünmüyor musunuz?
    Yusuf’la kardeşine ne yapmıştınız hatırlayın.
    Bu sözler kardeşler de bir şaşkınlık oluşturdu.
    Yoksa yoksa sen Yusuf’musun? dediler.
    Evet ben Yusuf’um, bu da kardeşim.
    Allah güzel davrananları ödüllendirir.
    Kardeşleri de; Allah seni bizden üstün kıldı.
    Biz hata yapanlardandık, dediler.
    Yusuf; bugün kınanmak ve kızmak yok.
    Allah sizleri affetsin, dedi.
    Göleğini kardeşlerine vererek onlara;
    Bunu götürün babama verin, gözleri açılsın.
    Gömleği gözüne süren Yakup’un gözleri açılır.
    Çocukları bunun üzerine babalarına;
    Ey babamız bizim Allah’tan af dile, dediler.
    Çünkü biz gerçekten günahkardık.
    O da çocukları için Allah’tan bağış diledi.
    Sonra hep beraber Mısır’a gittiler.
    Yusuf’un onların geldiğini görünce,
    Hemen ayağa kalkıp anne babasını kucakladı.
    Sonra da anne babasını tahta oturttu.
    Hepsi Yusuf’un büyüklüğü önünde eğildiler.
    Bunun üzerine Yusuf; babacığım işte bu, dedi
    Allah’ın bana gösterdiği rüyanın yorumudur.
    Son olarak Yusuf peygamber şöyle dua etti;
    Allah’ım beni Müslüman olarak öldür
    Ve beni iyi insanlar arasına al Rabbim

    Mecnun Misali Leylâ’nın Zülfüne Hemen Gönül Bağlama.
    Çünkü seni AŞK Çöllerinde Gezdirip Duran Leylâ Değil Mevlâ’dır Hep…

  4. #4
    ***
    DIŞARDA
    Points: 42.870, Level: 100
    Points: 42.870, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 4,9%
    Overall activity: 4,9%
    Achievements
    Zümrüt - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jan 2009
    Yer
    ıstanbul rize
    Mesajlar
    7.510
    Points
    42.870
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    24

    Standart Yusuf Zindanda (3)

    Ve Gül yüzlü Yusuf zindana atılmıştı.
    Hem de niçin biliyor musunuz gençler? Namuslu kalmak istediği için.
    Ne garip bir olay değil mi ama!
    İnsan namusu için suçlu bulunmuştu.
    Zaman hala değişmemiş galiba
    Günümüzde de arını korumak isteyen genç
    Gerici ve çağ dışı sayılmıyor mu?
    Hele erkeklerin namuslu kalmak istemeleri
    Hiç de anlaşılır gelmiyor bazılarına
    Bir nevi onlarda mahkum ediliyor.
    Ama bizim için en önemli rehber
    Allah’ın elçi kıldığı peygamberlerdir.
    İşte gül yüzlü Yusuf bize göstermişti
    İnsan için en büyük saadet;
    İnancını ve namusunu korumaktır.
    Allah’a nankörlükten sakınmaktır.
    İşte namusu için kurban edilen Yusuf
    Zindana atılmış sabrı öğreniyordu.
    Gökyüzü kararmıştı birden bire
    O güzelim güneş sarı saçlarını
    Artık dalgalandırmıyordu
    Zindandaki mahkumların gözlerinde.
    Yusuf’un gözlerinde güneşin solduğunda
    İki genç daha atılmıştı karnlık zindana.
    Bir müddet Yusuf’u gözetlediler.
    Onun gerçekten hem iyi bir insan
    Hem de bilgi sahibi olduğunu anladılar.
    Ayın ışığı süzülürken parmaklıklardan
    Yıldızlar ışıl ışıl parlıyordu. Ama onlar,
    Sadece az kısmını görebiliyorlardı,
    Allah’ın sunduğu sonsuz güzelliğin.
    İşte böyle bir gecede gençler geldiler
    Gül yüzlü Yusuf’un yanıbaşına çöktüler.
    Gördükleri rüyaların yorumunu sordular.
    Onlardan birisi dedi ki Yusuf’a;
    Ben rüyada şarap sıktığımı gördüm.
    Diğeri de şöyle anlattı rüyasını;
    Ben de dedi; başımın üstünde
    Ekmek taşıyordum ki kuşların gelip
    O ekmekten yediklerini gördüm.
    Bunun açıklamasını yaparsın değil mi?
    Çünkü sen gerçekten iyi bir insansın.
    Yusuf peygamber biraz durduktan sonra,
    Onların merakını giderecek sözü söyledi;
    Size rüyalarınızın yorumunu yapacağım.
    Ancak bu ilmi bana Allah öğretti.
    Ben Allah’a inanmayanları dost edinmem.
    Çünkü onlar ahireti inkar ederler
    Ve hiçbir iyiliğe de yakın olmazlar.
    Ben atalarımın dinine uydum.
    Onlar ki gerçekten iyi insanlardır.
    İbrahim, İshak ve Yakup’un yolundayım.
    Onlar gibi hak dine tabiyim.
    Allah’a herhangi bir şeyi ortak koşmak
    Bizim gibi inan insanlara asla yakışmaz
    Bu bize ve insanlara Allah’ın iyiliğidir.
    Ancak birçok insan anlamak istemez;
    Allah’ın sunduğu güzelliğe kör kesilir de
    Kötülüklere karşı gözünü faltaşı gibi açar.
    Allah’ın verdiği güzelliğe şükretmez.
    Ey zindan arkadaşlarım!
    Bizin yaratılış gayemiz Allah’a ibadettir.
    Öyleyse bize tüm güzellikleri veren
    Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayalım
    Hiçbir varlığı onu sever gibi sevmeyelim
    Çünkü Allah’tan başka hiçbir şey
    Ve hiç kimse bize fayda ve zarar veremez.
    Allah’tan korkar gibi korkmayın kimseden.
    Ey zindan arkadaşlarım!
    O Allah’ki bulutlardan yağmuru,
    Topraktan sebze ve meyveleri sunmuştur.
    Peki o tanrı sanılarak tapılan putların
    İnsanlara ne faydası dokunmuştur.
    İnsanlar için ne yaratabilmişlerdir.
    Onlar hep başka şeylere muhtaçtır.
    Allah ise varlığı kendisindendir.
    Aynı zamanda her şey ona muhtaçtır.
    Gökleri direksiz durduran O’dur
    Bulutlardan yağmur indiren de
    Gecemizi ay ve yıldızlarla donatan da
    Hep O üstün ve güçlü olan Allah’tır.
    Ey zindan arkadaşlarım söyleyin bana;
    Hiçbir şeye gücü yetmeyen tanrılar mı
    Yoksa her şeye gücü yeten ve sahip olan
    Tek Allah’mı hangisi daha iyidir?
    Allah’tan başka yalvardığınız şeyler
    Sadece birer kuruntudan ibarettir
    Ve korunmaya muhtaç varlıklardır.
    Onlara ibadet ve itaati asla ve asla
    Allah’ımız emretmemiştir bilesiniz.
    Hüküm ve ibadet ancak Allah’a aittir.
    O, sadece kendisine ibadeti emretmiştir.
    Gerçek ve doğru din de ancak budur.
    Ama insanların çoğu bunu anlamazlar.
    Sizler de ey zindan arkadaşlarım sizler de
    Bunu iyi düşünün de zarara uğramayın.
    Şimdi size rüyalarınızı açıklayayım;
    Sen içecek taşıyan genç arkadaşım
    Sen yine kralına hizmet edeceksin
    Onun yanında uzun yıllar çalışacaksın.
    Ama sana gelince ey ekmek taşıyan
    Sen asılacaksın ve kuşlar başını kekecek
    İşte rüyalarınızın tam açıklaması budur.
    Olacak iş de böyle kesinleşmiştir,dedi.
    Yusuf o sırada kurtulacağını bildiği
    İçecek taşıyacak arkadaşına dedi ki;
    Buradan çıktığın zaman beni unutma,
    Kralına, benim suçsuz olduğumu hatırlat.
    Belki benim suçsuzluğumu bilir de
    Bu zindandan beni çıkartır dedi.
    Rüyaların yorumu gerçekleşmişti.
    Ancak şerbetçi genç Yusuf’u unutmuştu.
    Şeytan ona dışarıyı süslemiş ve o da
    Zindan arkadaşını unutuvermişti.
    Bakalım Yusuf daha ne kadar kalacak
    Zindan denilen sabır teknesinde

    Mecnun Misali Leylâ’nın Zülfüne Hemen Gönül Bağlama.
    Çünkü seni AŞK Çöllerinde Gezdirip Duran Leylâ Değil Mevlâ’dır Hep…

  5. #5
    ***
    DIŞARDA
    Points: 42.870, Level: 100
    Points: 42.870, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 4,9%
    Overall activity: 4,9%
    Achievements
    Zümrüt - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jan 2009
    Yer
    ıstanbul rize
    Mesajlar
    7.510
    Points
    42.870
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    24

    Standart Yusuf Sarayda (2)

    Yakup, Yusuf’un ayrılığına çok üzülmüştü.
    Ama çocuklarının sözüne de inanmamıştı.
    Bir gün Allah’ın kavuşturacağını biliyordu.
    Bunun için de sabretmesi gerekiyordu.
    İşte Yakup üzüntülü halde bekleyedursun.
    Yusuf kuyuda kardeş ihanetine uğramış,
    Şaşkınlıkla olacakları bekliyordu.
    Ancak kuyuda yalnız olmasına rağmen
    Yine de çok korkmuyor, üzülmüyordu.
    Çünkü yüce Allah ona kurtulacağını
    Ve bu olayı da onların haberi yokken
    Kardeşlerine haber vereceğini bildirmişti.
    İşte tam o sırada bir kervanın sesi duyulur.
    Yolcular orada bir kuyu olduğunu ve
    Su bulacaklarını tahmin ediyorlardı.
    Bunun için de oraya elinde kova ile
    Bir arkadaşlarını gönderirler.
    Adam kovayı kuyuya salladığında
    Gözleri büyük bir şaşkınlıkla açılır.
    Ve hayretle arkadaşlarına seslenir;
    Müjde müjde burada bir çocuk var!
    Hemen onu kuyudan çıkarıp sakladılar.
    Çünkü onu bir eşya olarak düşünüyorlardı.
    Yusuf’u alınca deve kervanı yola koyuldu.
    Güneş tepelerin ardına çekilirken
    Ağaçların altında o gece dinlendiler.
    Sabah etraf kızılken yola çıktılar.
    Bir müddet sonra Mısır’a varırlar.
    Kervandakiler esir pazarına giderler.
    Yusuf’u kuyuda buldukları için de
    Hemen elden çıkarmak istiyorlardı.
    O gün Mısır’ın vezirlerinden Aziz
    Köle pazarına çıkmış, geziyordu.
    Yusuf’u orada görünce çok beğendi.
    Onun gözlerindeki zeka kıvılcımını sezmişti.
    Bunun için hemen onu satın aldı.
    Aziz,Yusuf’u evine götürdü.
    Karısı Züleyha’ya teslim ederek ona;
    Ona iyi bak ve değer ver tamam mı?
    Bakarsın bir gün onu evlat ediniriz
    Ya da bize belki bir faydası dokunur.
    Allah böylece onu saraya yerleştirmişti.
    Kuyudan saraya geçiş tamamlanmıştı.
    Şimdi Yusuf’un olgunlaşması gerekiyordu.
    Yusuf saray hayatına alışmıştı.
    Nerede ne yapacağını biliyor,
    İnsanlara karşı oldukça iyi davranıyordu.
    Aradan geçen uzun yıllardan sonra
    Yusuf yakışıklı ve zeki bir genç oldu.
    Allah bu yakışıklı ve zeki gence
    Adaletle hükmetme gücü verir.
    Ancak Yusuf büyük bir tehlikedeydi.
    Çünkü kaldığı evin hanımı kötü kalpliydi.
    Onun için ahlaksız şeyler düşünüyordu.
    İşte bir gün kadın kapıları kapattı.
    Yusuf’ta içerideydi o sırada.
    Yusuf ne olduğunu anlamamıştı.
    Züleyha,Yusuf’a iyice yaklaşarak,
    Ona ahlaksız bir teklifte bulunur.
    Yusuf bu teklif karşısında utanır.
    Ve ben Allah’a sığınırım bu kötülükten
    Diyerek kadından uzak durmaya çalışır.
    İyiliklere nankörlük kötü bir davranıştır.
    Kocanız da bana çok iyi davrandı.
    Üstelik Rabbimde beni korudu.
    Siz de kocanıza ihanetten vazgeçin.
    Bu çok iğrenç bir davranıştır,dedi.
    Ancak kadın Yusuf’u duymuyordu bile.
    Onun düşündüğü sadece ahlaksızlıktı.
    Bunun için Yusuf’u kovalamaya başladı.
    İman yüreğine işlemiş genç insan
    Bu kötülükleri yılan gibi görüyordu.
    Ondan olabildiğince kaçmaya çalışıyordu.
    Kadın da onu kovalarken kapıya vardılar.
    İşte tam o sırada kapı açılmasın mı?
    Hem de kapıda kim vardı biliyor musunuz?
    Züleyha’nın kocası Aziz duruyordu.
    Kadın hemen kocasının arkasına saklandı.
    Eşine kötülük yapmak isteyen bu adamı
    Ya zindana atar ya da işkence edersin dedi.
    Yusuf gayet sakin bir şekilde ona;
    Hayır efendim asıl o kötülük düşündü.
    Ben ondan kaçmaya çalıştım,dedi.
    O sırada kadının akrabalarından birisi
    Kapının yanından geçiriyordu ki,
    Olayı görünce durdu ve dinledi sonra;
    Bakın Yusuf’un gömleğine dedi.
    Şayet arkadan yırtılmışsa Yusuf haklı
    Önden yırtılmışsa kadın haklıdır.
    Aziz gömleğin arkadan yırtıldığını gördü.
    Yusuf’ a dönerek şöyle dedi;
    Yusuf sen bu olayı söylemekten vazgeç,
    Ey kadın sen de günahın için af dile.
    Çünkü sen günahkarlardan oldun, dedi.
    Bu olay kısa süre için de sarayda duyuldu.
    Saray kadınları Züleyha’yı küçümsediler.
    Bir köleyle birlikte olmak istediği için.
    Onu şaşkın olmakla suçladılar.
    Ancak Züleyha bunları duymuştu.
    Hemen onlara bir yemek hazırladı.
    Bir davetçi göndererek onları çağırdı.
    Onlar için yastıklar minderler hazırlamıştı.
    Yemeleri için de çeşitli meyveler.
    Kadınlar meyvelerini yemeye dalmıştı.
    İşte o sırada Züleyha,Yusuf’a seslendi;
    Ey Yusuf haydi çık karşılarına, dedi.
    Kadınlar birden bire Yusuf’la karşılaşınca,
    Gözleri hayretten fal taşı gibi açıldı.
    Ona bakmaktan kendilerini alamadılar.
    Bu sırada meyveyi soyarken dalmışlardı.
    Meyve yerine bıçakla ellerini çizdiler
    Ama bunun farkına bile varamadılar.
    Bu bir insan olamaz dediler hayretten.
    Bu olsa olsa üstün bir melektir.
    Züleyha, kadınların şaşkınlığını görünce;
    İşte beni ayıpladığınız genç budur,dedi.
    Fakat o bundan şiddetle kaçındı.
    Ancak sizler de şahit olun ki,
    Dediğim ahlaksızlığı ona yaptıracağım.
    Şayet dediğimi yapmayacak olursa,
    Onu mutlaka zindana attıracağım
    Ve onu orada süründüreceğim,dedi.
    Bunun üzerine Yusuf Rabbine dua etti;
    Allah’ım zindan daha iyidir, dedi.
    Bunların istediği ahlaksızlıktan.
    Beni bu kötülükten koru ya Rabbi!
    Allah onun duasını kabul etti.
    Onların hilelerini Yusuf’tan uzaklaştırdı.
    Aziz Yusuf’un haklılığını bile bile,
    Halkın dedikodusundan dolayı
    Yusuf’u zindana attırdı.
    Suçsuz bir insan kurban edilmişti.
    Bir saraylının ahlaksızlığına.
    Çağlar boyunca da böyle olmuştu.
    Böyle olmaya da devam edecektir.
    Allah kalplerden sürgün edilmişse
    Her türlü kötülük normalleşiyordu.
    Yusuf namuslu kalmasının karşılığını
    Zindana atılmakla almıştı.
    Bakalım Yusuf’u daha neler bekliyor

    Mecnun Misali Leylâ’nın Zülfüne Hemen Gönül Bağlama.
    Çünkü seni AŞK Çöllerinde Gezdirip Duran Leylâ Değil Mevlâ’dır Hep…

  6. #6
    ***
    DIŞARDA
    Points: 42.870, Level: 100
    Points: 42.870, Level: 100
    Level completed: 0%,
    Points required for next Level: 0
    Level completed: 0%, Points required for next Level: 0
    Overall activity: 4,9%
    Overall activity: 4,9%
    Achievements
    Zümrüt - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Vip Özel Üye
    Üyelik tarihi
    Jan 2009
    Yer
    ıstanbul rize
    Mesajlar
    7.510
    Points
    42.870
    Post Thanks / Like
    Tecrübe Puanı
    24

    Standart Gül Yüzlü Yusuf'un Rüyası (1)

    Yakup peygamberin on iki çocuğu vardı.
    Bunların içinde Yusuf ile Bünyamin
    En küçükleri ve öz iki kardeşti.
    Diğer on kardeşte Yakup peygamberin
    Büyük ve güçlü çocuklarıydı.
    İşte küçük olmalarından dolayı da Yakup,
    Yusuf ile Bünyamini daha çok seviyordu.
    Yusuf gerçekten çok güzel bir çocuktu
    Ama ona asıl güzelliğini huyu veriyordu.
    Büyüklerine karşı saygı ve sevgi doluydu.
    Bunun için de Yakup peygamber
    Ona ayrı bir ilgi ve alaka gösteriyordu.
    Diğer kardeşler de onu çok kıskanıyorlardı.
    Ama onun gibi iyi olmak yerine
    Kalplerinde haset ateşi yakıyorlardı.
    İşte bu gül yüzlü Yusuf bir gece rüyasında
    Çok garip bir rüya gördü ve şaşırdı.
    Ne anlama geldiğini bilmiyordu.
    Bunun için de sabah erkenden kalktı.
    Güneş daha yeni doğuyordu.
    Etrafı hafif bir kızıllık kaplamıştı.
    Rabbine dua ettikten sonra
    Doğruca babasının yanına gitti.
    Babası, Yusuf’un telaşlı halini görünce
    Ne oldu oğlum seni heyecanlandıran nedir?
    Babacığım ben bu gece rüyamda
    On bir yıldızın,ayın ve güneşin
    Önümde saygıyla eğildiğini gördüm.
    Sanki bana secde ediyorlardı.
    Rüyaların yorumunu bilen Yakup peygamber
    Bu rüyadan biraz endişelenmiş gibiydi.
    Yusuf’un kulağına usulca şöyle dedi ;
    Bak Yusuf bu rüyanı sakın ola ki
    Abilerine anlatma onlara söyleme.
    Yoksa onlar sana bir tuzak kurarlar
    Ve sana bir kötülük düşünebilirler.
    Çünkü şeytan insanın açık düşmanıdır.
    Ancak Allah bu rüyada sana müjde veriyor.
    Atalarımızı peygamber seçtiği gibi
    Seni de peygamber seçeceğini belirtiyor.
    İşte bu olaydan bir müddet sonra
    Kardeşler bir araya gelip Yusuf’u konuştular.
    Ona ne yapacaklarını tartıştılar.
    Gece her taraf karanlıktı,ay bulutların ardında
    Görünmek istemiyordu kötü kalpli kardeşlere.
    Yusuf’un abileri ateşin etrafına toplanmış
    Tek tek görüşlerini söylüyorlardı;
    İçlerinden birisi; öldürelim onu, dedi.
    Doğru,o babamıza daha sevimli öldürelim!
    Böylece babamızın sevgisi bize döner.
    Sonra da yaptığımız kötülükten tövbe ederiz.
    Allah bizi bağışlar biz de ondan kurtuluruz.
    Birden duyguları kabarmış,gözleri dönmüştü.
    Ne yapacaklarını bilmiyorlardı.
    Karanlık gözlerle birbirine bakıyorlardı.
    Neredeyse Yusuf’u öldürme kararı alacaklardı
    Ama o esnada içlerinden en akıllı düşünenleri
    Hayır hayır olmaz,Yusuf’u öldürmeyelim.
    Eğer gerçekten bir şey yapacaksanız
    Onu kervanların geçtiği yerdeki kuyuya atın
    Böylece onu bulanlar alıp uzağa götürüler
    Bizlerde hem ondan kurtulmuş oluruz,
    Hem de kardeş katili olmayız, dedi.
    Bu sırada ay biraz yüzünü göstermişti.
    Etrafa hafif bir aydınlık verdi.
    Bu teklif kardeşler arasında kabul gördü.
    Sonra da uyumak için herkes evine çekildi.
    Ertesi gün kardeşlerin hepsi çok neşeliydi.
    Yüzlerine gülümseyen bir maske takmışlardı.
    Sonra da sırıtarak babalarının yanına giderler.
    O sırada Yakup,Yusuf’la oynamaktadır.
    Çocuklarının geldiğini görünce onlara;
    Bu sabah nasılsınız çocuklar!
    İnan çok iyiyiz babacığım dedi en büyükleri
    Yalnız bugün hava çok güzel değil mi?
    Evet,dedi Yakup gerçekten güzel bir hava
    Öyleyse dediler ,senden bir isteğimiz var,
    Biz yarın kıra oynamaya gideceğiz,
    İzin verirsen Yusuf’u da beraber götürelim.
    O da bizim kardeşimiz değil mi?
    Gelsin yanımızda dursun,oynasın eğlensin.
    Onunda oynamaya hakkı var değil mi yani.
    Bu sözler üzerine Yakup peygamber;
    Çocuklar dedi; onu götürmeniz beni üzer.
    Hem sonra siz belki oyuna dalarsınız da,
    Onu bir kurdun yemesinden korkarım.
    Babacığım dedi büyükleri;
    Anlaşılan sen bize güvenmiyorsun gibi.
    Oysa bak biz onun iyiliğini istiyoruz.
    Hem biz varken kurt onu yerse ne demek
    O zaman bize yazıklar olsun demek gerekir.
    Gerçekten güçsüzlerden sayılırız,dedi
    Yakup çocuklarının bu ısrarı karşısında,
    Yusuf’a abileriyle gitme izin verdi
    Ertesi gün erkenden yola koyuldular.
    On bir kardeş beraberce kıra gittiler.
    Bir müddet sonra abilerin yüzü değişti.
    Taktıkları gülümseyen maskeyi çıkardılar.
    O hain karanlık yüzleri göründü.
    İlk önce Yusuf ne olduğunu anlayamadı.
    Ne var ne oluyor,niye kızgınsınız,dedi.
    Abiler hep birden; sen var ya sen,dediler.
    Babamızın sevgisini bizden çaldın.
    O seni ve Bünyamini daha çok seviyor.
    Ama şimdi seni ondan uzaklaştıracağız.
    O tekrar bizi daha çok sevecektir.
    Yusuf bu sözler üzerine onlara;
    Ben size ne kötülük yaptım ki,
    Bu güne kadar hep iyi olmaya çalıştım.
    Size karşı da saygısızlık yapmadım.
    Niçin beni uzaklaştırmak istiyorsunuz.
    Gözlerinde hainlik okunan kardeşler
    Yusuf’un bu sözlerini hiç duymadılar.
    Hepsi el ele vererek Yusuf’u kuyuya attılar.
    İşte tam o sırada kuyuda bir ilham geldi;
    Ey Yusuf rahat ol!sen onlara bu işlerini,
    Onlar farkında değilken haber vereceksin.
    Bu ilham Yusuf’a bir serinlik verdi.
    Korkuyu kalbinden sürgün etti.
    Kuyunun karanlığında beklemeye başladı
    Rabbinin kendisine sunacağı ikramı
    Güneş yavaş yavaş çekiliyordu.
    Akşam kızıllığı etrafı kaplamıştı.
    Abiler Yusuf’un elbisesini almışlardı.
    Çünkü ona bir hayvan kanı bulaştırıp,
    Öylece babalarına götüreceklerdi.
    Dedikleri gibi de yaptılar.
    Akşam yüzlerinde ağlamaklı bir maske vardı.
    Babalarının yanına gittiler.
    Yakup,Yusuf’u göremeyince heyecanlandı.
    Nerede nerede Yusuf? Ona ne oldu?
    Babacığım,biz yarış yapıyorduk,
    Yusuf’uda oraya bırakmıştık.
    Ancak biz oyuna daldığımız bir sırada
    Bir kurt gelerek Yusuf’u yemiş.
    Fakat biz ne kadar doğru da söylesek
    Sen bize inanmazsın dediler.
    İşte sana Yusuf’un gömleği ve kanı.
    Yakup gömleği aldı baktı baktı.
    Gömleğin hiçbir yerinde yırtık yoktu.
    Bunun bir oyun olduğu açıktı.
    Ona bir kötülük yapmışlardı. Yakup;
    Bu kurt ne kadar kibarmış çocuklar!
    Yusuf’u yemiş de gömleğini yırtmamış,dedi.
    Sonra gömleği yüzüne gözüne sürdü ve;
    Nefisleriniz size bunu güzel gösterdi.
    Bana düşen ancak sabretmektir.
    Anlattığınız bu olay karşısında
    Yardımcım ancak Allah’tır, dedi.
    İnsan Allah’ı sürerse kalbinden
    Kin ve nefret yerleşir hemen
    Sevgi rüzgarlarını estirelim
    Gönlümüzün derinliğinde.
    Allah dolsun her zerresine
    Kötülük kalmasın hiçbir yerinde.

    Mecnun Misali Leylâ’nın Zülfüne Hemen Gönül Bağlama.
    Çünkü seni AŞK Çöllerinde Gezdirip Duran Leylâ Değil Mevlâ’dır Hep…

Benzer Konular

  1. Yaz Rüyası
    By SiLa in forum Kekler - Pastalar
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 16.05.09, 17:36
  2. kralın 4 eşi
    By Konyevi Nisa in forum Kıssadan Hisse
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 30.10.08, 17:11
  3. Bir ölüm rüyası
    By Konyevi Nisa in forum İbretli Hikayeler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 23.08.08, 10:33
  4. Hazreti Peygamberimizin Rüyası
    By SiLa in forum Sahabeden Ve Evliyaullahtan
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 04.07.08, 15:11

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •