CELÂL BAŞER
"Nur'a intisabım"
Bediüzzaman'la ilgili hatıralarını, Celal Bey kendisi kaleme almıştı:
"Üstad Hazretlerini ve Risale-i Nurları 1950 yılında tanıdım. Beni bu hususta irşad eden, Üstad Hazretlerinin Hocası Şeyh Mehmed Celâli Efendinin oğlu, Şeyh Sıddık Efendinin yeğeni idi.
"Cidden çok acı bir tecellidir ki, bir Doğulu ve bundan daha üstünü, bir mücadele adamı olan ben, Üstad Hazretleri gibi bir mücahidi ancak 1950 yılında işitiyor ve eserlerine müttali oluyordum.
"Yine ibret verici bir tecellidir ki, ben Risale-i Nurlarla irşad olduğum günlerde, 'İlkeleri' çiğnemekten altı aya mahkûm olmuştum. Bu noktada da bir hikmet aramak gerekir ki, ben Nurlarla müşerref olduğumda, yaşayışım, yüz seksen derece bir dönüş ile müsbet bir değişikliğe uğramıştı.
"Ben, 1944 mücadelecileri arasında olmakla, milliyetçilik davasında, bir nebze hisse sahibi olduğumu söyleyebilirim. Ancak o tarihlerde fikren müstakim olmakla beraber, Nur'a intisapla daha da müsbete ve amele intikal etmiştim.
"Nurları tanıdıktan ve okumaya başladıktan sonra, Üstad Hazretlerini görmek ateşi de içimi yakmaya başlamıştı. Altı aylık cezamın tashihi için arkadaşlar beni İstanbul'a, Avukat Abdurrahman Şeref Laç Beye göndermek istediler.
"İşte bu istek ve teşebbüs, Üstad Hazretlerini ilk ziyaretime vesile oldu.