"Said Nursi üç devir yaşamış"
"Ayetü'l-Kübra'da, kâinatı dile getiren bu büyük mütefekkir, bakıyorduk: Katre Risalesinde de aynı hakikatları icmalen beyan ediyor. Serdengeçti Osman Yüksel'in dediği gibi: 'Said Nur üç devir yaşamış bir ihtiyar. Gün görmüş bir ihtiyar. Üç devir: Meşrutiyet İttihat ve Terakki, Cumhuriyet. Bu üç devir devrişler, yıkılışlar, çöküşler ile doludur. Yıkılmayan kalmamış...
"Yalnız bir adam var ayakta... Şark yaylalarından, güneşin doğduğu yerden İstanbul'a kadar gelen bir adam... İmanı sıra dağlar gibi muhkem. Bu adam üç devrin şerirlerine karşı imanlı bağrını siper etmiş Allah demiş, Peygamber demiş, başka birşey dememiş. Başı Ağrı Dağı kadar dik ve mağrur. Hiçbir zalim onu eğememiş, hiçbir alim onu yenememiş... Kayalar gibi çetin, müthiş bir irade... Şimşekler gibi bir zeka... İşte Said Nur... Divan-ı Harbler, mahkemeler, ihtilaller, inkılaplar... Onun için kurulan idam sehpaları... Sürgünler... Bu müthiş adamı, bu maneviyat adamını yolundan çevirememiş. O bunlara imanından gelen sonsuz bir kuvvet ve cesaretle karşı koymuş...
"Mahkemelerdeki müdafaalarını okuduk. Bu müdafaalar, bir nefis müdafaası değildir, büyük bir davanın müdafaalarıdır. Celadet, cesaret, zeka şaheseri...
"Niçin Sokrat bu kadar büyüktür? Bir fikir uğruna hayatı hakir gördüğü için değil mi? Said Nur en az bir Sokrat'tır. Fakat İslâm düşmanları tarafından ber mürteci, bir softa diye takdim olunmuş.