***
DIŞARDA
Points: 39.109, Level: 100
Level completed: 0%,
Points required for next Level: 0
Overall activity: 0%
Achievements


Ceylan Gözlü Hurilerin
Ceylan gözlü hurilerin yaratıldığı madde ile ilgili olarak Beyhakî el-Hâris b. Halife hadisinde şöyle rivayet etmiştir:
Bize Şu'be anlattı, bize İbn Aliyye anlattı,
... Enes Radıyallahu Anhu, Peygamber'den Sallallahu Aleyhi ve Sellem şunu nakletmiştir:
"Ceylan gözlü huriler zağferandan yaratılmışlardır."
(Ebu Nuaym, Sıfat el-Cenneh, 384; el-Hatîb, Tarîh Bağdâd, VII, 99'da Şu'be'yi zikretmemiştir, daha doğru gibi olan budur. Seneddeki el-Haris b: Halife meçhuldür, bk, Mizan el-İ'tidal, 1,433.)
Beyhakî der ki:
"Bu hadis bu sened ile münkerdir. İbn Aliyye'den, bu sahih değildir."
Ben derim ki; ama bu içinde Şu'be olan bir hadistir." (Yani bu husus, hadisi kuvvetlendirir).
Taberani der ki,
...bize Ali b. El-Hasen b. Harun el-Ensârî anlattı,
... Ebu Umâme, Peygamber'den Sallallahu Aleyhi ve Sellem şunu nakletmiştir:
"Ceylan gözlü huriler zağferandan yaratılmışlardır." (Taberanî rivayet etmiştir, bk, en-Nihâye, II, 461; Ebu Nuaym, Sıfat el-Cenneh,)
Taberanî, sadece bu senedle rivayet edilir, Ali b. El-Hasen b. Harun bununla teferrüd etmiştir.
Ben derim ki:
Bunu İshak b. Râhûye,
... Mücâhid'den mevkuf olarak rivayet etmiştir. Daha doğru gibi olan budur. Ukbe b. Mükrim de,
... Mücâhid'in İbn Abbas'dan naklettiğini söylemiştir. Hadis merfû olarak (Peygamber sözü olarak) sahih değildir. Ancak İbn Abbas'a kadar varması yeter.
Ebu Seleme b. Abdirrahman der ki:
"Allah'ın (her bir) dostu için Cennet'te bir gelin vardır ki onu Adem ve Havva doğurmamışlardır, bilakis zağferandan yaratılmıştır."
Bu husus, iki sahabiden nakledilmiştir, İbn Abbas ve Enes İki de tabiinden, Ebu Seleme ve Mücâhid. Ne olursa olsun bunlar, Cennet'te yaratılan (inşa edilenlerdendir, analardan babalardan doğup yetişenlerden değildirler.
Doğrusunu Allah bilir.
Taberanî başka bir senedle,
... Peygamber'den rivayet etmiştir, ancak bu delil olmayacak bir seneddir.
Ebu Nuaym der ki,
... Bize Mansur b. El-Muhâcir anlattı,
... Enes'den, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
"Şayet bir hurî, yedi denize tükürecek olsa ağzının tadından o denizler tatlanırdı. Ve ceylan gözlü huriler zağferandan yaratılmıştır."
(Ebu Nuaym, Sıfat el-Cenneh, 386. Seneddeki Mansûr b. Muhacir hakkında, İbn Hacer, mesturdur, der, bk, Takrib et-Tehzîb, II, 277; et-Terğîb ve't-Terhîb, IV, 535'de, Münzirî, bunu, İbn Ebi'd-Dünyâ, Basra ehlinden adını söylemediği; bir şeyhten rivayet etmiştir, der.)
Suretlerin en güzeli ve yakışıklısı olan Adem oğullarının yaratıldığı madde toprak ise ve o topraktan bu güzelim suretler çıkmışsa bir düşün oradaki zağferan maddesinden yaratılmış bir suret nasıl olur.
Yardım sadece Allah'dan.
Ebu Nuaym şöyle nakleder:
... Bize Halbes anlattı,
... Abdullah b. Mes'ud, Radıyallahu Anhu, Rasûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu demiştir:
"Cennette bir nûr parlar, başlarını kaldırırlar ki ne görsünler, eşinin yüzüne gülümsemiş (gülmüş) bir hurinin dişlerinden dolayı değil mi?"
(Ebu Nuaym, Sıfat el-Cenneh, 381. Bu hadisi Zehebî Halbes'in tercemesi hâlinde zikredip, bu, bâtıldır, demiştir.)
Bakıyye b. Velid rivayet eder:
... Küseyyir b. Mürra dedi ki:
"Bir bulutun Cennet ehline uğrayıp size ne yağdırmamı istersiniz demesi de mezîd (fazladan verilecek şeyler)'dendir. Cennet ehli bunun peşinden ne temenni ederlerse kendilerine yağdırılır."
Bu sebeple Küseyyir derdi ki:
"Eğer Allah bana bunları gösterirse, buluta, bana süslü-püslü cariyeler yağdır, diyeceğim." (Ebu Nuaym, Sıfat el-Cenneh, 382. Burada kızlardan cariyeler şeklindedir.)
Onların başka bir özellikte yaratılması hakkında da rivayetler var.
İbn Ebi'd-Dünya der ki:
... İbn Abbas der ki:
"Cennet'te, bir nehir vardır, adına Beydah denilir, üzerinde yakuttan kubbeler vardır, altında yetişen huriler vardır. Cennet ehli (birbirine) haydin Beydah'a gidelim derler, gelirler, bu cariyeleri ince ince süzerler, içlerinden hangisinin bu cariyelerden biri hoşuna giderse, onun bileğine dokunur, câriye de onu takip eder." (Ebu Nuaym, Sıfat el-Cenneh, 324)
el-Leys b. Sa'd der ki:
... El-Velid b. Ahdeden, Rasûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Cebrail'e:
"Ey Cebrail, bana ceylan gözlü huriler göster, dedi. Cebrail gösterdi. Peygamber siz kimsiniz dedi. Dediler ki:
Biz şerefli bir topluluğun cariyeleriyiz, geldiler, güç etmediler, hep genç kaldılar, kocamadılar, tertemizdirler, kirlenmediler." (İbn Kesîr, en-Nihâye, II, 463)
İbn el-Mübârek der ki:
... Ubeydullah b. Zahr'dan,
... İbn Abbas der ki:
"Bir gün Ka'b'la beraber oturuyorduk. Ka'b dedi ki:
Şayet hurilerden birinin eli gökten sarksa, güneşin dünyayı aydınlattığı gibi o elde yeryüzünü aydınlatır. Bakın, eli dedim, dedi, sonra ekledi, ya yüzü, yüzünün beyazlığı, güzelliği ve alımı nasıldır, düşünün artık."
(İbn el-Mübârek, Ziyadet ez-Zühd, s, 73. et-Terğîb vet-Terhîb, IV, 535, İbn Ebi'd-Dünya'dan, el-Münzirî der ki: Ubeydullah b. Zahr hakkında İbn el-Medînî, hadisi münkerdir, Darakutnî, kavî değildir, İbn Hıbban, sebt'lerden mevzu hadis aktarır" demişlerdir, bk, Mizan el-İtidâl, III, 6-8)
İmam Ahmed'in Müsned'inde Muaz b. Cebel Radıyallahu Anhu'dan gelen Kilseyyir b. Mürra hadisinde Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
"Dünyada hangi kadın eşine eziyet etse, adamın ceylan gözlü hurilerden olan eşi, Allah canını alsın, ona eziyet etme, o senin yanında geçici olarak bulunmaktadır, çok geçmeden senden ayrılıp bize gelecektir, der." (Ahmed, Müsned, V, 242)
İkrime'nin mürsel hadislerinden birinde Peygamber'den Sallallahu Aleyhi ve Sellem şu nakledilmiştir:
"Ceylan gözlü hurilerin sayısı sizden (ey kadınlar), daha fazladır, onlar, eşleri için duâ eder ve derler ki:
Yarabbi, ona dinin üzere yardım et, kalbini tâatine çevir ve onu izzetinle ulaş (tıracağın makama ulaş)'tır, ey merhametlilerin en merhametlisi!"
Bunu İbn Ebi'd-Dünya İkrime'den, Üsame b. Zeyd ve Ata yoluyla rivayet etmiştir.
(Münzirî, et-Terğîb ve't-Terhîb, IV, 535-536'de bunu İbn Ebi'd-Dünyâ mürsel olarak rivayet etmiştir, der, burada, "onu bize yakınlığın ile ulaştır, ey merhametlilerin en merhametlisi" ifadesi var. İbn Kesir, en-Nihâye, II, 461)
el-Evzâî;
... İbn Mes'ud'un şöyle dediğini nakleder:
"Cennette bir huri vardır, ona lu'be (veya luabe, oyuncak veya çok oynayan) denir. Cennetin tüm hurileri onu beğenirler, ellerini onun omuzuna vurur ve ne mutlu sana ey lu'be derler, taliplerin eğer bilselerdi, elbet ciddî çalışırlardı. İki gözü arasında, kim benim gibi birine sahip olmak istiyorsa, Rabbimin rızası için çalışsın, yazılıdır." (Kurtubî, et-Tezkira, s, 477, İbn Abbas'dan)
Atâ es-Sülemî, Mâlik b. Dinar'a, yâ Ebâ Yahya, bizi iştiyaklarıdır, der. Mâlik, der ki:
Ey Atâ, Cennet'te bir huri var ki cennet ehli onun güzelliği ile övünürler. Eğer Allah Cennet ehline ölmemeyi yazmış olmasaydı onun güzelliğinden dolayı, ölürlerdi.
Bunun üzerine Atâ, Malik'in bu sözünden dolayı kırk günü dertli geçirir." (Kurtubî, et-Tezkira, s, 477.)
Rabia b. Külsüm der ki:
"Bize el-Hasen baktı. Biz o zaman onun etrafında hep gençler idik. Dedi ki: Ey gençler, ceylan gözlü hurilere özlem duymuyor musunuz?"
İbn Ebi'l-Havârî der ki:
Bana el-Hadramî şöyle anlattı:
Ben ve Ebu Hamze bir damda yattık. Baktım, o, sabaha kadar yatağında bir sağa bir sola döndü durdu. Ey Ebâ Hamze dedim, bu gece hiç yatmadın? Dedi ki:
Ben yanımı yatağa koyduğumda bana bir hûrî göründü, sanki derisini hissettim, o benim derime dokunmuştu. Bunu gidip Ebû Süleyman'a anlattım. O, iştiyaklı olan bir adamdır, dedi.
İbn Ebi'l-Havarî der ki:
Ebu Süleyman'ı şöyle derken işittim:
"Ceylan gözlü hurilerin yaratılışı bir yetiştirme (inşa') dır. Yaratılışları tekamül ettiği (kemale erdiği) zaman melekler onların üzerine çadır çatarlar."
İbn Ebi'd-Dünya Salih el-Mürri'den zikreder:
... Yezid er-Rukâşî şöyle demiştir:
"Bana ulaştığına göre, cennet'te bir nûr parlamış, cennet'te o nurun girmediği yer kalmamış. Bunun üzerine, bu nedir, denilmiş, bir huri eşinin yüzüne güldü diye cevap verilmiş. Salih der ki, bunu duyunca mecliste bulunanlardan biri bir hıçkırdı, bir iç çekti. Bu hâli durmadı devam etti, ve nihayet öldü."
(Sened'deki Salih el-Mürriyi, İbn Maîn ve Darakutnî zayıf saymış, el-Fellâs, hadisi cidden münkerdir, Nesâî, metruktür, demiştir, bk, Mizan el-İ'tidal, II, 289.Yezîd er-Rukâşî hakkında ise, Nesâî, metruktür, Darakutnî, zayıftır, Şube, Yezid er-Rukaşî'den hadis aktarmaktansa zina etmem bana daha sevimlidir, demişlerdir, bk, Mizan el-İ'tidal, IV, 418)
İbn Ebi'd-Dünyâ der ki:
... Bize Saîd b. Zerbâ anlattı,
... İbn Abbâs şöyle demiştir:
"Eğer bir hûrî elini çıkarıp yerle gök arasında gösterse, onun güzelliğine bütün yaratıklar vurulurdu. Başörtüsünü çıkarsaydı, onun güzelliği karşısında güneş, güneşe göre fitil neyse öyle olurdu. Yüzünü çıkarsaydı, güzelliği gökle yer arasını aydınlatırdı."
(Münzirî, et-Terğîb ve't-Terhîb, IV, 535'den bunu mevkuf olarak İbn Ebi'd-Dünya'ya nisbet etmiştir. İsnadındaki Saîd b. Zerbâ hakkında İbn Maîn, bir şey değil, Buharî, acâib şeyleri var, Nesâî, sika değildir, Darakutnî, zayıftır, demişlerdir, bk, Mizan el-İ2tidal, II, 136)
İbn Ebi'd-Dünya der ki:
... Süfyan es-Sevrî şöyle demiştir:
"Cennet'te bir nûr parladı ve orada bu nurun girmediği bir yer kalmadı. Baktılar, bu nûr eşinin yüzüne gülmüş bir huriden imiş."
(Merfû olarak; Ahmed, Müsned, III, 135. Heysemî, Mecmau'z-Zevâid, VII, 175-176'da, bunu 8 Ahmed rivayet etmiştir, ravîleri sahih hadis ravileridir, der.)
el-Hatib bunu Tarihinde merfû olarak,
... Peygamber'den Sallallahu Aleyhi ve Sellem rivayet etmiştir. O, buyurdu ki:
"Cennet'te bir nûr parladı, (oradakiler) gözlerini kaldırdılar ki ne görsünler, o nûr eşinin yüzüne gülen bir hurinin dişlerindenmiş!" (Tarih Bağdâd, XI, 163)
Evzâî, Yahya b. Ebî Kesir'den şunu nakleder:
"Ceylan gözlü hurilerden bir kadın tesbih ettiği zaman, o tesbihe cevap vermedik bir tek ağaç kalmaz." (Senedindeki Yahya, müdellis olarak anılır, bk, Mizan el-İ'tidâl, IV, 402)
İbn el-Mübârek der ki:
Bize Evzai, Yahya b. Ebî Kesir'den anlattı. O şöyle demiş:
"Ceylan gözlü huriler, eşlerini Cennet'in kapılarında karşılarlar ve sizi uzun zaman bekledik, biz râzileriz, asla kızmayız, kalıcılarız, göç etmeyiz, ebedileriz ölmeyiz, derler, bunları işitilebilecek en güzel sesle söylerler. Sonra sen benim sevgilimsin, ben senin sevgilinim, senden başka arzum yok, senden sonra yerine geçecek yok."