OSMAN KÖROĞLU
"Daha önceleri Burdur'da babam Abdullah Köroğlu'ndan ve sonraları İzmir'e gidip yerleşen Abdurrahman Cerrahoğlu'ndan Bediüzzaman'ın ismini ve büyük İslâmî hizmetlerini dinlemiştim. Sitayişle bahsederek hep faziletlerini, kemalâtını ve büyüklüğünü bana anlatmışlardı. Gıyaben kalbimde sevgi ve hürmet vardı.
"1948 yıllarından beri kıravatçılık yapmaktayım. Otuz beş-kırk yıldır aynı meslekteyim. Bu meslekle uğraşırken Emirdağ'a giderek Üstadı ziyaret etmek istedim. Sattığım kıravatları otele bırakarak Üstadın kaldığı yere gittim. Kendisi faytonla kıra gidiyordu. Merhum Zübeyir Gündüzalp Ağabey bir bisikletle takip etmemi söyledi. Bisiklete binmeyi bilmiyordum, fakat Üstadı ziyaret edip, ellerini öpebilmek iştiyakıyla faytonun peşine düştüm. Sonra Üstadın ellerini öptüm. Beni de faytona aldı, bir kilometre kadar beraber gittik. Kendisine yapılan zulümlerden bahsetti. Halk Partisinin, İnönü'nün yaptığı eziyetleri anlattı. Benim mânâsız konuşmalarımı şefkatle karşılıyordu. Büyük bir şefkat ve müsamaha sahibiydi.