HAFIZ NURİ GÜVEN
Bediüzzaman'ı görme bahtiyarlığı
Sıcak bir Ramazan gününde, Bitlisli bir dostunun gayretleriyle Pendik'te, Sakarya Oteli sahibi Hafız Nuri ismindeki zatı arıyorduk. Başka adreste sorduğumuz ak saçlı, ak yüzlü ihtiyar bir adam, sorduğumuz zatın kendisi olduğuna işaret ederek; bizi içeriye, geniş bir odaya davet etti. Meğer bilmeden, aradığımız zatı kendisinden sormuşuz.Yedi yıl Emirdağ Çarşı Camiinde imamlık yapmıştı. On yılın hatıralarıyla doluydu. Anlattıkça anlatmak istiyordu:
"1947'yi 48'e bağlayan zamanda Bozöyük'ten, güzel koyunlarıyla bildiğimiz Emirdağ'a hayvan ticareti için gitmiştim. Hocamın ağabeyi olan Gönenli Hafız Ahmed Hoca'da misafir olarak kaldım.
"İşte o mesut zamanda, Bediüzzaman'ı görmek bahtiyarlığına erdim. O günlerde zaten her akşam rüyada görüyordum, görüşüyorduk, kitabını okuyordum. Bir hafta kadar görüşebilmek için bekledim. Türkiye'nin, dünyanın her tarafından ziyaretçileri geliyordu. Pek azı ile görüşüyordu, zaten hepsiyle görüşmesi maddeten imkânsızdı.
"Bir sabah namazından sonra yine evine gittim. Orada Zübeyir Gündüzalp'i gördüm. İki kişi daha görüşmek için bekliyorlardı. Birisi yaşlı, diğeri ise otuz beş yaşlarındaydı. Gelenlerden birisi daha sonraki zamanda oğlunda misafir olarak kaldığım Kadınhanlı Hafız Mehmed Âsaf, diğeri ise Kütahyalı Hafız Hüseyin idi.