***
DIŞARDA
Points: 39.109, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 0%
Achievements


Cennette Neşe ve Eğlence
Allah buyurur ki:
"Kıyamet koptuğu zaman, işte o gün bölük bölük ayrılırlar, İman edip salih ameller işleyenler, ancak onlar bir bahçe içinde neşelendirilirler." (Rûm, 14-15)
Muhammed İbn Cerîr şöyle demiştir:
Bana Muhammed b. Musa el-Hureşi anlattı, bize Âmir b. Yesâf anlattı, dedi ki, Yahya b. Ebî Kesîr'e, Allah'ın "ancak onlar bir bahçe içinde neşelendirilirler" ayetini sordum, dedi ki:
"Habre (neşelendirme olayı) lezzet ve semâ (dinlemek) dir." (Senedindeki, Muhammed b. Musa el-Huraşî, hakkında Ebû Davud, zayıftır demiştir, bk, Mizan el-İ'tidâl IV, 50; Âmir b. Abdillah b. Yesâf hakkında İbn Adiyy, sikalardan münker hadis aktarır, demiştir, bk, Mizan el-İ'tidâl, II, 361)
...Yahya b. Ebî Kesîr'den, "Neşelendirilirler," âyetinde, bu, "Cennet'teki semâ (dinlemek)'tir," demiştir." (İbn Cerir, Tefsir, XXI, 20; Beyhaki, el-Ba's ve'n-Nuşûr, 377; İbn Ebi Şeybe, el-Musannef, XII1122)
Bu açıklamalar, İbn Abbas'ın "ikram olunurlar" şeklindeki tefsirine ters değildir. (İbn Cerîr, Tefsir, XIV 12. Bu aynı zamanda ed-Dahhak'ın görüşüdür.)
Mücâhid ve Katâde, "nimetlendirilirler" demişlerdir. (Mücâhid, Tefsir, II, 500)
Yani kulağın dinlemek (semâ)dan dolayı lezzet alması, neşelenmek (habra) ve nimetlenmekten sayılır.
Tirmizî der ki:
... Bize Abdurrahman b. İshak anlattı, en-Nu'mân b. Sa'd'den,
... Alî, Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu demiştir;
"Cennet'te ceylan gözlü hurilerin bir toplantısı olur, onda mahlukatın benzerini işitmediği seslerle seslerini yüseltirler ve biz ebedileriz yok olmayız, nimetler içindeyiz, fenalık görmeyiz, razileriz kızmayız, müjdeler olsun bize ait olanlara, bizim ait olduklarımıza derler."
Bu babda, Ebû Hureyre, Ebû Said ve Enes'den de hadisler vardır. Ali'den gelen bu hadis ise ğarib bir hadistir.
(Tirmizî, 2564, Cennetin sıfatı, ceylan gözlü hurilerin konuşması babı. Senedindeki Abdurrahman b. İshak Ebu Şeybe'yi zayıf saymışlardır, Ahmed, onun hadisi münkerdir, Yahya, o, zayıftır, başka bir kez metruktür, Buhari, onu gözden geçirmeli, demişlerdir, bk, Mizan el-İ'tidâl, II, 548. İbn Kesir, en-Nihaye, II, 490'da böyle bir adamın teferrüd ile rivayeti kabul olmaz, hele bu hadis hiç kabul olmaz, cidden münkerdir demiş onu tenkis edici ifadelerle anmıştır. Seneddeki Numan b. Sa'd hakkında, Zehebî, ondan sadece, yeğeni olan ve zayıf bir kişi olan bu Abdurrahman rivayette bulunmuştur, der, bk, Mizan el-İ'tidâl, IV, 265)
Ben derim ki; bu bâbda, İbn Ebî Evfâ, Ebu Ümâme ve Abdullah b. Ömer'den de hadisler vardır.
Ebu Hureyre hadisine gelince,
... O şöyle demiştir:
"Cennet'te tüm Cennet boyunca uzanan bir nehir vardır, iki kıyısı hep bakirelerle doludur, ayakta karşı karşıyâdırlar (değişik) seslerle şarkı söylerler, o sesleri tüm mahlukat işitir. Cennet'te onlar gibi bir lezzet göremezler.
Ey Ebu Hureyre, bu şarkı nedir? dedik.
İnşaallah, tesbih, hamd, takdis ve Rabb Azze ve Celie'nin sena edilmesidir."
Bu haber mevkuf (sahabi sözü)'dür.
(Beyhakî, el-Ba's ve'n-Nuşûr, 383; Suyutî, ed-Durr el-Mensûr, I, 38; Münzirî, et-Terğib ve't-Terhîb, IV 538-539, Münzirî bunu Beyhakî mevkuf olarak rivayet etti, der)
Ebu Nuaym, Sıfat el-Cenneh'de rivayet eder, Mesleme b. Uleyy'den,
... Ebu Hureyre, Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu demiştir:
"Cennet'te bir ağaç vardır, ana dalları (gövdeleri) altından, ufak dalları zeberced ve incidendir, onun için bir rüzgar eser ve (ağaç veya huriler) ses vermeye başlarlar, işitenler ondan daha lezzetli bir ses asla işitmemişlerdir."
(Ebu Nuaym, Sıfat el-Cenneh, 433 ve et-Terğib vet-Terbîh, IV, 523'lerde "ağaç ses verir" şeklindedir. Hadisin senedindeki Mesleme b. Uleyy el-Huşeni hakkında, Zehebî, Suriyelidir, vâhîdir, onu terkettiler, Duhaym, bir şey değildir, Ebu Hâtem, ilgilenilmez, buharî hadisi münkerdir, Nesâî, metruktür, İbn Adiyy, hadislerinin geneli mahfuz değildir, demişlerdir, bk, Mizan el-İ'tidâl, IV, 109.)
Enes hadisine gelince, yine Ebu Nuaym'den,
... Enes, Rasûlullah şöyle buyurdu demiştir:
"Ceylan gözlü huriler Cennet'te şarkı söylerler, biz güzel hurileriz, değerli eşler için yaratılmışız, derler." (Ebu Nuaym, Sıfat el-Cenneh, 432)
Aynı hadisi, İbn Ebi'd-Dünya da,... rivayet etmiştir. (Bk, en-Nihâye, II, 507; et-Terğib ve't-Terhîb, IV, 538)
İbn Ebî Evfa hadisine gelince,
Ebu Nuaym der ki:
... el-Velîd b. Ebî Sevr'den,
... İbn Ebî Evfâ Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu, demiştir:
"Cennet ehlinden her bir kişi dört bin bakire, sekiz bin dul ve yüz hûrî ile eşlenir. Onlar her yedi günde bir toplanır, mahlukatın, benzerini işitmediği güzel seslerle şöyle derler: Biz ebedileriz, yok olmayız, biz nimet içinde olanlarız, sıkıntı görmeyiz, biz râzileriz, kızmayız, biz kalıcılarız gitmeyiz, müjdeler olsun bizim olanlara, müjdeler olsun bize sahip olanlara!"
(Ebu Nuaym, Sıfat el-Cenneh, 431. Senedindeki el-Velid b. Ebi Sevr'i Ahmed, Salih Cezere, ve başkası zayıf saymış, Zehebî yine de terk olunmadı, İbn Nümeyr, bir şey değil, Kezzab (yalancı)'dır, Ebu Zur'a, hadisi münkerdir, çok vehmeder, bazanda, vahidir, demişlerdir, bk, Mizan el-İ'tidal, IV, 340-341)
Ebu Ümâme Radıyallahu Anhu hadisine gelince onu Cafer el-Feryâbî nakleder, der ki:
... Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
"Hangi kul Cennet'e girse başının ve ayaklarının ucuna iki ceylan gözlü huri oturur, ins ve cinnin işittiği en güzel sesle şarkı söylerler, şeytanın çalgıları değil."
(Ebu Nuaym, Sıfat el-Cenneh, 434; Beyhakî, el-Ba's ve'n-Nuşûr, 379; İbn Kesir, en-Nihâye, II, 508; Münziri et-Terğib ve't-Terhib, IV, 537)
İbn Ömer hadisini ise Taberanî rivayet etmiştir:
... İbn Ömer, Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu demiştir:
"Cennet ehlinin eşleri, kendi eşlerine (efendilerine) kimsenin işitmediği en güzel seslerle şarkı söylerler. Onların sözlerinden biri de şudur: Biz hayırlı güzel dilberleriz, şerefli kimselerin eşleriyiz, gözler nuruna bakar dururlar. Diğer biri de şudur: Biz ölmeyecek ebedileriz, biz korkmayacak güvencedeleriz, biz göç etmeyecek kalıcılarız."
(Taberanî, el-Mu'cem es-Sağîr, I, 259-260. Heysemî, Mecmau'z-Zevaid, X, 419'da bunu Taberanî, es-Sağîr ve el-Evsat'ta rivayet etmiştir, ravileri sahih hadis ravileridir, der)
Taberanî,... Bu hadisin ferd olduğunu söyler.
İbn Vehb der ki:
... Kureyşten biri, İbn Şihâb'a, Cennet'te semâ' (dinlemek) var mı, çünki ben semâ'ı severim der, demiş. İbn Şihâb, İbn Şihab'ın canı elinde olana yemin olsun ki, evet, şüphesiz cennette yükü, inci ve zeberced olan bir ağaç var. Altında tomurcuk memeli cariyeler vardır, rengarek şarkılar söylerler, biz nimet içindeyiz, sıkıntı görmeyiz, ebedileriz ölmeyiz, derler. Bu ağaç bunları işittiği zaman birbirine çırpmaya başlar, cariyelere cevap verirler, artık cariyelerin sesi mi güzel, ağacın sesi mi bilinmez." (İbn kesir, en-Nihâye, II, 508.509)
İbn Vehb der ki:
... Hâlid b. Yezid şöyle demiştir:
"Ceylan gözlü huriler, eşlerine şarkı söylerler, biz hayırlı güzel dilberleriz, şerefli değerli gençlerin eşleriyiz, biz ebedileriz, ölmeyiz, nimet içindeyiz, sıkıntı görmeyiz, râzileriz hiç kızmayız kalıcılarız göç etmeyiz derler. Her birinin (veya birinin) göğsünde, sen sevgilimsin, ben sevgilinim, canım senin yanında bitmiştir (başkasına gitmez), iki gözüm senin gibisini görmemiştir, yazar." (İbn Kesir, en-Nihâye, II, 508-509)
İbn el-Mübârek der ki:
... Yahya b. Ebî Kesîr şöyle demiştir:
"Ceylan gözlü huriler eşlerini Cennet'in kapıları yanında karşılar ve sizi uzun süredir bekliyoruz, artık biz râzileriz asla kızmayız, kalıcılarız asla gitmeyiz, ebedileriz ölmeyiz sözlerini işitilmemiş en güzel seslerle söylerler. Her biri sen benim sevgilimsin, ben senin sevgilinim, senden başka arzum yok, sana bedel yok der." (İbn Kesir, en-Nihâye, II, 508-509)